Türkiye’nin acýsý acýmýz, gözyaþý gözyaþýmýzdýr...

Soma faciasý sadece Türkiye’yi deðil gönlü ve yüreði Türkiye’yle olan herkesi aðlattý.

Kazakistan, kardeþinin matemine bayraklarýný yarýya indirerek,

KKTC ve Pakistan devlet olarak ulusal yas ilan ederek,

Azerbaycan parlamentosu çalýþmalarýna Soma þehitlerine saygý duruþuyla baþlayarak,

Türkiye’nin matemine kendi matemi olarak baktýðýný herkese duyurdu.

Bu sadece samimi sevgi gösterisidir. Dünyanýn süper güçlerinin arzu edip bulamadýðý sevgi gösterisidir. Ne ABD, ne Avrupa, ne Rusya, ne Çin, ne bir baþkasý karþýlýksýz sevgi anlayýþýný ne birbirine gösterebildi ne de gördü. Ýþte, esas mesele de burada saklý...

Soma faciasýyla Rusya, Almanya, Ýngiltere ve ABD gibi ülkelerin medyasý yeniden hareketlendi. Herkes pusuda bir þeyleri bekler gibi bekliyordu. Yayýn politikalarý Soma’nýn derdine ortak olma niteliði taþýdýðý yalanýna dayansa da tüm amaç, her þeyi kömür gibi simsiyah göstermek oldu. Hedefleri yine Türkiye yine Erdoðan oldu.

Ýnsan düþündükçe bu kadar kin ve nefretin nedenini anlayabiliyor. Çünkü yorumlar neyin, neden yapýldýðýna dair  iþaretler veriyor.

Türkiye medyasýnýn zorla empoze ettiði yalanlarý, sosyal medyanýn uydurduðu hikayeleri itibarlý ve seçkin olarak nitelendirilen medya kuruluþlarýnýn malzeme etmesi, sadece Türk basýnýn deðil, küresel menfaat odaklarýnýn propaganda makinesi haline gelen dünya basýnýn da çaresizliðinin göstergesidir. Rusya’nýn TV 24’ü, Ýngiltere’nin BBC’si, ABD’nin CNN’i, Almanya’nýn Der Spiegel’i eðer tek bir aðýzdan ayný þeyleri söylüyorsa, sözde demokrasi anlayýþýyla olaya baktýklarýný iddia etseler de irdeledikçe tüm yorumlarýnýn yeni Türkiye olduðu görülür ve asýl dertleri apaçýk anlaþýlýr. Ýþin garip tarafý buralarda oluþturulan algý operasyonunu anlamanýn zor olmayýþý... Zor olanýnýn, Türkiye’nin içerisinden, Yýlmaz Özdil gibi söylediðini hayretler içerisinde duydugumuz kiþilerin bu algýnýn oluþturulmasýndaki rolünü görmemizdir. Türkiye medyasýnda oluþturulan bu zihniyetin belki içerideki ismi demokrasidir, bilmiyorum. Fakat dýþarýdan bakýldýðýnda bu, birilerinin iþine yarayan ÝHANETTÝR.

Böyle bir durum söz konusu ülkelerde olmuþ olsaydý neler olabileceðini düþündünüz mü hiç?

Bu iddialarýn Türkiye’nin dýþarýdaki imajýný nasýl etkilediði düþünüldü mü?

Peki bunlarýn, itibarsýz Türkiye’nin, Kýrým, Doðu Türkistan, Suriye, Kýbrýs,  Karabað, Mýsýr ve  Kafkaslar gibi can yakan bölgeler için ne yapabileceðine iliþkin soruya cevaplarý var mý?

Türkiye’nin baþarýsýný, Rusya’nýn da Almanya’nýn da ABD’nin de Ýngiltere’nin de neden arzu etmediklerinin cevabý net biçimde biliyorum. Ama inanýn ben, Türkiye’de yaþayan, bu topraðýn suyunu içip ekmeðini yiyenlerin bu tavrýný anlamaktazorluk çekiyorum.

Öte yandan, Batý’nýn demokrasi, basýn özgürlüðü anlayýþýnýn ne olduðunu, Snowden veya Asange’ýn kaderinden anlamamýz mümkündür.

Baþbakan Erdoðan’ýn farklý zamanlarda çekilmiþ fotoðlarýný yerli medya, sanki Soma ziyaretinde olmuþ gibi göstererek dünya basýnýna malzeme olarak sundu. Oysa Türkiye, dünyaya örnek gösterilebilecek biçimde kriz durumunda onu yönetebilen temkinli bir devlet portresiyle de çok önemli örnek oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz’ý insanlar,  farklý yönleriyle, sabýrlý ve ciddi devlet adamlýðý kimliðiyle de tanýdý. Ayrýca Türkiye, dünyaya bir devletin yaralarý sararken vatandaþýný baðrýna basma dersi verdi. Bunu görmek bu kadar mý zor gerçekten?

Bu acý yarayý Türkiye muhakkak ki saracaktýr... Milletiyle, dost ve akrabalarýyla birlikte muhakkak saracaktýr. Türkiye bir-iki kendini bilmezin aðzýyla anlatýlacak sýradan bir devlet deðildir. Fakat bu bir- iki kendini bilmezin baþkalarýnýn iþine yarayacak tutumuna toplumun tepki vermesi de bir vebal olmuþtur. Çünkü söz konusu Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu devletin imajýný zedeleyecek tarzýn oluþmasýna zemin oluþturan herkes olayýn farkýna varmak zorundadýr çünkü bu devlet sadece vatandaþý olan 77 milyondan sorumlu deðildir. Bu devlet, kaderini kendine baðlayan tüm coðrafyadan sorumludur.