Türkiye Cumhurbaþkaný Erdoðan ve dünyanýn geri kalaný

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, BM Genel Kurulu toplantýsýna katýlmak üzere Amerika ziyareti, bir daha net olarak tam da baþlýktaki tabloyu teyit etti.

Evet, bölgenin geleceði ile ilgili ciddi oyun söz konusudur. Amerika’nýn terör örgütlerine verdiði açýk ve net destekle birlikte, Türkiye’nin güvenini sarsmýþ durumda! Amerikan Baþkaný’nýn her þeye raðmen Erdoðan’a yönelik tutumunu, söylemini ve ýsrarla iyi niyet gösterme çabasýný okurken, samimiyet veya gayri samimiyet aramak yerine, þuna bakmamýz lazým. Trump; kurulu düzene raðmen bir þeyler yapmanýn peþinde. Israrla, bunu yapmakta kararlý! Bu durum Trump’ý götürür mü, getirir mi, bilemeyiz þimdilik. Lakin bildiðimiz kesin bir durum söz konusudur. Hangi Amerika, Türkiye’nin karþýsýndadýr?

YPG-PKK’ya silah desteðini sürdürmesi, NATO ortaðý Türkiye’ye parasýyla bile silah vermemesi, Amerikan kurulu düzeninde yeni haritalara ve yeni düzene meylin, ne kadar derin kodlarla uzun yýllar önceden tasarlandýðýný bize anlatmaktadýr.

Tüm bunlara raðmen, net görünen bir durum söz konusudur. Türkiye’ye raðmen, Erdoðan’a raðmen, bir takým olaylarýn olamayacaðýný, bu geri kalan dünya farkýndadýr. Sýnýrlarý zorlamasýnýn esas nedeni, hiç kuþkusuz direnen Türkiye faktörü olduðu hiç kuþkusuz!

Trump - Erdoðan görüþmesinde Trump’ýn ýsrarla “dostum Erdoðan, onur duyduðum lider” kelimelerinden istifade etmesi, her þeye raðmen bu ittifaký sürdürmek isteyen bir iradesiz sesin olduðunu da görmemiz lazým.

Trump’ý pek becerikli siyasetçi olarak okumadýðýmýz için de, “bu eðilimin genel Amerikan stratejisindeki oyu ne kadardýr” sorusunu sormadan geçemeyiz.

Erdoðan’ýn; “BM’nin reforma tabi tutulmasý” çaðrýlarý, uzun zamandýr gündemde ve dünyanýn geri kalaný, mesela Ýngiltere Baþbakaný, bu defa Erdoðan’ý teyit eder nitelikte geri dönüþ saðladý.Erdoðan profiline, her ne kadar da geri kalan dünya sinir olsa bile, Erdoðan’ýn hakikati söylediklerinin farkýndalar! Belki bu gün deðil lakin bunun itirafý, fazla uzak zamanda olmayacaktýr! Lakin Erdoðan, dünyanýn tüm dengesinin yeniden dizaynýný ýsrarla etkilemektedir.

Israrla Türkiye’yi küçük gösterme gayretinin, Erdoðan’ý güçsüz gösterme gayreti olsa bile, son sözün Türkiye’den çýkacaðý hiç kuþkusuzdur!

Kuzey Irak yönetiminin, referandum kararýný geri çekip çekmeyeceðinden ziyade, burada hiç bir tohumun Türkiye’ye raðmen ürün veremeyeceðinin farkýnda olduðundandýr ki, Amerika’ya raðmen Ýngiltere’den ýsrarla farklý ses söz konusudur.

Ýran - Rusya - Türkiyebirlikteliðinin doðusundan da dünyanýn geri kalanýnýn rahatsýzlýðý söz konusu olmalý ki, hem YPG’ye silah vermeye devam edecek, hem de “dostum” deme mecburiyeti hissedecek, büyük küresel aktör!

Amerika ziyaretinin yansýmalarý, þimdilik belki kesin bir tablo doðurmayacak! Lakin doðurduðu kesin bir durum var. Türkiye; lideri ile birlikte, göz ardý edilmeyen bir gerçekliktir. Birileri bunu itiraf etmekte zorlansa da, birileri böyle bir tabloyu hazmetmese de, mesele tam da budur.

Rusya Baþkaný Putin’le, önümüzdeki hafta gerçekleþtirecek görüþmenin anonsunun Amerika’dan verilmesi de, esasýnda ciddi mesajdýr. Ve sadece Amerikan yönetimine dayalý düzene deðil, hem de Rusya’ya!

Rusya; Amerika’dan, kendi unvanýna Erdoðan’dan olumlu cümleler duymasýný önemsemektedir. Ve bu durum Putin tarafýndan muhakkak perþembe günkü görüþmede, vücut dili ile bile etrafa yansýyacaktýr hiç kuþkusuz. Türkiye; sadece hem S-400, hem de Suriye’nin içerisine yönelik Türkiye’nin hassasiyetine, Rusya’nýn bakýþ açýsýný da giderek fazlasýyla etkileyecektir.

Erdoðan’ýn; Amerika’dan hatta dünyanýn siyasetini belirleyen þehrinden, bir taraftan Kuzey Irak yönetimine, diðer taraftan Amerika’ya, baþka taraftan dünyanýn kurulu düzenine verdiði reaksiyonlarý, tüm oturumlardaki cesur duruþunu, devlet aklýný ve siyaset anlayýþýný, sadece biz deðil, hem de dünyanýn geri kalaný da tekrar tekrar güncelledi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn son Amerika ziyareti ve oradan verilen mesajlar, “her þeye raðmen bu olur” cümlesini, “Türkiyesiz bir hayal” cümlesine çevirdi. Buna Barzani’nin ergenlik hayalleri de dâhil…