Türk ve Kürt gençliðine düþen

"Cizre’de ... marketin önünde polisler acýmasýzca... dövüyorlar’ 

‘PKK’lý Kürtler þuan sokakta Apo lehine slogan atýyorlar, nerdesin ey ... halký?’

Yukarýdaki alýntýlar sahte olduðundan þüphe etmediðim iki farklý sosyal medya hesabýndan paylaþýlan gönderiler. Ýþin tuhaf olarak görülebilecek kýsmý ise her iki paylaþýmýn altýna yapýlan yüzlerce yorumun gerçek hesaba sahip insanlarca yapýlmasý. Ýki farklý algý cephesinden baþlatýlan yalan rüzgârýna yüzlerce gerçek hesaba sahip insanlarýn katýlmasý.

Provokasyon amacýyla yazýldýðý belli olan paylaþýmlarýn altýna yapýlan yorumlarýn bir kaçýna bakalým; birinci paylaþýmýn altýna Van’da memur olduðu anlaþýlan D.Y’nin ‘Babamýn yerine geldiðinizde ellerimle çay doldurup size veriyordum, zehir zýkkým olsun, artýk dükkâna geldiðinizde...’ diyerek polisleri hedef aldýðý anlaþýlýyor.

Ýkinci paylaþýmýn altýna yine gerçek bir sosyal medya hesabý olduðu anlaþýlan S.G’adlý bir bayan tarafýndan yazýlan ifadelerde ise; ‘Kesin içlerinde bizim ....’lý olan ....... ‘da vardýr’ sözleri ile tanýdýðý bir bireyi hedef gösterdiðine de dikkat edelim.

Ýki sahte hesaptan çýkan paylaþýmlarýn gerçek kiþilerde oluþturduðu psikolojinin örneklerinden bir kaçý sadece bu yazýlanlar.

Suruç patlamasýndan sonra ise sanatçý ve yazar olduðunu bildiðimiz kiþinin ‘Bu kýza nasýl kýydýnýz?’ diye yanlýþ olduðu anlaþýlan resimli paylaþýmý sonrasýnda, durumu gerçek zanneden aile fertlerinden birinin fenalaþmasý, yalan paylaþýmlarýn sonucunun nereye gideceðini önceden kestirememenin zorluðunu gösteren diðer bir örnek aslýnda.

Genel anlamda bu ve buna benzer paylaþýmlarýn yüzlercesine içinden geçtiðimiz zaman diliminde þahit oluyoruz desek yanlýþ olmaz. Sadece sözel deðil baþka ülkelerdeki yaþanan dramlarýn resimlerini kendi ülkemizde yaþanmýþ gibi görsel olarak da paylaþmak cabasý. Burada hepimize en önemlisi de gençlere yönelik kliþe de olsa ‘Sosyal medyadaki haberlere eleþtirel bakýþ açýsý’ eksikliðine sahip olduðumuza dair teþhis konulabilir.

Yaþanan geliþmelere baþka bir açýdan bakalým: Mýsýr’da darbenin gerçekleþmesine altý ay kala sosyal medya hesabý olan kiþi sayýsý beþ milyonken olaylarýn baþlamasý ile bu oran sekiz milyon civarýna çýkýyor. Libya’da ise olaylarýn yaþandýðý an Twitter kullanýcý sayýsý altý yüz bin iken olaylardan sonra aktif kullanýcý sayýsýnýn yüz bin civarýna gerilediðini görüyoruz. (www.sociaalbakers.com)

Yani olaðanüstü durumlarda gerçek veya sahte profillerle açýlan sosyal medya hesaplarýndaki oranda hýzlý bir þekilde artýþ söz konusu iken olaylarýn sona ermesi sonucunda aktif kullanýcý sayýsýnda yine belirgin bir düþüþ söz konusu. Ayný tespiti kendi ülkemiz için de söylemek yanlýþ olmasa gerek. Birilerinin yaþanan geliþmelerde kendine görev atfedip algý oluþturmak amacýyla veya gerçek amaçla kullandýðý paylaþýmlarýn varlýðý aþikâr.

Tarihte her açýdan birlikteliði olan milletimizin yapýlan algý çalýþmalarý ve yalanlarla ayrýþtýrýlmaya çalýþýldýðý zaman dilimlerinden birini yaþýyoruz yine. Ya bu algý çalýþmalarýna inanýp ayrýþacaðýz ya da gerçekliðini sorgulamakla beraber þiddet yolunu seçmeden sorunlara demokratik bir þekilde çözüp üretip tek vücut olacaðýz. 

Gençlik ve Spor Bakanlýðý’nýn yaptýðý araþtýrma sonuçlarýna göre ülkemizde sosyal medya hesabýna sahip gençlerin oraný % 95. Bu gençlerin ise % 15’i günün altý saatinden fazlasýný sosyal medya hesaplarýnda aktif olarak geçiriyor. Bu veriler ýþýðýnda yapýlabilecek en önemli yorum, dün itibariyle üzerinden otuz beþ yýl geçen 12 Eylül askeri darbenin getirdiði acýlarý gelecekte yaþamamak için gençlerimizin sahte hesaplardan yapýlan paylaþýmlara inanmamalarýný ve ötekileþtirme yapmamalarýný saðlamak. Onlara bu süreçte çok büyük sorumluluklarýn düþtüðünü hatýrlatmak.