Türkiye neye ‘hayýr’ diyor?

Bu yazý erkenden yazýlýyor. Akþama “Erdoðan-Trump görüþmesi” var.

Siz bu yazýyý okuduðunuzda görüþme neticelenmiþ, Amerika-Türkiye iliþkilerinin (PYD/PKK’ya endeksli iliþkilerin) bundan sonra alacaðý “seyir” netleþmiþ olacak.

Dolayýsýyla (belki de), bu yazýdaki hüküm cümlelerini gülümseyerek okuyacak, yazarýnýn “öngörüsüzlüðüne” (!) acýyarak bakacaksýnýz.

Beni (þimdilik) görüþmeden çýkacak neticeden çok, Türk matbuatýnýn PYD/PKK konusunda takýndýðý tavýr ilgilendiriyor.

Birileri þöyle bir þeyler yazmýþtý (mealen aktarýyorum): “Nasýl ki Barzani’yle iyi iliþkiler kurduk, Salih Müslim’le de ayný þeyi deneyebiliriz.”

Demek istiyordu ki, Suriye’nin kuzeyine konuþlanmýþ PYD’yi düþmanlaþtýrmaktan vazgeçersek ve Barzani’ye uyguladýðýmýz dostluk tarifesini PYD/PKK için de devreye sokarsak, ABD’yle iyi iliþkiler kurabiliriz, en azýndan müttefikimizin gözüne gireriz.

Bu akýllarý veren zat, çok deðil, bundan birkaç yýl önce, “Azgýn Peþmerge” gibilerden yazýlar yazýyordu.

Erdoðan’ýn gayretleriyle Türkiye’yle iyi iliþkiler kuran, yani Türkiye için “güvenlik sorunu” oluþturmayan Kuzey Irak yönetimi, bu akýllý yazara göre yok edilmesi gerekli öncelikli tehditti.

Bir sortilik iþleri vardý...

Uçururduk uçaklarýmýzý, “birkaç cam-çerçeve” indirirdik. Bakalým azgýnlýklarýna devam edecekler miydi?

Böyle þeyler yazýyordu ama Kuzey Irak yönetiminin sergilediði azgýnlýklarý örneklendirmiyordu.

Ne yapmýþtý Barzani?

Niye uçuracaktýk uçaklarýmýzý?

Niye cam-çerçeve indirecektik?

Hem sýnýrlarýmýzýn içinde, hem sýnýrlarýmýzýn dýþýnda, en ciddi güvenlik riskini oluþturan PKK terör örgütü dururken, niye bütün enerjimizi vuku bulmamýþ, vuku bulacaðý tartýþmalý muhayyel bir tehlike için sarf edecektik?

Niye mi?

Çünkü Barzani, Amerika’yý karþýsýna almak pahasýna, Ankara’yla iyi iliþkiler kurmuþtu. Enerji nakil hatlarý konusunda taleplerimize olumlu cevaplar vermiþti.

Bunu yaptýðý için de, baþýna PKK’nýn amcaoðlu olan çapulcu bir örgüt musallat edilmiþti.

Çünkü Amerika böyle istiyordu.

Çok akýllý yazarýmýz da, Amerika böyle istediði için “Peþmerge azgýnlýðý” gibilerden yazýlar yazýyordu.

Ýlginçtir, Barzani’ye uygulanan “dostluk tarifesi” PYD/PKK için devreye sokulduðunda, ilk karþý çýkan yine bu çok akýllý yazar ve iltisaklý meslektaþlarý olmuþtu.

Hatýrlayalým, çözüm sürecinin baþarýya ulaþacaðý korkusu, bazýlarý Doðan Medya Grubu’nda köþe tutmuþ arkadaþlara ve iltisaklý meslektaþlarýna “çözüm süreci karþýtý” yazýlar yazdýrýyordu.

Hatta biri daðlara vurmuþtu kendini... Terör örgütü liderleriyle görüþüp, “Niye silah býrakýyorsunuz? Ne karþýlýðýnda silah býrakacaksýnýz? Silah býrakmak aðýrýnýza gitmiyor mu?” þeklinde yol gösterici (!) yazýlar yazýyordu.

Niye mi?

Çünkü Amerika böyle istiyordu.

PYD/PKK’nýn silah býrakýp Türkiye’nin himayesine girmesi müttefikimizin en büyük kâbusuydu... Çünkü sýrada istikrarsýzlaþtýrýlacak ve bölünecek çok ülke vardý.

Peki, PKK masayý devirip yeniden çatýþmalý sürece dönünce ve hendek savaþlarýna baþlayýnca, “sakýn silah býrakmayýn” diyen iltisaklý arkadaþlar ne yaptýlar dersiniz?

Ne yapacaklar?

Bu kez koro halinde, “masa kurulsun, yeniden çözüm sürecine dönülsün, AB ve Amerika da böyle istiyor” yazýlarý yazmaya baþladýlar.

Erdoðan-Trump görüþmesinden ne sonuç çýktý bilmiyorum ama kan döken PKK’yý “silah býrakmýþ ve evcilleþmiþ” PKK’ya tercih eden iltisaklý çevreleri memnun edecek bir sonuç çýkmadýðýný/çýkmayacaðýný, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn PYD/PKK’yý meþrulaþtýracak bir öneriye (Pentagon’un malum planýna) “evet” demediðini/demeyeceðini söyleyebilirim.

Erkenden yargýda bulunduysam, “yanýlmýþým, aðzýma biber sürün” derim.