Bir krizi yönetmenin elbette birbirinden farklý yöntemleri ve araçlarý olabilir. Ama bunlardan daha önemlisi niyet ve hedefinizin ne olduðudur. Krizi çözmek mi istiyorsunuz, týrmandýrmak mý, yoksa yeni krizlere kapý aralamak mý? Önce buna karar verip sonra adým atmak gerekiyor.
Türkiye ve Rusya arasýndaki krizin, özellikle Moskova’dan gelen öfkeli ve duygusal tepkilerle çýkmaza sürüklendiðinden endiþe duyanlar var. Çok önemli bir deðerlendirme. Kaldý ki tabloya soðukkanlý bakan herkes, her iki tarafýn da krizden zarar gördüðünü ifade ediyor ki; artýk olup biteni farklý bir bakýþ açýsýyla ele almak için yeterli bir neden olsa gerek.
Vladimir Putin. Soðuk Savaþ sonrasý Rusya’nýn umudu. Komünist dönemde geçmiþle kopan baðlarý yeniden inþa edeceðine geniþ kesimlerin inandýðý bir lider. Nitekim bu yönde de önemli adýmlar attý. Sovyetlerin daðýlmasýnýn ardýndan, Putin’in kýrýlan Rus gururunu tamir edeceðine inandý geniþ kitleler. Bir anlamda onda kendisini buldu. Sözü ustasýna, Alev Alatlý’ya býrakalým biraz. Bakýn bu krizle ilgili neler söylüyor. Önce Ruslarýn ruh haline dair deðerlendirmesi:
‘Putin kiþiliði ile ‘Rus ruhu’na yakýn gelen biridir. Baþarýsýnýn nedeni de o zaten.Bir kere bize benziyorlar. Bir Rus’u karþýnýza alýrsanýz altýndan Tatar çýkar derler. Bir Asya toplumu. Heyecanlarýyla, fedakarlýklarýyla, ölüme karþý tavýrlarýyla, tevekkülleriyle, dayanýklýlýklarýyla tipik bir Asya toplumudurlar. Tüm bunlar bir araya gelince herhangi bir Batý toplumu gibi sakin, hesaplayýp ertesi günü de hesaba katan bir toplum yapýsý deðil.’ (Al Jazeera Turk, 3 Aralýk 2015, Ýrfan Bozan’ýn röportajý)
Peki bu kadar yakýnlaþma varken nasýl oldu da kriz bu noktaya geldi. Alatlý’nýn deðerlendirmesini gerçekten satýr satýr not etmek gerekiyor. ‘Putin, Türkiye ile yan yana görünmekten mi korktu?’ sorusuna bakýn nasýl cevap veriyor:
‘Bir ahlaki seçim yaptý diyorum. Özetle Tayyip Bey’in “Dünya 5’ten büyüktür” sözlerini sol gelenekten gelen, Asyalý bir Ortodoks liderin anlamasý gerekirdi. Görünen o ki karþý tarafa 5’lere satýldý. Benim hissettiðim bu. Neden korktu? Tabii bunu anlamak lazým. Belki ambargodan korktu. Türkiye-Rusya iþbirliði müthiþ bir þey olurdu. Putin ‘dünya beþten büyüktür’ aklýna yakýndý ama dayanamadý. Ben olsam Erdoðan’ýn yerine Rusya’yý, Ýslam Birliði’ne alýrdým. Gözetmen olarak deðil, direkt üye olarak. Rusya’nýn yüzde 20’si Müslüman. Putin de Birleþmiþ Milletler’e ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek ‘ben oynamýyorum, Güvenlik Konseyi’nden çekiliyorum’ deme noktasýna gelebilirdi. Birisi sanki Putin’in kanýna girdi.’
Bu gerilimi Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan’ýn çözeceðine inanýyor Alev Alatlý. Þu deðerlendirmesiyle tamamlayalým:
‘(Kaybeden) Rusya olur ama bana kalýrsa gerilim týrmanmayacak. Benim bütün duygum buradan bir þey olmayacaðýný söylüyor. Bir romancý hissiyatý ile konuþuyorum. Tayyip Bey bunu halledecek. Putin bence bu olayda idare edilmeyi bekledi. Ýkisi arasýnda “Biz Asyalýyýz” ortaklýðý var. Arkasýndan bu “Zapadniki” denen olay var. Bizim de çektiðimiz en büyük sýkýntý “zapadniki” denilen Batýlýlaþtýrmacý liberaller Türkiye’de de var. Ýkisinin birbirini anlamamasý mümkün deðil. Ýkisi de halký içine alan bir kalkýnma modeli oluþturuyor. Ruslarýn çile çekmiþ Ortodoksu ile bizim baþörtülü olduðu için üniversiteye giremeyen içi içini yiyen tipler farklý deðil. Bu ikisine de diktatör diyen kesimlere bakýn Rusya’da Zapadniki’ler biz de Beyaz Türkler.’
Sözü edebiyata býrakmayý ne çok özlemiþiz.