Hüseyin GÜLERCE
Hüseyin GÜLERCE
hgulerce@star.com.tr
Tüm Yazıları

Türkiye, temkinli iyimserlik ile Şam'da…

Şam yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında varılan 8 maddelik anlaşma/sözleşme, Türkiye açısından yeni bir dönemi işaret ediyor.

Suriye'nin kuzeyinde sınırımızda "teröristan devleti" kurdurmama kararlılığımız, şimdi başka bir zemine kaydı. Bütün idarî kadroları PKK tarafından oluşturulmuş SDG, ABD'nin himayesinde yeni Suriye yönetiminin içine girme hevesinde.

Anlaşmanın 4. Maddesine göre Suriye'deki tüm askeri kurumlar, Suriye devletinin idaresine entegre edilecek.

Bu nasıl olacak?

ABD askerleri tarafından eğitilmiş, silahlandırılmış, organize olmuş bölücü terör örgütü PKK, isim değiştirmiş bile olsa Türkiye düşmanlığından, "Kürdistan" emelinden vazgeçmiş mi olacak?

Başında bin türlü gaile olan, içte derdi çok, dışta problemi çok Şara yönetimi, bu ihanet yapısını nasıl zapturapt altına alacak?

Üstelik ABD, kendi eliyle büyüttüğü, bölgeye yerleştirdiği SDG'yi (PKK'yı) şimdi bir anlaşma ile yeni Suriye yönetiminin içine koyuyor.

Artık Suriye'nin idari yapısı içinde ABD yapımı yeni organizasyon mu olacak?

Şara yönetiminin ABD, İran, İsrail ve Rusya tarafından baskı altına alındığı bir sırada sulh yolunu seçmesi tabii ki anlaşılır.

Esad rejimine yakın olan Nusayrilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus'ta askerlere kurulan pusu bir provokasyondu ve ardından kanlı olaylar yaşandı. Şara yönetimi, kalkışmayı kısa sürede bastırdı.

CHP ne yaptı? Sorumsuzca ve ihanete denk bir tutumla, "Alevi yurttaşlarımız katlediliyor" diye tahrik ve kışkırtmalarda bulundu.

Şara yönetimimin güvenlik, istikrar ve huzuru sağlamada işi hiç kolay değil.

Düşününüz başkent Şam'a günde 1 saat elektrik verilebiliyor.

Ekonomik sıkıntılar, alt yapı zarureti, iç barışı getirecek bir Anayasa ve kucaklayıcı bir Bakanlar Kurulu teşkil edilmesi gibi öncelik bekleyen meseleler varken bir de Kuzey'de ABD'nin kontrolündeki SDG'ye yönelik askerî tedbirler almak kolay değil...

Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki potansiyel PKK tehdidinin ve tehlikesinin yeni şartlarda azalmadığının elbette farkında. Bu yüzden temkinli bir iyimserlik içinde.

Zor durumdaki Şara yönetimine de en baştan beri verdiği desteği asla azaltmayacak.

Türkiye'nin nasıl da zor duruma düşürüldüğü yaygarasını yapan şom ağızlara inat, dün Şam'a çok önemli bir ziyaret gerçekleştirdik.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından başkent Şam'da kabul edildi.

Görüşme, yaklaşık 3 saat sürdü.

Bilinen ve ortaya yeni çıkan bütün problemlerin ele alındığı muhakkak.

Şara yönetimi şu hakikati iliklerine kadar yaşıyor: Suriye ile ilişkilere; kardeşlik hukuku, komşuluk hukuku, samimiyet ve güvenilir olma açısından sadece Türkiye bakıyor.

Türkiye, Suriye'nin gerçek dostu olarak gönlünü açıyor, varını yoğunu ortaya koyuyor.

Yeni Suriye meselesi, tam da içeride terörsüz Türkiye çabalarına denk geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Meclis'te, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenen iftar programında milletvekilleriyle bir araya geldi.

Bu konuyu yeniden gündeme getirdi.

Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttükleri çalışmalarda Meclis'teki siyasi partilerin de katkılarıyla kısa sürede kayda değer mesafe alındığını söyledi. İmralı'dan gelen 27 Şubat tarihli çağrı ile terörsüz Türkiye girişiminde kritik bir eşiğin daha suhuletle aşıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çok fazla uzamadan, fitneye, gerilime, provokasyona, hiçbir aşırılığa mahal vermeden, işi yokuşa sürme gibi cambazlıklara tevessül etmeden inşallah beklenen neticenin süratle alınacağı kanaatindeyim. Bizim gayemiz ilk günden beri son derece açıktır. Türkiye'nin 40 yıldır ayağına bağ olan, askeri, polisi, jandarması, kamu görevlisi ve siviliyle on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte böyle bir ihtimalin her geçen gün güçlenmesinden endişe duyanlar olduğunu, 40 yıllık terör belasının kökünün kurutulmasını, sivil siyasetin zemin kazanmasını istemeyenler olduğunu da çok iyi biliyoruz."

Aziz milletimiz; CHP'nin, Suriye üzerinden Alevi-Sünni ayrımı fitnesinin kazanına odun taşıdığını çok iyi biliyor...