Benim gençliðimde MÝT bu ülkenin hem korkulan, hem de nefret edilen kurumlarýnýn arasýnda gelirdi. Adý iþkenceyle, yargýsýz infazlarla ve karanlýk iþlerle özdeþleþmiþti. Önce sivilleþme ve yavaþ da olsa deðiþim geldi, ardýndan da Hakan Fidan.
Hakan Fidan’ýn göreve getiriliþine yurt içinde de, dýþýnda da bazý çevrelerin itirazý oldu. Ýsrail ise baþýndan beri Fidan isminden rahatsýzdý. Açýklamalar yaptý, yeni MÝT Müsteþarýný Ýran’a yakýn olmakla itham etti. Son olarak da Fidan’a karþý düzenlenen basýn kampanyasýnýn arkasýnda olduðu izlenimi verdi.
***
Fidan’ýn neden hedef alýndýðý konusunda açýklamalar muhtelif. Ama genel eðilim Türkiye’nin bölgesel etkisinin artmasýna baðlama yönünde. Benim tahminim daha önce yazdýðým gibi Ýsrail’in Türkiye ile iliþkileri geliþtirmek için acele ettiði, tazminat meselesini çözmeksizin Türkiye üstüne baský oluþturmak amacýyla bu iddialarýn ortaya atýldýðý yönünde.
Tazminat belli ki onlarý korkutuyor. Filistin sorunu için emsal oluþturabileceðini düþünüyorlar. Türkiye’yi baský ile yumuþatmak, onu Ýsrail’in kabul edebileceði parametrelere çekmek istiyorlar. Seçimlere kadar hiçbir þey olmayacaðýný varsaydýklarý için de Ankara’yý yumuþatma kampanyasý yürütüyorlar.
Eski defterler açýlýyor. Biz zamanlar yapýlmýþ olanlar ya da olabilecekler sanki þimdi yapýlmýþ gibi anlatýlýyor. Fidan bir yandan övülürken, öte yandan yýpratýlmaya çalýþýlýyor. Ama hedefte asýl Hükümet ve Baþbakan Erdoðan var.
Oysa bu yöntem eðer iliþkiler geliþecekse, Netanyahu sadece Obama’ya ayýp olmasýn diye özür dilemediyse, akýllýca bir yöntem deðil. Bu tür basýn kampanyalarý Türkiye üstünde tam tersi etki yaratýyor. Tartýþmanýn mantýðý hem halkýn istihbarat teþkilatýna kendini daha yakýn hissetmesine, hem de Ýsrail ile Türkiye’nin arasýndaki duygusal mesafenin daha açýlmasýna neden oluyor.
Araþtýrmalar yakýnda benim gençliðimin korkulan ve nefret edilen teþkilatýnýn þimdi ülkenin hayranlýk duyulan kurumlarýndan biri olduðunu gösterirse hiç þaþýrmam. Bunda MÝT’in düzenlediði kurtarma operasyonlarýnýn, Öcalan ile yaptýðý görüþmelerin, Kürt sorununun çözümüne bulunduðu katkýnýn etkisi olacaðýna þüphem yok. Fakat algý deðiþiminde aslan payýnýn düzenlenen basýn kampanyalarýnda olacaðýna eminim.
Farkýnda olmadan Ýsrailli ya da Ýsrail’e yakýn bazý insanlar ve kurumlar itibarsýzlaþtýrmak istedikleri bir insana itibar katmýþ oldular. Türkiye’nin korktuðu, nefret ettiði bir kurumla barýþmasýný, kucaklaþmasýný saðladýlar.
Üstelik bu tür yazýlar yazýldý diye Türkiye’nin itibarý falan da sarsýlmadý. Amerikan istihbaratýnýn tüm Fransa’yý dinlediði ortaya çýkmýþken Türk istihbaratýnýn Ýsrail’in çýkarlarýný törpülemesi emin olun dünyada son derece anlayýþla karþýlanýr. Ýsrail Türkiye’nin dostluðunu istiyorsa dostça davransýn denir.
Zaten ben bizden ve bir kaç lobiciden baþka kimsenin bu tür þeyleri ciddiye alacaðý kanaatini taþýmýyorum. WSJ, WP makaleleri yazýldý ve unutuldu gitti. Biz bunlarý gündemde tutmazsak kimse tutmaz.
***
Kaldý ki artýk devir de deðiþti. Ýsrail istihbaratý belki hala Ýran’ýn nükleer kapasitesinin peþinde olabilir. Ama P5+1 ile Ýran geçtiðimiz günlerde Cenevre’de çok olumlu bir görüþme yaptý. Ondan önce de Obama ile Ruhani telefonlaþtý. Kýsacasý þartlar Netanyahu yönetiminin çýlgýn fantezilerini gerçekleþtirmeye müsait deðil.
Suriye konusunda da Türkiye’nin El Kaide baðlantýlý örgütlerle dirsek temasýnda olduðuna, onlara lojistik destek saðladýðýna kimseyi inandýramazlar. Bence bizim de artýk bu tür yayýnlarý saldýrý deðil latife olarak görmemiz gerekiyor. Dünya siyaset sahnesine çýktýkça bu tür þeyler hep olacak.