Türkiye tarihi fýrsatlara doðru ilerliyor

Sevgili dostlar, Türkiye, tarihi bir fýrsatýn üstünde daha doðrusu “tarihin sarkacý” Türkiye’ye her anlamda ve özellikle EKONOMÝDE büyük hatta “en büyüklerden” olma fýrsatýný veriyor. Türkiye, varlýk havuzu üstünde yatýyor ve bu varlýðý ekonomiye kazandýrmak için adým atma isteði ve gereði de net olarak algýlanmýþ durumda... VARLIKLARIN MÝLLET ÝLE PAYLAÞILARAK EKONOMÝYE KAZANDIRILMASININ ÝLK VE ÖNEMLÝ ADIMLARINDAN BÝRÝ VARLIK FONU...

Bu noktada “dünya nasýl deðiþebilir” sorusuna kýsa cevaplar vermek istiyorum;

Dünya üzerinde 1945 sonrasýnda kurulan sistem “ana parçalarý” ile birlikte deðiþiyor ve en önemlisi “yerleþik merkezler” yer deðiþtiriyor. Londra düþerken yerini Ýstanbul alýyor ve gerekli adýmlar atýlabilirse “yeni sistem içinde” New York-Ýstanbul-Þangay-Hong-Kong-Tokyo çizgisi çiziliyor.

- Ortaya çýkan yeni yapý içinde “en güçlü” olmaya aday merkez Ýstanbul. Daha doðrusu New York-Ýstanbul çizgisi Londra dýþarýda býrakýlarak yeniden çizilebilir. Nedeni de oldukça net; 2001 sonrasýnda “oluþan tehdit algýlamasý” ile “New York-Londra” hattýndan kaçmaya baþlayan paranýn adresi Ýstanbul… Neden derseniz; Türkiye’nin konumu ve en önemlisi “tarihten getirdiðimiz” gerçeklerimiz, ÖZÜMÜZ… VE YAPABÝLECEKLERÝMÝZ!

Bu gerçekler ýþýðýnda “neler yapabiliriz, neler yapmalýyýz” sorusuna yüksek sesle düþünerek birlikte cevap arayalým;

- Öne çýkarmamýz gereken en önemli sektörlerden biri KATILIM BANKACILIÐI... Gerekli hukuki düzenlemeleri yaparsak-yapabilirsek, BANKACILIK ve birilerinin “alternatif bankacýlýk” diyerek küçültmeye çalýþtýðý “katýlým bankacýlýðýnýn” merkezi Türkiye olabilir, olmalýdýr! 

- Merkez olmak için ne gerekli? Her þeyden önce BDDK’nýn iki ayrý sistemi taþýyacak þekilde yapýlandýrýlmasý veya yeni bir yapý oluþturulmasý düþünülebilir.

- Türkiye, Orta Doðu-Orta Asya ülkeleri baþta olmak üzere para transferlerinde LONDRA’nýn devre dýþý býrakýldýðý “yeni sistemi” geliþtirmek zorunda! “Biz merkez olduk” deyip hala Ýngiliz’e komisyon vermek öze yakýþmaz!  

- “TL ZONE”u oluþturmalý ve kendi paramýz üzerinden “periferimizle” iþ yapabilir hale gelmek için adýmlar atmalýyýz...

- Avrasya Menkul Deðerler Borsasýný acilen kurmalýyýz ve “periferimizdeki” bütün ülke þirketleri Türkiye’de iþlem görecek þekilde “eðitim-oluþum” politikamýzý düzenlemeliyiz.

- “Faizsiz Enstrümanlarýn” geliþtirilmesi ve vergilendirilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler yapýlmalý ve “var olan finansal yapýya haraç vermeden” yeni bir DÜZEN kurmalýyýz!

- “Halka Arz” dinamiðini mutlaka hayata geçirmeli ve Sayýn Erdoðan’ýn açtýðý “blok satýþý iptal edip, halka arz edeceðiz” yolunu en az 10 þeritli hale getirmeliyiz... Devlet, varlýklarýný aradaki komisyoncularý devre dýþý býrakýp, halký ile paylaþmaz ise “tam bir kalkýnma-vatandaþýn zenginleþmesi” söz konusu olamaz!

- 2003-2017 arasýnda tam üç katýna çýkardýðýmýz Milli Hasýlamýzý 2023 hedefine giderken bir kez daha “3’e katlamak zorunda olduðumuzu” bilerek buna uygun adýmlar atmalýyýz. Bu noktada en önemli strateji daha önce de paylaþtýðým “THY gibi 10 büyük markamýz olmalý” detayýnda gizli. Büyük deðerlere dayanmayan ekonomiler BÜYÜK olamaz! Yeni markalarý ya küresel alanda var olanlarý satýn alýp büyüterek, ya da markalarýmýzý daha iyi bir noktaya getirerek yapmalýyýz...

- YATIRIMLARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEMELÝ VE 2023-2030 ARASINI HEDEFLEYEREK YOLA DEVAM ETMELÝYÝZ...

Sonuç:Türkiye, daha sadece “pistin baþýna gelmiþ” bir uçak! 10 yýlda bu pistin baþýna geldi, büyük sýkýntýlar çekildi ama çok da önemli engeller aþýldý! Þimdi sýra uçaðý kaldýrmak ve gelecek 10 yýlý doðru, saðlam temeller üzerine planlamakta... Yaptýk, yapabiliriz... Türkiye’nin gelecek 10 yýlýný doðru analiz edebilenler bu “potansiyeli” görüp, bu gerçeði fiyatlamaya baþlayacaklardýr!

Son söz:Birileri baðýrsa, çaðýrsa, kendini de parçalasa Türkiye, YENÝ DÜNYA DÜZENÝ ile ortaya çýkan potansiyeli kullanacak ve dünya genelinden baþlayýp burayý da içine alacak þekilde, gelecek 100 yýl için “YENÝ BÝR FÝNANSAL DÜZEN” oluþacak… TÜRKÝYE, MERKEZLERDEN BÝRÝ OLACAK VE 100 YILIN SONUNDA CUMHURÝYET SÝYASÝ-EKONOMÝK ANLAMDA “EN NOKTASINA” ULAÞACAK...