Yazýmýn baþlýðýnýn devamý ile baþlýyorum bu haftaki yazýma... Türk turizmi için Kültür ve Turizm Bakaný Mehmet Ersoy büyük bir fýrsattýr. Bu yeni dönem, üstüne basarak, yüreðimle hissederek haykýrýrcasýna ifade etmek, vurgulamak, dikkatleri çekmek isterim ki Türk turizminin geleceðini yapýlandýrmak, ülkemizi turizmde hak ettiði en üst seviyelere, zirvelere götürmek için müthiþ bir baþlangýç.
Baþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’a sonsuz minnet, þükran ve en kalbi duygularýmla huzurunuzda bir kez daha ifade etmek istiyorum ki turizmin yüzünü güldüren, gönlünü ferahlatan, ufkunu açan bir tercihle, Kültür ve Turizm Bakaný Mehmet Ersoy’a bu kutsal görevi verdiði için...
Geçtiðimiz günlerde baþkentte Bakan Ersoy’un turizmde kendi yol haritasýndan baþlayarak geçmiþten bugüne, yalýn, net, hiç abartýsýz ifadeleri, tespitleri, gelecek için heyecaný, sunduðu reçete adeta turizme þifa olacak, her kelimesi defalarca okunmasý, anlaþýlmasý ve uygulanýlmasý gerekli.
Turizmci dili ile ortaya koyduðu turizmsel bakýþ beni inanýlmaz heyecanlandýrdý. Tutkuyla içimden geldiði gibi bu satýrlarý yazýyorum. Turizmin birinci derecede ciddi bir iþ olarak yapýlmasý gerekliliðinin tam üzerine basan, seyahat teknolojilerinde milli ve yerli ama kopyalayan deðil kendi üreten ve bunu tüm dünyaya kabul ettiren dijital bir çað baþlatmamýz gerektiðiin vurgulayan, eksiklerini gören, kendisini eleþtiren, 'neyi yanlýþ yaptýk', 'neyi doðru yapmalýyýz'ý açýkça ifade eden bir Kültür ve Turizm Bakanýmýz var, ona sahip çýkacaðýz. Sayýn Bakan'ýn, Ankara’daki basýn toplantýsýnda da ifade ettiði þu iki konuyu tekrar hatýrlatmak isterim. Bakýn Bakan Ersoy ne diyor:
TEÞVÝKLERE KARÞIYIM: Ben hep, teþviklere karþýyým diyorum. Yani taþýma suyla deðirmen döndürürseniz, komþularýnýzdan biri öksürdüðü zaman sizin su akarý duruyor. O zaman da sadece böyle ciroyla iþ çeviren yatýrýmcýlar var. Þimdi ciroyla iþ çeviren yatýrýmcý çok tehlikeli. Adamýn hiçbir gücü yok, ilk ne yapýyor? Cansiperane fiyatý kýrýyor, fiyatý bir kýrýp aþaðý çekmeye baþladýðý zaman, hani boðulan bir insan panik yapýp yanýndakini aþaðý çeker ya, bu sefer yüzme bileni de aþaðý çeker batýrýr. O yüzden biz bir kere bedava iþ yapmamalýyýz, kimseye bedava bir þey vermememiz lazým.
DÝJÝTAL KAPÜTÝLASYONLAR: Daha önce kapitülasyonlarla yapamadýklarýný, global ekonomide dijital transformasyonla yapmayý baþardýlar. Bir tek kurþun atmadan sizin ülkenizin ticari haklarýna müdahil olmaya baþladýlar. Mesela Booking de Türkiye'de þirketini açmýþ, bütün müdürlerini, kontratçýlarýný, herkesi iþe almýþ, sadece kartlarýna demiþ ki hizmet elemaný... Bildiðin kontratçý, ne hizmet elemaný… Yani bir acente nasýl çalýþýyorsa ayný çalýþýyor. Gider faturasýný da Amsterdam'a kesiyor. Acente gibi milyonlarca dolar yatýrým yapmýþ, niye iþletme belgesi almýyorsun? Bir tane belge alacaksýn, 30 bin lira. Niye almýyor biliyor musunuz? Aldýðý andan itibaren gelir faturasýný Türkiye'den kesmesi lazým. Tabi karýndan yüzde 8 veya yurt dýþý operasyonundan yüzde 18 KDV ödeyecek, yüzde 22 Kurumlar Vergisi ödeyecek, parayý yurt dýþýna çekmek istiyorsa yüzde 15 stopajýný ödeyecek. Buna karþýlýk ne yapýyor? Gelir faturasýný Amsterdam'dan, vergi cennetinden kesiyor. Dünyada bu tarz rezervasyon motorlarýnýn tamamýna yakýný Amerikan þirketi. Çok güzel bir dijital kapitülasyon. Burada kendimize çuvaldýzý batýrmamýz lazým. Bu teknolojiyi çýkar çýkmaz fark edip bizim de bu teknolojiyi yaratmamýz gerekiyor.
