Aslýnda cevap bile sorunun içinde “küresel hegemonlarýn” alýþtýklarý gibi coðrafyamýzý yönetme isteðine baþkaldýran Türkiye ve Erdoðan, dýþarýdan-içeriden hedef haline getirildi !
NATO’da yaþanan olay yani Bilinç ve Bilinçaltlarýndaki “hedeflerinin” açýða çýkmasý, “yanlýþlýk” deðil bence son derece net bir mesaj verme denemesi. Cumhurbaþkanýmýzýn konuþmasý da tam olarak yaptýklarýný tanýmlýyor; aptallýk deðil ALÇAKLIK !
Sevgili dostlar, küresel emperyalizme karþý her anlamda yolumuzu açan lider olan Erdoðan’ýn hayatýnýn her döneminde ve özellikle son yýllarda neden hedef olduðu çok açýk deðil mi; 300 yýl sonra PARÇALAR ANA GÖVDEYLE KAVUÞUYOR! Ve bunu saðlayan lider de hedef tahtasýna konuyor! Tekrar ediyorum; ayaða kalkýþ Türkiye’den baþladý ama sebep-sonuç iliþkisine dikkatli bakarsanýz tablo net; 1699’da daðýlan GÖVDE birleþiyor ve parçalar bir araya geliyor…
Sevgili dostlar, bu baðlamda özellikle geçmiþi detaylandýrarak geleceðe birlikte bakmayý deneyelim...
1850’lerden itibaren Ruslarla savaþ hazýrlýklarýna baþlayan daha doðrusu baþlatýlan Osmanlý, Ortadoðu-Afrika coðrafyasýnda zorlanmaya baþlýyor. Bu zorlanma “tarihsel doðal etkilerle” deðil, o bölgeleri yeniden þekillendirmek isteyen güçlerin ilk adýmlarý ile ortaya çýkýyor...1854-1876 arasýnda “o güçlerden” borçlandýrýlan Osmanlý, 1876 sonrasý “MERKEZÝ” o dönemin IMF’sine kaptýrýrken, 1876-1915 arasýnda bugünün Ýsrail devletinin yerleþtiði yer dahil, planlanan bütün topraklarýný kaybediyor. Hatta ele geçirme o kadar ileri gidiyor ki; 1915 sonrasýnda “iþgal” bugün yaþadýðýmýz topraklara kadar uzanýyor...1900’lerden itibaren Osmanlý’dan ele geçirilerek zorlama ile kurulan “Ýngiliz-Fransýz-Ýtalyan” imzasýný taþýyan “her yer” çöküyor...
Peki neler olabilir ? Osmanlý devlet yapýsýnýn, ruhunun, varlýðýnýn zorla el çektirilerek, üzerinde “zorlama devletlerin” kurulduðu her bölgede sorun var! Konuya sadece Ýsrail ve çevresi, Mýsýr, Libya, Irak, Suriye ve diðerleri olarak bakmayýn ve son 20 yýlý düþünerek Balkanlar’ý da unutmayýn! Son halka Yunanistan... Osmanlý’nýn “500 sene baktýðý” doðal olarak “yalnýz bir ekonomi olmasý” mümkün olmayan Yunanistan, “ekonomik anlamda” ilk çöken yer! Yugoslavya ve Yunanistan’ýn Ortadoðu-Afrika çizgisinden farklý algýlanmasýnýn tek bir sebebi var: “Bulunduðu coðrafya”!
Sevgili dostlar, Merkez dediðimiz yani “RUHUN bakiyesinin” kaldýðý ve üzerine genç bir devlet kurulan Türkiye, 1938-2003 arasý yýllarca dalgalandý! Kendini bulamadý, Osmanlý’yý yýkanlarýn “oyunlarý” altýnda darbeler-devalüasyonlar arasýnda geldi-gitti...Bütünün beyniydi-ruhuydu ama “parçalara” sahip çýkmamasý için “1699’da baþlayan 1850’lerde azan manipülasyon” 150 seneden fazla devam etti...
Sevgili dostlar, bir “bütün” parçalara ayrýlýr, belli bir dönem bu “parçalar” deðiþim geçirerek yoluna devam edebilir. Ana soru “parçalar tek tek yeniden bir araya geldiðinde” ÝLK HALÝN-ÝLK BÜTÜNÜN yeniden ortaya çýkýp çýkmayacaðý veya daha net ifadesiyle “zorla parça haline getirilen yapýlarýn, zorlamanýn etkisi kalkýnca BÜTÜN’e dönüp dönmeyecekleridir”! Peki bundan sonra neler olabilir? Türkiye’nin “MERKEZ” olma haline gelmesi ile ne deðiþebilir?
Sonuç: “Ana parça” yani MERKEZ TÜRKÝYE, “bütünlüðü saðlayacak” bir TEZ üretiyor ve üretmeye devam edecek…Kendine “batý medeniyeti” diyen EMPERYALÝSTLERÝN de bütün karýn aðrýsý bu !
Son söz: Bu BÜTÜNLEÞMEYÝ saðlayan Türkiye’ye, Lider ve ekibine yönelik YEREL-KÜRESEL KOALÝSYON saldýrýsý, bu bilgiler ýþýðýnda sorgulanýrsa, daha iyi anlaþýlabilir...Saldýrý devam edecek ama Türkiye asla sarsýlmadan hedeflerine ulaþacak…Parçalar BÜTÜN’e kavuþacak ve YENÝ BÝR DÜNYA DÜZENÝ ortaya çýkacak…
DEVAM EDECEÐÝZ...
