Türkiye sadece Türkiye mi?

ANKARA’DAKÝ patlama ülkemiz de derin bir üzüntü, öfke ve kaygýya neden oldu. Ýnsanlarýn stres anýnda verdikleri ilk tepki, kaçma veya savunma güdülerinin devreye girmesidir. Kaçmak? Ülkesiz kalmak, doðduðun topraklardan ayrýlmak, mutsuzluk, hüzün, ne olursan ol, ikinci sýnýf vatandaþlýk...

Ülke tarihine bakýldýðýnda bu memleket sadece bizlerin deðil, kendi ülkesin de acý çeken, göç etmek zorun da kalanlarýn da memleketi. Kimler gelmiþ kimler, Avrupa engizisyonundan veya Nazi rejiminden kaçan Museviler ‘den tutun da, Afganlar, Kürtler, Türkmenler, Arnavutlar, Boþnaklara kadar pek çok halk, saymakla bitecek gibi deðil.  Anadolu’ya sadece Kafkaslardan ve Balkanlar’dan göç eden insan sayýsý 1856 ile 1914 yýllarý arasýnda7.5 milyon. Kýsaca Türkiye, Kafkaslar, Ortadoðu ve Balkanlar gibi þiddetin ve çatýþmanýn yoðun yaþandýðý bölgelerin halklarý için her zaman bir vaha olmuþtur. Bu topraklar ve çelebi Anadolu halký, hiçbir zaman niye geldin demeden, milyonlarca mazlum halka ev sahipliði yapmýþ, baðrýna basmýþ, zor þartlar da kazandýðý ekmeðini paylaþmýþtýr. Söz de çok medeni Avrupa ülkelerin de göçmenlerin paralarýna, ziynet eþyalarýna el konulmasý tartýþýlýp, göçmenlere sýnýrlar da çelmeler takýlýrken, bu halk 3 milyon Suriyeli göçmeni aðýrlamaktan çekinmemiþtir. Çok iddialý olarak söylüyorum ki Dünya’da bu derece yüce gönüllü bir millet daha yoktur. Türkiye’nin kurduðu mülteci kamplarýný denetleyip, burun kývýrma arsýzlýðýný gösterenlerin, 3 tane mülteci kapýlarýna geldiðin de yaþadýklarý panik ve korku, neyin ne olduðunun en büyük göstergesidir. Acý müzikler eþliðinde, sürünen insanlarýn belgesellerini çekerek, kültür pazarlama taktikleri ile insanlýk olmaz.

Ýnsanlarýmýzýn ölümü karþýsýn da büyük üzüntü içindeyiz. Ama kaçacak deðiliz. Çünkü burasý bizler için son durak. Savunacaðýz, bunu hem kendimiz için, hem de çevremiz de ki mazlum halklar için yapacaðýz. Ýnsanlýðýn vahasý bu bölgeyi teslim etmeyeceðiz. Þu etnik grup, þu mezhep, bu politik görüþ demeden kenetleneceðiz, bir olacaðýz. Terörü de, arkasýnda ki aðababalarýný da yeneceðiz. Baþka þansýmýz yok, çünkü gidecek baþka bir yerimiz yok.