Türkiye’nin Fýrat Kalkaný operasyonuyla, dünyanýn Suriye’ye yönelik planlarýnýn deðiþmiþ olmasý ve Türkiye’nin hedef halinden çýkarak, hedef belirlemesi, örneði olmayan bir baþarýdýr ve siyasi tarihin araþtýrma konusu olarak önümüzde.
Batýlý müttefiklerimizin ikiyüzlü tutumunun net örneðini görebilmemiz, teröristlere kol kanat geren Avrupa’nýn sahtekâr tutumu, AP Baþkaný Schulz’un Türkiye ziyareti, Türkiye-Rusya-Ýran denkleminde geliþmeler, Ýran’dan gelen çatlak sesler, Ýngiltere’nin Suriye’deki “Türkiye gerçeðine” göre söylem deðiþtirerek Türkiye’nin tutumuna itiraz edememesi, ABD Baþkan Yardýmcýsý Biden’ýn ziyareti sonrasýnda iki de bir Türkiye’yi eleþtiren sözcülerin üslup deðiþtirmesi, net olarak þunun ispatýdýr.
Türkiye; kimsenin hafife alabileceði, kýrmýzý çizgisini yok sayacaðý, Ordusunu çöktürdüðünü zannederek, asýl gücünü görmezden geleceði halkýnýn iradesi ile liderinin iradesinin ittifak teþkil edeceðini, hesaba katamayacaðý bir devlet deðildir.
Türkiye, Suriye’nin toprak bütününe yönelik tutumunu koruyarak, PKK-YPG devletçiðini kurmaya çalýþan ABD’li müttefikine de, Salih Müslim isimli terörist baþýný AP’de aðýrlayan Avrupa’ya da, þu mesajý vermekte.
Bu coðrafyada, Türkiye’siz bir hamle asla sonuç vermeyecek. Cerablus hamlesiyle, PKK koridoru planlarýný suya düþüren Türkiye, en baþarýlý ve zeki strateji kafasý olan devlet olarak, yeni tarihe not düþtü.
Burada anlaþýlan en önemli husus da,15 Temmuz’da esas hedeflenen þeyin, Erdoðan’ý ve Türk Ordusunu yok etmek olduðu net görülmektedir.
Bunun nedeni ise, coðrafyada yeni haritanýn ortaya çýkmasýný hedeflemeleridir. Erdoðan ve liderliðindeki Türkiye, bu planý bozan stratejiler üretmekte.
Ýþte asýl mesele bu!
Anlaþýlan net tablo þu ki; Türkiye, ne kendi sýnýrýnda birilerine devlet kurdurmaya, ne de bu coðrafyanýn doðal dokusunun yeniden tahrif edilmesine izin vermeyecek!
Suriye’ye doðal meþru haklarýný kullanarak giren Türkiye, DAEÞ’le mücadelenin nasýl verimli yapýlacaðýna da ciddi örnek teþkil etmekte.
Çok komik bir durum ortaya çýkmadý mý?
Ýki üç senede DAEÞ’le baþ edemediði gerekçesiyle Suriye’de, PKK-YPG için devlet kurma çabasý içerisinde olan Amerika’nýn, 14 saat içerisinde DAEÞ’ten nasýl bölge temizliði yapýlabileceðini gösteren Türkiye örneði, ABD’nin esasýnda derdinin DAEÞ temizliðinden daha ziyade PKK için alan açmak olduðunu da gün yüzüne çýkmasýna neden oldu. Koskoca ABD, yerin altýný da, üstünü de gören ABD, aylardýr DAEÞ’le baþ edemiyor, duy da inanma!
Evet, mesele zaten buydu. Türkiye kendi dertleriyle boðuþmalý. Ýçeriden silahlý güçleri kullanarak Lideri ortadan kaldýrmalý, hain FETÖ liderinin psikopat kafasýyla ülkenin çehresi deðiþtirilmeli, Suriye vakasýyla Türkiye’nin geleceði karartýlmalýydý!
Türkiye görünümlü FETÖ üzerinden, ABD’nin Türkiye’nin doðal hinterlandýnda varlýk göstermesinin de altýný, böyle okumak lazým.
Orta Asya, Kafkasya, Afrika ve Balkanlar da FETÖ varlýðýnýn dehþetini idrak etmek, artýk o ülkelerin kendi kaderlerine nasýl baktýklarýna baðlý. Türkiye’nin hem 15 Temmuz’da gösterdiði Tarihi Direniþ, hem de darbe giriþiminden 40 gün sonra Ordusunu hain unsurlardan temizleyerek Suriye’de gösterdiði performans, bir milletin destansý hikâyesi olarak ileride okunacak, irdelenecek ve analiz edilecek.
Türkiye çok önemli yeni stratejileriyle, yeni dönemde bundan sonra daha fazla þaþýrtacak! Türkiye yeni ve çok önemli bir tarihi sürece girdi. Bu sürecin, Türkiye’yi daha etkili ve baþarýlý bir noktaya getireceði, artýk net gözükmekte...