Eylül ayýnda, Gençlik ve Spor Bakanlýðýmýz uzmanlarýnýn sivil toplum üzerine hazýrladýklarý birkaç çalýþma ve raporu okuduktan sonra þaþýrmýþtým. Sivil toplumculukta dünya kriterleri gözetildiðinde yeterince aktif olmadýðýmýz ortadaydý. “Ama çok aktif olduðumuz sosyal farkýndalýk ve yardýmlaþma faaliyetlerimiz var” dediðimdeyse, bunlarýn süreklilik arz eden kurumsallaþmýþ yapýlar olmadýðý gerçeðiyle karþýlaþmýþtým. Biz iyiliksever bir toplumuz, ama sýra ‘kayýt-kuyut’ iþlerine gelince, çekimser kalan bir mizacýmýz var. Aktif olduðumuz yardýmlaþma amaçlý hareketliliklerin çoðu, ‘sivil toplum’ statüsünde deðil...
Oysa sivil toplum, çaðýmýzda yumuþak güç olarak hem dünya politikasýnda hem yerel politikalarda yeni bir ‘çözümler süreci mimarisi’ anlamýný taþýyor. Biz bu mevzuda, genç nesle göre daha çekingeniz. Geçtiðimiz yýllarda yaþadýðýmýz hukuk mücadelelerinde mantarlaþmýþ bazý STK'lardan o derece vesayet baskýsý görmüþüz ki, tereddüt eseri kalmýþ. 28 Þubat'ýn beþli çetesinden en aktif olanlarýydý dernek ve sendikalar mesela. Oysa tam aksine haklar, hürriyetler, ilgiler, hassasiyetler için varoluþ imlaný olabilmeliydi STK'lar. Sivil toplum; devlet ve birey arasýnda yer alan ve fakat birey lehine katýlýmýn önünü açan serbest yapýlardýr. Demokratikleþmesini tamamlamamýþ ülkelerde kýsa sürede politik aygýta dönüþürler, vesayet yapýsý olurlar. Normal þartlar altýnda ise bir ülkede demokrasinin yürüdüðünün göstergesidirler, ihtisas konularýnda genellikle makro politikalarý etkileyerek devlete öncülük ederler.
Gençlik konusunda iþlevi olan STK'lar bir koordinasyon çatýsý altýnda toplanýyor çaðrýsý bizlerde heyecana yol açtý. Türkiye Gençlik STK'larý Platformu Baþkaný Ömer Faruk Terzi'nin davetine merakla icabet ettik. STK'larýn birbirleriyle koordinasyonlarý elbette önemliydi ama her þeyi devletten ve siyasetten bekleyen yapýlarýn sivil toplum olmayacaklarý da bir baþka gerçekti. ‘Ülke ve Devlet’ vurgularýný sorduðumuzda aldýðýmýz cevap mühimdi. Dr. Ahmet Özdinç; “Bizler 15 Temmuz’u yaþamýþ ve darbeye karþý durmuþ bir gençliðiz ve bu bilinç baðlamýnda ülke ve vatan vurgumuz ayný zamanda bir aidiyet vurgusudur” dedi.
Dün Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn da onur konuðu olduðu bir Gençlik Zirvesi düzenlendi Ýstanbul'da. Türkiye'nin tüm þehirlerinden gençlerin katýlýmýyla, gençliðin sosyal meselelerine yeni çözümler arandý. Bilal Erdoðan; “Gençlerin sesine kulak verin” dedi. Bakan Mehmet Kasapoðlu “Çözüme dair, sosyal bir fark koyabilen gençliði duymak istiyoruz'' dedi ve sosyal giriþimciliðin öneminden bahsetti. Zirve'nin en önemli sunumu ise Anadolu'nun tüm þehirlerinden 15-30 yaþ arasý 8000 gençle gerçekleþtirilmiþ büyük bir kamuoyu çalýþmasýydý.
Buna göre; Gençlerimiz ailelerini ve deðerlerini çok önemsiyorlardý. Zaman zaman gelecek kaygýsý taþýsalar da eðitim ve iþ sahasýnda görevler talep ediyorlardý. Çapraz sorularý dikkatle okuduðumuzda, milliyetçiliðin tüm gençlik kesimlerinde arttýðýný da gördük. Gençlerin baðýmlýlýklarla mücadeleyi çok önemsediðini fark etmek de oldukça deðerli bir bilgiydi.
Çalýþmanýn amacý, Türkiye'ye dair bir gençlik profili çýkartmaktý ki bu hem yazarlarýn, öðretmenlerin, ebeveynlerin önemseyeceði bir sunumdu. Hem de sosyal yapý ve sosyal deðiþimler üzerinden gençleri anlamayý ve meselelerinin çözümünü kendine þiar edinmiþ siyasetçilerin yararlanabilecekleri kullanýþlý bir çalýþmaydý.
Bu kapsamlý raporun sponsoru olan Kayseri Büyükþehir Belediyesi'ne ve Baþkan Mustafa Çelik'e gönül dolusu teþekkürlerimizi sunuyoruz.