Mücahitlerin Halep'i ele geçirmesiyle birlikte İran'ın Türkiye'deki uyuyan ve uyumayan tüm hücreleri harekete geçti. Bir yaygara, bir feveran...
Sanırsınız ki varil bombalarıyla Halep'de kundaktaki bebekten yataktaki hastaya kadar insanlar katlediliyor...
Sanırsınız ki Halep'de kadınlara kızlara tecavüz ediliyor...
Sanırsınız ki sağ kalabilenlere en ağır işkenceler yapılıyor...
Aklınıza gelebilecek her türlü melaneti ekleyerek "Sanırsınız"ları uzatabiliriz.
İçimizdeki İrancılar'ın tantanacılığı, yukarıda bir kısmını sıraladığım melaneti yapan İran ve müttefiklerini perdelemek için; Türk halkının gözünden kaçırmaya çalışıyorlar.
İran, adam devşirmek için Türkiye'de çok büyük yatırım yaptı ve bunun karşılığını da fazlasıyla alıyor. Kimi siyasi parti lideri, kimi gazeteci, kimi akademisyen, kimi stratejist, kimi edebiyatçı, kimi bilmem ne bela; Türk halkını İran yalanlarıyla manipüle ediyorlar. Her şartta İran'ı savunmak onlar için bir iman meselesi haline gelmiş.
Siz "İran ve müttefikleri çoluk çocuk demeden insanları katlettiler" dersiniz ama İrancılar duymazlıktan gelip içinde "İsrail, ABD" geçen cümlelerle tantana yapıp sizi sustururlar. Onların kurtarıcısı İsrail'dir. Tam anlamıyla profesyonel tantanacılardır!
İran ve müttefikleri Müslümanları katlederlerken akıllarına gelmeyen mezhepçilik, vahdet, ümmet kardeşliğini siz İran'ı eleştirmeye başladığınızda art arda sıralarlar. İran'ın Lübnan'dan, Yemen'den ve Irak'tan getirdiği Şii çeteler Müslümanları öldürüp ırzlarına geçerken mezhepçilik olmuyor ama bu çetelere karşı koyanlar, bu çetelerin yaptıklarını dile getirenler mezhepçi oluyor, vahdeti ve ümmet kardeşliğini bozmuş oluyor!
Aynı ABD ve müttefiklerinin yaptığı gibi. Onların kendilerinden kilometrelerce uzaklıktaki ülkeleri işgal etmeleri, bombalamaları, tecavüz etmeleri "Demokrasiyi getirmek" oluyor lakin işgale karşı çıkanlar "Terörist" oluyor!
Hizmetinde bulunduğu ABD'de ölen FETÖ lideri F. Gülen "ABD'nin egemenliğinin zayıflamasından endişe duyulmalıdır" diyebilecek kadar ABD'ye bağlıydı. İçimizdeki İrancılar da aynı ihlasla İran'a bağlılar. Bunlardan "Türkiye'nin Suriye'de ne iş var" lafını duyarsınız ama asla "İran'ın Suriye'de ne işi var" dediklerini duymazsınız.
Son taarruzla artık evlerine dönebilecek Haleplilere "işgalci" diyebilecek kadar kahpedirler; Türkiye'ye karşı İran'ın yanında saf tutacak kadar da...
Türkiye'deki Şebbihalar'ın yarın İran'dan gelecek bir işaretle ülkemizde anarşi ve terör yapamayacaklarına dair kim teminat verebilir?
"Mezhepçilik yapmayın", "Ümmet", "Vahdet" diye diye kundaktaki bebekleri bombalamaktan çekinmeyen İran'ı Türkiye'de savunanların akıbetlerinin ne olacağını tarihten biliyoruz!..
