‘Türkiyelileþmek’ Anadolu’dan geçer

Türkiyelileþmek, Öcalan’ýn ta Bekaa’dan bu yana kafa yorduðu bir meseleydi... Çatý Partisi, hatta tek partide birleþmek gibi projeler zaman zaman bu baðlamda gündeme geldi ama bir türlü hayata geçmedi.

Bu arada Anayasa Mahkemesi yirmi yýl boyunca kurulan Kürt partilerini kapattý durdu. Bu partilerin her birinin sadece 2-3 yýl arasýnda ömrü oldu.

Ana akým Kürt siyaseti bugün ise iki partiye sahip.

Bunlardan biri HDP’dir. HDP’nin kuruluþ sürecinde BDP kendini feshetti ve milletvekilleri HDP’ye geçti.

BDP’nin yerine ise DBP, yani Demokratik Bölgeler Partisi kuruldu.

Bu partinin ilan edilen ve bilinen amacý, özetle, Kürt nüfusun yoðun olduðu Doðu ve Güneydoðu’daki þehirlerde özerklik inþasýný mümkün kýlacak çalýþmalar yapmak ve siyaset üretmek. Yani özerkliði inþa etmek. Ama Türkiye’nin diðer bölgelerinde böyle bir fikrin hemen hemen hiçbir karþýlýðý olmadýðý için, aslýnda bir Bölgeler Partisi’nden deðil, bir ‘Bölge Partisi’nden söz ediyoruz demektir.

Legal Kürt siyaseti, 1990’lý yýllardan bu yana, yaklaþýk 25 yýl boyunca, kendi içinde böyle bir ‘görev bölümü’ yapmamýþtý.

Yani Batý’da farklý, Doðu’da farklý bir siyaset tarzý izlemek, bu siyasetin geleneðinde görülen bir þey deðildi.

***

Kürt siyasetçiler Ankara’da ne söylüyorlarsa, Hakkari ve Diyarbakýr’da da ayný þeyi söylüyorlardý.

Þimdi farklý bir pozisyon alýnýyor.

Doðu’da özerklik inþa etmek için bir parti, Batý’da genel siyaset yapmak için bir baþka parti var.

Kürtleþmek ve Türkiyelileþmek arzusu yan yana duruyor gibi görünmekte.

Bu durum bize, Kürt siyasetinin aslýnda bir arafta durduðunu gösteriyor.

Türkiye’den kopmamak arzusu ile Doðu’daki illeri PKK/BDP’nin yöneteceði demokratik özerklik garantisi altýna almak arzusu iç içe geçmiþ durumda.

Dolayýsýyla ortada riskli bir durum var.

Merkezden kopmayayým derken, bölgeden olmak, bölgeden kopmayayým derken, merkezi kaybetmek.

Çünkü bölge seçmenine sürekli olarak farklýlýðý hatýrlatýlarak, özerk olmasý gerektiði söylenerek kendini tekrarlayan bir siyaset tarzý, kýsa sürede, onu, sizin merkez için yaptýðýnýz siyasetten uzaklaþtýrabilir.

Merkez siyaseti anlamsýz bulabilir.

Çünkü merkez siyaseti yapmak, Kürt siyasi aktörlerin ve Selahattin Demirtaþ’ýn son açýklamasýna bakýlýrsa, Kürtleþme siyasetinden belli tavizler verilerek icra edilen bir olay haline geliyor.

Kürtler’in adayý, Batý’da, Kürt siyasetinin en büyük baþarýsý sayýlan ve bizzat kendisinin de katký sunduðu çözüm süreci yokmuþ gibi konuþuyor ve davranýyor.

Bu sürecin Kürt tarafýndaki mimarý Öcalan’dýr. Öcalan’dan hazzetmeyen Kürtler bile, attýðý bu adýmý desteklemektedir. Türk halký ve Kürt halkýnýn büyük çoðunluðu ise, Baþbakan Erdoðan’a çözüm sürecinde oynadýðý tarihsel rol nedeniyle minnettardýr.

Ama Beyaz Türkler, sürece emeði geçen hiç kimseden hoþlanmýyor, hatta nefret ediyorlar. 

Kürtler adýna siyaset yapanlarýn bilmesi gerekir ki bugün Türkiye’de ‘Anadolu Ýhtilali’ yaþanýyor ve çözüm süreci bence bu ihtilalin en önemli safhasýdýr...

Anadolu halký çözüm sürecine destek verdi..Selahattin Demirtaþ’ýn, gelin birlikte dans edelim demek yerine, çözüm sürecine verdiði destek için Anadolu halkýna teþekkür ederek seçim çalýþmasýna baþlamasý bambaþka bir hava yaratýrdý.

Kürt aday halka deðil, beyaz seçkinlere ve ‘ortak düþmana’ karþý onlara yoldaþ olmuþ eski tüfeklere veriyor mesajlarýný. Oysa ‘Kürtlerle Dans Baþlýyor’ niyetiyle, onu  Þiþli’de dinleyenlerin aksine, Anadolu halký, çatýþmada kaybettiði evlatlarýnýn acýsýný içine gömerek çözüm sürecini canla baþla destekliyor.

Kürt-Türk kardeþliðini, Kürt-Türk siyasi ittifakýný alkýþlýyor.

Bir þey beklemeden alkýþlýyor.

Kürt siyaseti Anadolu halkýna hayalkýrýklýðý yaþatarak, kendi liderinin baþlattýðý bir süreci bu kadar önemli bir seçimde bir kez dahi hatýrlamayarak, nasýl Türkiyelileþebilir?

Bir Kürt adayýn Erdoðan’a muhalefete dört elle sarýlýp, çözümü ihanet olarak görenlerin bulup çýkardýðý bir adayý, aklýna bile getirmemesi anlaþýlýr bir þey midir?

Yoksa ‘Türkiyelileþmek’ çözüm sürecini inkardan, ‘Bölge Partisini’ ve Öcalan’ý ‘gizlemekten’ mi geçiyor?

Ýyi güzel de nereye kadar?

Þeytana pabucunu ters giydiren ve geçen seçimde Sýrrý Süreyya’yý bile yutmayýp oy vermeyen ‘yoldaþlar’ ve Beyaz Türkler dansa davet etti diye Selahattin Demirtaþ’ý yutar mý sanýyorsunuz?