Türkiye gibi 'yeni denklem'i insanlýk uðruna deðiþtirmeye çalýþan ülkeler

Baþlýk çok uzun olsa da, anlatmak istediðimizi özetliyor…

Bu noktada özellikle bu tespit sonrasý bence asýl sorulmasý gereken soru; Genel denklem yeniden yazýlýrken insanlýk adýna adýmlar atan Türkiye ve özellikle yolu açan LÝDER olan ERDOÐAN neden bu kadar büyük saldýrý altýnda?

Sevgili dostlar, sizce dünya denklemi nereye gidiyor ve özellikle 2. Dünya Savaþý sonrasý ortaya çýkan dünya dengesinde insanlar ne uðruna öldü? Bu insanlar gerçekten savaþ-terör kurbanlarý mý yoksa dünyayý deðiþtirmek isteyen güçlerin planýnda kâðýt üstünde hesapladýklarý ölüler mi? Eðer öyleyse; sistem ve sistemi zorlayanlar bu kadar acýmasýz olabilir mi? Sistemi zorlayanlar bu kadar acýmasýzsa; Türkiye’nin Ortadoðu’da bu güçlerle yapabileceði iþbirliði veya onlara karþý koymasý hangi boyutlarda, nasýl sorgulanmalý? FETÖ gibi terör örgütleri ile Türkiye’de ve Ortadoðu denkleminde yapmak istedikleri ne? Terör örgütlerine meydanlarýný açýp, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Baþkaný’na canlý yayýn izni vermeyen, Türkiye’nin bakanlarýný engelleyen baþta Almanya odaklý AB’nin niyeti ne?

NÝYET ÇOK AÇIK; TÜRKÝYE GÝBÝ “ÝNSANLIK” ADINA AYAÐA KALKAN ÜLKELERÝ DURDURMAK VE ESKÝ SÖMÜRÜ DÜZENÝNÝ DEVAM ETTÝRMEK!

Sevgili dostlar, biraz geriye gidip, ABD’de, özellikle son 60 yýl içinde geliþen ve sonuçlarý bütün dünyayý etkileyen ‘askeri güce’ dayalý yapý ile ‘finansal güce’ dayalý model arasýndaki kavgayý hatýrlamak gerekiyor. ABD’nin yaptýðý askeri harcamalar, iþgal ettiði topraklar, karþý çýkan baþkanlar, suikastlar ve sonrasýnda gelen dünya düzenindeki küçük oynamalar. Bütün bu kavga, 1945-2001 arasý yaþanan sürece damgasýný vuran fakat bir türlü adý konamayan gizli bir güç savaþýnýn dýþa vurumu: ABD’yi ve dünyayý hangi grup yönetecek? 11 Eylül, bu kavganýn taþmasý ve 1945 sonrasý baþlayan süreçte, bugüne kadar birbirine kesin bir üstünlük saðlayamayan iki ideoloji arasýnda askeri modelin öne çýkmasý. Gelinen sonuç çok açýk: ‘Artýk kendini saklamayan’ askeri güce dayanan ‘yeni bir dünya düzeninden yana olanlar’ ve karþýlarýnda ‘eski dünya düzeni içinde kendine yer tutmaya’ çalýþanlar... Bu noktada “Dünya 5’ten büyüktür” cümlesini bir daha hatýrlayalým...

Çýkarým 1:“Dünya 5’ten büyüktür” diyebilen bir lider ve 2003 özellikle 2008 sonrasý açtýðý TAM BAÐIMSIZLIK YOLU önemli gerçeðimiz... Bizi bu GERÇEK’ten koparmaya çalýþanlarýn sonu hüsran olacak, hiç þüpheniz olmasýn...

Çýkarým 2: Rusya-Çin çizgisi baþlý baþýna “ayrý bir güç olarak” yapýlanýyor ve TÜRKÝYE’NÝN DE MERKEZ OLACAÐI YENÝ DENKLEM, “Doðu’nun Batý’ya hükmedeceði günler yakýn” diyenleri haklý çýkaracak þekilde geliyor...

Çýkarým 3: Türkiye’nin “iþbirliði ve müttefikliði” AB ve ABD için artýk çok daha önemli. Umarým özellikle gördükleri “ÇÝN gerçeðinde” ve “Çin+Rusya” denkleminde bu gerçeði anlamlandýrmalarý daha kolay olur. AMA ÖZELLÝKLE AB OLAYI ANLAMAKTAN ÇOK AMA ÇOK UZAK!

Çýkarým 4:NE YAPARLARSA YAPSINLAR, TÜRKÝYE YENÝ DÜNYA DENKLEMÝNDE YENÝ BÝR KÜRESEL GÜÇ OLMA YOLUNDA ÝLERLÝYOR VE ALLAH’ÝN ÝZNÝ ÝLE BUNU KÝMSE ENGELLEYEMEYECEK!