Ýran Cumhurbaþkaný Ýbrahim Reisi'nin açýklanan Türkiye ziyaretinden bir gün önce, Ýran'da iki patlama sonucu 103 kiþi hayatýný kaybetti, onlarca kiþi de yaralandý.
Ýran, patlamalarý terör saldýrýsý olarak ilan etti.
Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan dün Ankara'da basýn mensuplarýnýn sorularýný cevaplarken bir konunun altýný ýsrarla çizdi:
"Bu süreçte bizim ilk defa ortaya koyduðumuz pratikler var. Bölge ülkeleri olarak, Ýslam dünyasý olarak, Gazze meselesinde ilk defa bir temas grubunu oluþturduk. Farklý politika olarak, hep beraber hareket etmenin daha etkili olacaðý tezini tedavüle soktuk. Nitekim Arap Ligi ve Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý (ÝÝT) ilk defa ortak bir zirve yaptýlar."
Ýsrail'in Gazze'deki soykýrým saldýrýlarýnýn arkasýnda ABD ve Ýngiltere, Almanya, Fransa var. Hiçbiri bölge ülkesi deðil.
Türkiye'nin bu stratejik hamlesinden, bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesinden oldukça rahatsýzlar.
Zamanlamaya bakýn ki, Ýran'daki terör saldýrýsý tam da Ýran Cumhurbaþkaný'nýn Türkiye'ye gelmesinden bir gün önce gerçekleþiyor.
Yani Batýlý güç merkezleri, Türkiye ve Ýran'ýn ortak hareket etmesini asla istemiyorlar.
Gerçi Ýran, bizimle gönüllü birlikte harekete hiç yanaþmadý.
Türkiye'nin temel dýþ politika mesellerinde Yunanistan, Ermenistan ve ABD ile yan yana durmayý tercih etti.
Tahran'daki patlamalarla Ýran'a, "çizdiðimiz sýnýrlarýn dýþýna çýkma" mesajý veriliyor olabilir.
Patlamalarda sivillerin hedef alýnmasý, Ýran'ý bölgesel bir savaþýn içine çekme hesabý olarak da düþünülebilir.
Bunu, ABD ve Ýsrail'in isteyeceði þüphelidir. Özellikle Washington yönetimi bu konuda Ýsrail'le artýk açýktan ters düþmeyi göze alýyor.
Ancak Ýran'daki "þahinler", Ýran'ýn Gazze meselesindeki tutumunu onur kýrýcý buluyorlar.
Yemen'de Ýran'ýn desteklediði Husilerin Þûra Meclisi Üyesi ve yönetici kadrolarýndan Abdusselam Cahaf, Tahran yönetiminin terörist Ýsrail'e karþýlýk vermesi gerektiðini söyledi.
Cahaf, Ýran Devrim Muhafýzlarý Ordusunun Suriye'deki komutanlarýndan Razi Musevi'nin, birkaç gün önce Ýsrail'in füze saldýrýsý sonucu öldürülmesinin ardýndan Ýran'ýn, saldýrýnýn intikamýný almaktan baþka çaresi olmadýðýný belirtti. Cahaf, Ýran'ýn sessiz kalarak saldýrýyý karþýlýksýz býrakmasý durumunda, savaþla yüzleþmekten korkan ve aþaðýlanmýþ bir ülke imajý çizeceði uyarýsýnda bulundu.
Dýþiþleri Bakaný Fidan dünkü açýklamalarýnda, Kýzýldeniz'in de bir çatýþma alaný olduðunu hatýrlattý: "Özellikle Yemen'de ikmal yollarýna yönelik saldýrýlar da bir denklem. Yani bölgesel yayýlmayý içeren bir konu. Bu bölgesel yayýlma meselesi, savaþýn yayýlmasý ciddi bir risk."
Baþka bir yayýlma alaný da Lübnan.
Ýsrail, Lübnan'da Hizbullah'ýn koruduðu Hamas'ýn liderlerinden Salih el-Aruri'yi, suikast düzenleyerek öldürdü.
Fidan bu konuda, "Ben Ýsraillilerin Lübnan'la savaþa girmemek için kendilerini zor tuttuðunu düþünüyorum." dedi.
Tahran'daki terör saldýrýsý, bölge ülkeleri ile küresel güçlerin çatýþmasýnýn tehlikeli boyutlarýný gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin, Ýslam ülkeleri, özellikle de Arap ülkeleri ile arasýný açmak tehdidi ile karþý karþýyayýz.
Bu açýdan Suudi Arabistan'daki Süper kupa finalindeki müessif olayý, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn ifadesi ile sabotajý, özellikle hatýrlamalýyýz:
"Zor zamanlarýmýzda yanýmýzda olan kardeþ ülkeleri hedef almasý tesadüf deðil. Burada Türkiye'nin çýkarlarýna yönelik çok açýk bir sabotaj giriþimi vardýr. Bu oyunu da mutlaka boþa çýkaracaðýz."
31 Mart'ta seçimi kaybedeceklerini anlayanlarýn, 28 Þubat'ý hortlatma dâhil her türlü melanete savrulabileceklerini unutmayalým.
Bu hengâmede cumartesi günü ABD Dýþiþleri Bakaný Antony Blinken, Hakan Fidan'ýn misafiri olarak Türkiye'ye geliyor.
Sulh ve dengeler için yine de güçlenen Türkiye'ye ihtiyaçlarý var.