Bugün nasipse Berlin yolunda olacağız.. Dünya turizmi için en önemli vitrin sayılan ITB Berlin Turizm Borsası’na gidiyoruz.. Kültür ve Turizm Bakanımız Numan Kurtulmuş, bu muhteşem etkinlik süresince orada olacak.. Türkiye’nin tanıtımı için ve doğru algı oluşturulması için ne yapılması gerekiyorsa bunu fırsat bilip değerlendirecek.. Türkiye’de 2018 turizm beklentileri oluşturulmaya çalışılan her türlü olumsuzluğa, küresel saldırılara, algı oyunlarına rağmen üst seviyelerde.. Şu anki tabloyla bile yüzde 70’lere varan düzeyde rezervasyon artışları olduğu ifade ediliyor.. Ve yetkililer, özellikle Alman turistlerin bu yılki turizm hedefinin tutturulmasında çok önemli olduğuna vurgu yapıyor.. Biz politik olarak her türlü tartışmayı yapmaya devam edeceğiz kuşkusuz. O başka.. Fakat Alman turist önemli.. Bakın ekonomimizin en önemli gelir kalemlerinden biri olan turizmde, iki yıl öncesine kadar en büyük turist grubu Almanlar oluşturuyordu.. Ancak bu denge değişti.. Bunda kuşkusuz siyaset çok önemli bir yer tutuyor.. Ama artık Türk turizmci de Alman turist de her iki meseleyi birbirinden ayrı tutmak gerektiğini kavramış durumda.. 2015’de 5,4 milyon olan Alman turist sayısı, 2016'da 3,7 milyona, 2017’de ise 3,4 milyona geriledi.. Bu yılki Alman turist hedefi ise en az 4 milyon.. Bakalım devam eden politik gerilime rağmen doğru bir strateji ile Alman turisti etkilemeyi başaracak mıyız yoksa alternatif arayışlara mı yöneleceğiz?..
Berlin’deki turizm borsasına Türkiye muhteşem bir standla katılıyor.. Bu yıl Troya yılı biliyorsunuz.. Troya Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne kabulünün 20’nci yılı dolayısıyla ilan edilmişti.. Dolayısıyla Truva vurgusu hemen hemen tüm böylesi organizasyonlarda dikkat çekiyor.. Berlin’de de Truva Atı, Türk standının sembolü olmaya aday.. Aynı zamanda 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edilen Kastamonu da, mutfağıyla çıkıyor görücüye.. Aslında Kastamonu 7 bin yıllık tarihiyle kesintisiz bir kronolojiye sahip olan medeniyet şehri.. Ve yaklaşık 900 yıldır da bir Türk yurdu.. Türkmen beyliği Candaroğulları’nın başkenti.. Bu yönüyle anlatılmaya ve turizm için cazibe merkezi olarak sunulmaya aday.. Sadece sarmısak değil yani mesele.. Ben mesela orada yakaladıklarıma muhakkak, dünyanın en önemli kanyonlarından biri olan Valla Kanyonu’nu, dünyanın en büyük mağaralarından Ilgarini Mağarası’nı, Gideros’u anlatacağım.. Dahası da var.. Kapadokya’nın peri bacaları, İzmir’in saat kulesi, Antalya’nın Apollon Tapınağı, İstanbul’un Galata Kulesi gibi pek çok sembol de bu etkinlikte boy gösterecek.. Bunun anlamı şu.. Deniz - kum - güneş turizminden kültür turizmine geçiş için böylesi organizasyonların önemini yetkililer kavramış anlamına geliyor. Şimdi de anlatma zamanı..
Berlin’deki Uluslararası Turizm Borsası’nda kurulacak Türkiye standında bir de sanatçı mahallesi oluşturulacak. Geleneksel el sanatlarının tanıtılacağı mahallede hat, çini, ebru, cam, çömlek ve telkari sanatçıları da çalışmalarını sergileyecek.. İtalya’yı turist olarak gezenler bilecektir.. Venedik’e giderseniz eğer kıyıda bekleyen vaporetta denilen teknelerle sizi Murano ve Burano adalarına taşırlar.. Murano’da cam heykeller, Burano’da dantel ve oya örnekleri görmeye gidersiniz.. Geri dönerken içinizde şöyle bir sızı olur;“Dantelin kralını anneannem yapardı, camın en muhteşemini ise Beykoz’da ustaları yapıyor.. Bunlar da neymiş..” İşte bu Beykoz ile Murano arasındaki fark, tanıtım atağıyla ortadan kalkacak.. Bütün mesele bu..
