Türkiye 20 Temmuz Suruç saldýrýsýndan bu yana DAEÞ ve PKK baþta olmak üzere bir terör konsorsiyumunun hedefinde. Bu süre zarfýnda DAEÞ de PKK da bomba yüklü araçlarla ve canlý bombalarla sivilleri hedef alan saldýrýlar gerçekleþtirdi.
Önceki günkü saldýrý Rusya ile iliþkilerin normalleþmeye baþladýðý haberlerinin üstüne geldi.
Bu bir tesadüf mü?
Rusya ile normalleþmede bu noktaya birden bire gelinmediðine ve terör þebekeleri de siyasi geliþmelerden bihaber olmadýðýna göre bu saldýrýda bir “zaman ayarý” olduðunu düþünebiliriz.
Hoþ Türkiye için “uzun zamanlý bir terör ayarý”nýn yapýlmýþ olduðu da gerçek.
***
Türkiye, Suriye politikasýnda ABD ile uzun süredir ayrýþmýþ vaziyette. Son geliþmeler, ABD’nin Suriye’de PKK’ya özerk bir iktidar alaný açmak üzere hareket ettiðini gösteriyor. Rusya ise Suriye’nin bütünlüðünden yana davranýyor. Suriye bir ve bütün kalsýn ama Esed de gitmesin!
Sorsan Esed’in gitmesi konusunda ABD Türkiye ile hem fikir. Ancak 2013’ten bu yana ABD’nin Suriye’de izlemiþ olduðu politika Esed’i de DAEÞ’i de PYD’yi de güçlendirmekten baþka iþe yaramadý.
Rus uçaðýnýn düþürülmesi ise Türkiye’nin Suriye’de elini zayýflattý, hareket kabiliyetini kýsýtladý.
Türkiye-Rusya iliþkilerin normalleþmesinin Türkiye’nin faydasýna olduðu muhakkak. Bunun, bölge politikasýnda yumuþak bir deðiþimin vasatý olabileceði, dolayýsýyla PKK, Ýran ve ABD’nin iþine gelmeyeceði de.
Eylemi kimin yaptýðý, münasip terör örgütünün hangisi olduðunu gösteriyor sadece. Bir de yönelecek karþý þiddetin adresinin garanti edilmesini. Yapan deðil yaptýrana bakmak lazým.
Kim yaptý ya da yaptýrdý?
Türkiye bir taraftan Doðu ve Güneydoðu illerinde PKK’nýn terör saldýrýlarý ile mücadele ediyor öte taraftan batý þehirlerinde sivil hedeflere yönelecek canlý bomba eylemlerine karþý çok yoðun tedbirler alýyor.
Ve tabii terörün nihai amacý olan toplumda tedhiþ ve korkunun önüne geçmek için de adeta psikolojik bir mücadele veriyor.
Cumhurbaþkaný Erdoðan mütemadiyen ayný þeyi söylüyor. “Terörün, terör örgütünün iyisi kötüsü olmaz. Terör Londra’yý vurduðunda da terördür, Ýstanbul’u vurduðunda da. Teröre karþý tüm devletler samimiyetle ilkesel bir karþý duruþ geliþtirmezlerse bugün bana olan yarýn sana olur.”
Maalesef bu çaðrý hakkýyla karþýlýk bulmuyor. Terörü lanetleyenlerin terör örgütlerini semirttiði bir dünyada yaþýyoruz. DAEÞ de PKK da bugünkü kapasite ve kabiliyetlerine arkalarýndaki devletler sayesinde kavuþtu. Zayýfladýklarýnda yok olmamalarý, yine onlarý bir gün lazým olur diye elinin altýnda tutmak isteyen terör destekçisi devletler sayesindedir.
Dünkü terör saldýrýsýný kimin yaptýðý ortaya çýktýðýnda biz aslýnda çok da bir þey öðrenmiþ olmayacaðýz. DAEÞ’in Sultanahmet’te, Beyoðlu’nda yaptýðý eylemlerin karakterine bakýnca Atatürk Havalimaný’nda gerçekleþtirilen hain saldýrýnýn failinin DAEÞ olduðu kanaati aðýr basýyor.
PKK ya da DAEÞ. Her ikisi de þu an Türkiye’yi bir kalýba dökmek için uðraþan büyük güçlerin taþeronu. Türkiye bu güç dengesi içinde kendi menfaatine en uygun olan meþru kartý oynamak istiyor. Ve bu illa ki bir baþkasýný rahatsýz ediyor.
Bu güç savaþý bir süre daha devam edecek, belli. Ancak bölgedeki kaosu sönümlendirecek, akan kaný durduracak adýmlarýn bir an evvel atýlmasý Türkiye için de aciliyet taþýyor. Ýsrail-Türkiye anlaþmasý ve hemen ardýndan gelen Türkiye-Rusya normalleþme hamlesi bu menzil için döþenen taþlar olabilir.
