Türkiye’de futbol konuþabilmek için

Cuma, Cumartesi, Pazar geceleri yaklaþýk her ekranda futbol var. Konuþulanlar ise aðýrlýklý olarak teknik direktörlerin tercihleri, futbolcularýn hatalarý, hakemlerin yaptýklarý yanlýþlar, vs.

Baþka bir ifadeyle de futbolün kendisi tartýþýlýyor. Oysa, bizim ülkemizde, UEFA ve CAS kararlarýndan sonra, bu konulardan önce halledilmesi gereken çok önemli dört temel mesele mevcut. Bu dört temel mesele çözümlenmeden teknik direktör tercihlerinin, hatalarýnýn ekranlarda konuþulmasý, en hafif deyimiyle ayýptýr. Aþaðýda yazacaklarýmý Türkiye’nin, TFF’nin UEFA’yý, CAS’ý meþru ve yasal kabul ettikleri varsayýmý ile yazacaðým.

Zaten alternatifi doðru ise, yani UEFA’yý, CAS’ý meþru ve yasal kabul etmiyor isek, hemen üç korner bir penaltý sistemine dönmemizde fayda var, maçlar daha gollü olur, daha fazla keyif verebilir. Nedir bu öncelikli olmasý ÞART  dört temel konu.

1- Beþiktaþ’a UEFA bir döneme iliþkin ceza vermiþtir, ceza kesinleþmiþtir ama o dönemin Beþiktaþ Baþkaný bugün TFF Baþkanlýðý yapmaktadýr, bu konu kabul edilemez, kabile devletlerinde bile böyle þey olmaz.

2- Fener’in ceza aldýðý dönemin baþkaný da bugün Türkiye’nin en büyük kulübünün baþýnda durmayý sürdürmektedir; bu konu Fener için, alýnan þike cezasýndan bile daha onur kýrýcý bir durumdur, gerekli reflekslerin gösterilemiyor olmasý Fener camiasý için çok acýdýr.

3- Fenerbahçe’nin þampiyon olduðu dönemde þike yaptýðý UEFA ve CAS tarafýndan tescil edilmiþ ise, o sene alýnan kupanýn da ikinciye yani Trabzonspor’a verilmesi mantýklýdýr, doðrudur, kalbim deðil ama mantýðým bunu söylemektedir.

4-Futbol de, þike de tango gibi þeylerdir, en azýndan iki kiþiyle yapýlan dansta olduðu gibi, þike de biriyle yapýlmýþtýr ama þimdilik o birini ortada görmedik, ceza aldýðný da bilmiyoruz. Hangi takým ya da hangi futbolcu Fenerbahçe ile, Beþiktaþ ile karþýlýklý þikeye oturmuþ ise onlarýn da cezalandýrýlmasý yine mantýðýn bir emridir.

Bunlarý yapmasak ne olur?

Gökkubbe baþýmýza çökmez ama ülkenin futbol onuru ayaklar altýna alýnmýþ olur. Ýllaki, gecikerek gelen UEFA þamarlarýný beklemek zorunda mýyýz?  Bu dört konu çözülmeden Türkiye’de futbolu oyun olarak konuþmak ayýptýr.