Artýk geri dönülmez bir yola girdi Türkiye. Ya buradan çýkýp bölgesinde ve küresel ölçekte yakaladýðý yükseliþi saðlam bir zemine oturtacak. Ya da yeniden içine kapandýðý ve siyasetinin her türlü müdahaleye açýk ve kýrýlgan olduðu günlere dönecek.
Sizi büyük resmi görmeye deðil, kendi ‘gösteri’lerine davet edenlerin elleri ne kadar saðlam? Onlarýn kamuoyuna çizdikleri tabloyu reddetmenin elbette bedeli var. Ama bundan daha büyük bedel, bu operasyonlar üzerinden Türkiye’ye ödetilen fatura.
Hiç öyle karýþýk filan deðil ortalýk. Recep Tayyip Erdoðan liderliðinde Türkiye, kendi oyun planýný yürürlüðe koyduðu andan itibaren, peþpeþe operasyonlara uðruyor. Hata bunlarýn bir bölümünün, daha ortada bir ‘oyun planý’ olmadan, sadece Erdoðan’ýn öngörülemez liderliði üzerinden ortaya çýktýðýný da biliyoruz.
Þimdi öngürülemez olanýn kodlarý ortaya çýkýyor ve bu Türkiye’yi durdurmak için peþ peþe hamleler geliyor. Bu koridordan çýkmak kolay mý, elbette deðil. Çünkü kurgularýn neredeyse tamamý, toplumun hassas olduðu konular üzerinden ortaya çýkýyor. Böylece yapýlan her karþý hamlenin daha baþtan etkisiz hale gelmesi planlanýyor.
Baþbakan Erdoðan, bu hamlelere çok sert karþýlýk vereceðinin sinyallerini baþýndan itibaren ortaya koymuþtu. Nitekim artýk geri dönülmez bir mücadele var ve bu konuda geri adým atýlmasý imkansýz.
***
Kimsenin devlete karþý bir mücadeleyi kazanamayacaðýný, elbette birazcýk tarih ve sosyoloji okuyan herkes biliyor. Þu halde niçin buna raðmen birileri inatla ve ýsrarla hamle arayýþýnda?
Bunun tek cevabý var. O da yeni Türkiye’nin ne kadar önemli olduðunda gizli. Eðer yeni Türkiye bu kadar deðerli olmasaydý, inanýn kimse tenezzül bile edip bunca operasyona ve hamleye giriþmezdi.
On yýllýk bir dönemin ardýndan Türkiye, kendi içinde bazý dengeleri yeniden kurdu. Siyaset dýþý aktörlerin kendi sýnýrlarýna çekilmesini saðladý. Hala tam olarak yerine oturmamýþ olsa da, siyaset ve siyasetçi bu aktörleri kontrol edecek mekanizmalarý oluþturuyor. Keþke bunu anayasa hamlesiyle bir an önce sahici bir zemine, özellikle de hukuki boyutlarýný saðlamlaþtýrarak geleceðe taþýmak mümkün olsaydý.
Þimdi olup biten herþey, Türkiye’nin bu coðrafyada taþýdýðý anlam ve deðer üzerinden okunmalý. Eðer Türkiye, Diyarbakýr’da Barzani ile el sýkýþýp enerji anlaþmalarýný finale taþýyorsa, burada Mustafa Balbay’ý býrakýp BDP’lilere hayýr diyen yapýnýn ne olduðunu iyi anlamak gerekiyor.
Eðer Türkiye, dünyanýn Ýran konusunda geldiði noktaya, kendi kurduðu dengeler üzerinden uzun zaman önce yatýrým yapmýþsa, Halk Bankasý üzerinden baþlayan operasyonun perde arkasýna böyle bakmak gerekiyor.
***
Ankara, denge kurmaya çalýþtýkça karþý hamleler gelecek. Bundan kaçýþ yok. Bunu da siyasi iradenin kararlýlýðý ile aþacak. Bu da kaçýnýlmaz. Ama þu noktaya özellikle diðer siyasi partilerin çok dikkat etmesi gerekiyor. Burada sadece Erdoðan’a ve hükümete yönelik deðil, ayný zamanda doðrudan siyaseti devre dýþý býrakmaya yönelik bir hamle var.
Bir dönem ‘Ceylan derisi koltuk’ tartýþmasýyla siyaseti kilitleyip Türkiye’yi teþrih masasýna yatýran akýl hangisiyse, bugünkü hamleleri kurgulayan akýl da o.
Görünen aktörler, gün gelir yaptýklarýndan piþman olurlar mý bilemem. Zaten o vakit iþ iþten geçmiþ olacaktýr. Ama bir an için bile olsa, kendi bulunduklarý yapýnýn ancak ve ancak Türkiye ile anlam bulabileceðini düþünmeye fýrsatlarý olsaydý, bu operasyonun parçasý olmaya böylesine gönüllü olamazlardý.