Ülke politikalarýnýn içeride ve dýþarýda yürütülmesinde yardýmcý bir enstrüman kamu diplomasisi. 'Büyük devletler' pek çok alanda kamu diplomasi yürütüyor. Sistem oturunca zaten kendi kendine yürüyor. Biz ise daha iþin epey baþýndayýz. Ýran'dan Azerbaycan'a, Tunus'tan Brezilya'ya kadar pek çok ülkede Türk dizilerinin en çok raðbet gören olmasý bu haneye yazýlmasý gereken bir baþarýdýr mesela....
Kuþkusuz uzun erimli ve kalýcý iþleri kotarabilmek çok daha önemli. Yurt Dýþý Türkler Baþkanlýðý'nýn (YTB) uzunca bir süredir yürüttüðü çalýþmalar neticesinde bugün gerçekleþecek olan "Türkiye Yeniden: Mezunlar Buluþmasý" böyle bir çaba iþte. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn himayesinde Ýstanbul'da Grand Cevahir Otel'de gerçekleþecek olan buluþmaya Türkiye'de eðitim görmüþ binin üzerinde misafirin katýlmasý bekleniyor.
Kasým ayý baþýnda Tunus'ta, Türkiye mezunlarýyla yapýlan bir toplantýsýna katýlmýþtým YTB'nin. Benzeri toplantýlarý eþ zamanlý olarak her hafta 2-3 ülkede gerçekleþtiriyordu YTB. Türkiye mezunlarýyla bir araya geliyor, iletiþim aðý oluþturuyor. Bu þekilde 30 ülkede Türkiye mezunlarý derneði kurulmuþ.
1962'den bu yana Türkiye'de eðitim almýþ 150 bin öðrencinin 100 binine bu þekilde ulaþýlmýþ ve 30 bininin ise bilgileri güncellenmiþ. 10 binin üzerinde kiþiyle doðrudan telefonla görüþülmüþ. YTB Baþkaný Mehmet Köse, Türkiye mezunu olan pek çok kiþinin bugün kendi ülkelerinde etkili konumlarda olduðunu söylüyor ve Türkiye'de eðitim almýþ, hayatýnýn bir bölümünü burada geçirmiþ, Türkçe öðrenmiþ insanlarla iletiþimde kalmanýn kamu diplomasisi açýsýndan önemine deðiniyor. Köse, bu çalýþmayý sadece eðitim meselesi olarak deðil ayný zamanda kültür, kamu diplomasisi ve ekonomiyi de barýndýran çok boyutlu bir mesele olarak ele almak gerektiðini vurguluyor.
***
Þu acý gerçeði de bu vesileyle bir daha fark ediyoruz; Türkiye, sadece emniyet, yargý, askeriye ya da bürokrasidekileri deðil sivil insan envanterini de FETÖ'ye kaybetmiþ. Kendi envanterini kurmak için yeni bir strateji geliþtirmesi gerekiyor.
YTB, yurt dýþýnda Türkçe eðitimi veren Yunus Emre Enstitüsü ile koordineli olarak ve ayný zamanda doðrudan baþvuru imkanlarýný temin etmek suretiyle belli kriterleri haiz kiþilerin Türkiye'de üniversite, yüksek lisans ve doktora eðitim almalarýný saðlýyor. Ugandalý Cemil bunlardan biri mesela. Elçiliklerin kapýsýna kadar varýp içeri girmeyi baþarabilenlerin baþvuru yapabildiði dönemde yýlda en fazla 8 bin baþvuru yapýlýyorken þu anda bu sayý 100 bine çýkmýþ durumda.
***
Türkiye'den yurt dýþýna eðitime giden öðrencilerin ülke için önemine de deðinmek gerek. Milli Eðitim Bakanlýðý uzun yýllardýr üniversitelerin araþtýrmacý taleplerini dikkate alarak yurt dýþýna öðrenci gönderiyor. Bugüne kadar ülke ve bölge uzmaný kadrosu yokken 3-4 yýldýr MEB, bursiyerleri bu alanlara özendiriyor.
Hep þikayet konusu olmuþtur, öðrencilerimiz Batý üniversitelerine gidip Türkiye hakkýnda tez yazýyor diye... Bu program ise öðrencileri uzmanlaþacaklarý ülkelere gönderiyor ve bu ülkelerle ilgili araþtýrma yapmaya yönlendiriyor. Kanada çalýþacak olan Kanada'ya, Çin çalýþacak olan Çin'e, Ýsrail çalýþacak olan Ýsrail'e gidiyor. Türkiye'nin þu anda bu þekilde ülke ve bölge uzmaný yetiþtirmek üzere eðitim almaya gönderdiði 3635 öðrencisi var. Geri dönüþü belki zaman alacak ancak bunlar çok kýymetli çalýþmalar.
Öðrenci programlarýnýn verimli iþleyebilmesi için elçiliklerle koordineli çalýþmak gerekiyor. Fakat pek çok ülkede özellikle eðitim ataþeliði olmayanlarda Türkiye'den giden öðrenciler elçiliklerin gerekli alakayý göstermediklerinden þikayetçi. Bu durumun burslarýn zamanýnda yatmamasý ya da oturum izni alýnamamasý gibi zorluklara yol açtýðýný söylüyorlar. Bu gibi aksaklýlarýn yaþanmamasý için elçiliklerin uyarýlmasý yerinde olacaktýr.