Türkiye Libya'da tarafsýz olsun, öyle mi?

Libya'da bu noktaya nasýl gelindiðini tekrar etmeye gerek yok sanýrým, fakat takdir etmek gerekir ki son geliþmeler Türkiye'nin bir ayý geçkindir devam ettiði caydýrýcý diplomasi sayesinde yaþandý. Peþ peþe masalar kuruldu, Hafter’e asker desteði veren Putin, Türkiye ile birlikte sürece dahil oldu ve Hafter'in ülkeyi iç savaþa götürecek hamleleri dünya kamuoyunun gündemine böylece girmiþ oldu. Yoksa Fransa, BAE, Ýsrail, Mýsýr arasýndaki ittifakla Hafter zaten 2011'den beri yorgun ve yýpranmýþ olan Libya'yý kanlý bir iç savaþa sürüklemenin tam eþiðindeydi.

Arkasýna aldýðý ülkeler dahil, onu kullanan aktörler de diyebiliriz, 12 devlet ve 3 uluslararasý örgütün onayladýðý ateþkes çaðrýsýna ve 55 maddelik mutabakat metnine raðmen Hafter, Mitiga Havaalani'na 11 havan topuyla saldýrdý. Ayrýca Hafter yanlýsý milislerden sivil uçaklarý dahi vuracaklarý tehdidi geldi.

***

Libya'daki durum nereye evrilir, ateþkes kararýnýn mütemadiyen ihlal edilmesi karþýsýnda Türkiye'nin tavrý ne olur? Bunlarý önümüzdeki süreçte göreceðiz. Ancak þu kadarýný ifade edelim, þimdiden sonra Hafter'in siyasi çözümden yana olmadýðýný gösteren her saldýrgan hamlesi onun aleyhine iþleyecektir. Türkiye de resmi hükümetle imzaladýðý askeri yardým içerikli muhtýranýn gereðini yapmaktan kaçýnmayacaktýr.

Ayrýca tüm dünya þunu görmüþ bulunuyor; uluslararasý kurumlarýn sorun çözme kabiliyeti ortadan kalkmýþtýr. Libya, BM nezdinde Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafýndan temsil ediliyor olmasýna raðmen ve Hafter, 2014'ten bu yana giriþtiði darbe ve sonrasýndaki saldýrýlarýyla güvenilir bir muhatap olmadýðýný ispatlamýþken týpký Suriye’de ya da evvelinde baþka pek çok örnekte olduðu gibi çözüm üretmekten çok sorunun sürüncemede kalmasýna yaramýþtýr.

***

Bundan sonra ne olur? Moskova ve Berlin'deki zirvelere raðmen, süreci siyasi çözüme deðil iç savaþa evirecek adýmlar atmasý Hafter’in kredisinin büsbütün tükenmesine yol açabilir. Ortadoðu'nun taþeron örgütlerden farký olmayan BAE'nin kime çalýþtýðý ise herkesin malumu.

Hafter'in güvendiði askeri güç, Sudanlý paralý askerlerden oluþan Cencevit ve Rus güvenlik þirketi Wagner. Sahadaki milis güçler ise sayýca abartýldýðý kadar deðil. Fakat silah ambargosuna raðmen iyi donatýlmýþ durumdalar.

Trablus'ta ise tamamý Libyalýlardan oluþan 30-40 bin silahlandýrýlmýþ güç var. Türkiye bunlara eðitim vermek için orada. Ýþin rengi deðiþtiðinde Trablus'u, maaþlarýný BAE'nin verdiði ve darbeci Hafter'in komuta ettiði paralý askerlere karþý kendi öz güçleri savunuyor olacak.

Sizce bu savaþýn kazananý kim olur?

Suriye’de kim kazandý?, Yemen’de kim kazandý?

Bizim coðrafyamýzdaki iç savaþlarýn kazananý hiçbir zaman taraflar deðildir. Hafter’i çözüme deðil savaþa cesaretlendirenler kim ise, kazanacak olanlar da onlardýr.

***

Türkiye’nin Libya ile yaptýðý anlaþmaya itiraz ederek hükümete “tarafsýz olun, yumuþak güç kullanýn” diyen muhalefet partileri ve uzun yýllar dýþiþlerinde misyon ifa etmiþ emekli büyükelçiler; acaba Berlin’de masanýn etrafýndakilerden hangisi tarafsýzdý, sormak isterim.

Türkiye’yi Doðu Akdeniz’de oldu bittiye getirerek Ýskenderun Limaný’na hapsetmek isteyen ülkeler Libya’da tarafsýz mý ki Türkiye tarafsýz olsun? Herkesin uzun namlulularý birbirine doðrulttuðu yerde çözüm masasý için çýrpýnmak zaten yeterince akil ve diplomatik bir tavýr deðil mi? Tarafsýz olarak Doðu Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik menfaatlerimizi nasýl koruyacaðýz.

Sonra yumuþak güç dediðiniz þey nedir aslýnda, bilginiz var mý? ABD’nin 2. Dünya Savaþý’ndan sonra menfaati olan ülkelere nüfuz etmek için icat ettiði bir politika. Sert gücü ve ekonomik baðýmsýzlýðý olmayan bir ülkenin yumuþak gücü kimi neye ikna edebilir?

Muhalefet dýþ politika konusunda hiç konuþmasa kendisi için de iyi bir þey yapmýþ olur aslýnda.