Tuhaf zamanlardan geçiyoruz! Anadolu insanýnýn imanýnýn, ihlasýnýn, hayýrseverliðinin neye, kime hizmet ettiði belli olmayan yapýlar tarafýndan paravan olarak kullanýldýðý ortaya çýktýkça benim en çok kaygýlandýðým þey bu insanlarýn gönüllerindeki boþluðun nasýl doldurulacaðý oluyor. Yoksa iþin adli ve kriminal tarafýyla devlet bir þekilde mücadele ediyor, edecektir.
Koskoca bir camiayý illegal iþlerinizi perdelemek için kullanýyorsanýz en büyük vebaliniz de onlara karþýdýr. Ülkesini milletini en çok seven insanlarý komþularýyla, aileleriyle sýkýntýlý hallere sokan da sizisiniz, hiç boþuna saða sola sataþmayýn. Ýþ adamlarýný hayýr hasenat için yola çýktýðýnýza inandýrýp sonra da himmet etmeyenin baþýna çorap ören de...
***
Bir seyahat sýrasýnda tesadüf ettiðim bir iþ adamý Cemaat’le nasýl tanýþtýðýný ve sonrasýnda yollarýnýn nasýl ayrýldýðýný anlatmýþtý uzun uzun. Nizama Adanmýþ Ruhlar dizisinde yer alan bir sahnede fotoðrafý Interpol’ün arananlar listesinde ekrana getirilen Rizeli iþ adamýnýn baþýna gelenleri okuyunca aklýma geldi. O da yýllar önce kendi talebi olmamasýna raðmen Gülen’i ziyarete götürüldüðünü, daha cümle kapýsýna varmadan telefonlarýnýn alýndýðýný, Gülen’in hemen yanýna oturtulduðunu ve istemediði halde fotoðrafýnýn çekildiðini anlattý. Buna o zaman hiç anlam verememiþ, ama bir aný fotoðraf olarak da hoþuna gitmiþ. Ýlginç olan ise fotoðrafýn kendisinde olmamasý.
Halk Bank’ýn Genel Müdürü’nün evinde bulunan paralarla ilgili olarak da þunlarý söylemiþti; “Afrika’ya her gidiþimizde bir ayakkabý kutusuna sýðacak kadar para taþýyorduk üzerimizde. O paralar da himmet toplantýlarýnda ya da iþ adamlarýndan alýnan yüklü baðýþlardan oluþuyordu. Ve o paralar ya yola çýkmadan önce birilerinin evinde belki de ayakkabý kutularýnda duruyordu.”
Afrika’da okul açmak için para toplayanlarýn Üsküp’te üniversite açmak için toplanan paraya dil uzatmasýnýn izahý var mý?
***
17 Aralýk’ta haklarýnda rüþvet ve yolsuzluktan dava açýlmýþ olan vekiller Meclis Soruþturma Komisyonu’nda. Hiç merak etmeyin, kim ki zerre miskal haram yemiþse hesabýný vermeli, cezasý neyse çekmelidir; 75 milyonun ortak hissiyatý budur.
Paralel Yapý ile ilgili de ayný hissiyat içinde insanlar. “Gazeteye baskýn” yalanýyla yürüttüðünüz algý operasyonu için belki bugün devlet imkanlarýyla kurduðunuz lobileriniz sayesinde dünya basýnýndan destek buluyorsunuz ama unutmayýn ki Türkiye Paralel Yapýnýzdan da cemaatinizden de büyüktür.
Ama doðruya doðru hayranlýk uyandýracak bir örgüt kurdunuz. Ancak Haþhaþilerden beklenebilecek bir adanmýþlýkla adamlarýnýzý birer robota çevirdiniz. Cemaatinizi de sadece sizin yayýnlarýnýzý okuyan, sizin dizilerinizi izleyen, sizin iþaret ettiðiniz yerlerden alýveriþ yapan ve böylece kendini güvende ve huzurlu hisseden kullanýþlý bir yapý olarak inþa ettiniz.
Çocuklarý için iyi bir gelecek istemek kadar masum bir talebi bile kendi suç þebekenizin duygusal motivasyonu haline getirdiniz. Dershaneler bu yüzden sizin için çok önemli oldu. Böylece ne kadar çok soru çözerse o kadar az okuyan bir nesil yetiþtirmeyi umdunuz. En iyi beyinleri bile uyuþturdunuz. Merkezi yerleþtirme sýnavlarýnýn soru havuzunda da siz vardýnýz. En kritik kurumlarýn en kritik yerlerinde de. Þimdi de “gazeteciler tutuklanamaz” diye gürültü patýrtý yapýyorsunuz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en þýk ve usulüne uygun gözaltýsýyla götürüldü Ekrem Dumanlý. Hakkýndaki gözaltý kararý kendisine teblið edildi. Günler öncesinden dövizler hazýrlanmýþtý zaten. Polisi gazete binasýna sokmak ve Erkem Dumanlý’nýn ayaðýna çýkartmak gerekiyordu ki dünya basýnýna iyi görüntü verilsin.
Dünyayý ayaða kaldýrdýnýz, tebrikler!
Ama unutmayýn dünya ile iþ tutup Türkiye’yi hedef almak sizi büsbütün antipatik yapýyor.