‘Türkiye’nin güvenliði bizim güvenliðimizdir’

Bu sözler bana deðil Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn üst düzey bir diplomatýna ait. Dün ORSAM tarafýndan Tahran’da düzenlenen toplantýlar serisinde Chatham House kurallarý çerçevesinde söylendiðinden söyleyenin kimliðini yazamýyorum. Ama Türkiye’nin güvenliði ile Ýran’ýn güvenliðini eþdeðer gören diplomat ne dediðini bilen biri. Bölgeye iliþkin yaptýðý diðer analizler de zaten boþuna konuþmadýðýný gösteriyor.

Irak, özellikle de Suriye konusunda çýkar çatýþmasýný olduðunu kabul ediyor, ancak sorunun ikili iliþkilere yansýtýlmadýðýnýn da altýný çiziyor. Ýran ile Türkiye arasýnda karþýlýklý baðýmlýlýðýn yaratýldýðýndan söz ediyor. Yüzyýllardýr süren bir barýþý kimsenin bozmak istemeyeceðini belirtiyor. Bölgede mezhep çatýþmasý var diyenlerin aslýnda bölgeyi mezhebi perspektiften yorumladýðý anlatýyor.

Rusya ile çýkarlarýnýn örtüþtüðünü, Baðdat ve Tahran arasýnda bir yakýnlaþmanýn olduðunu kabul ediyor. Suriye krizini dýþarýdan bir sosyal mühendislik çabasý olarak yorumluyor. Suriye sorununun bir an önce çözülmesi gerektiðinin altýný ýsrarla çiziyor. Benim en çok dikkatimi çekense Türkiye’nin Ýran’ýn en zor dönemlerinde yanýnda durduðunun unutulmadýðýný söylemesi oldu. Ev sahibimiz Brezilya ve Türkiye’nin ortak inisiyatifini hatýrlattý.

Bundan sonra ikili iliþkilerin bölgede yaþanan sarsýntýlardan etkilenmemesi için ne yapýlabilir diye sorduðumda zeminin zaten saðlam olduðunu, fakat bölgenin geleceðine yönelik düþünce kuruluþlarý arasýnda ortak vizyon çalýþmalarý yapýlabileceðini söyledi. Ýki ülke yetkilileri arasýndaki temaslarýn önemini vurguladý.

Gerçekten de iliþkilerin Suriye ve Irak’taki sarsýntýlardan, Körfez’deki rekabetin sonuçlarýndan etkilenmemesi için iki ülkenin her düzeyde birbiriyle konuþuyor olmasý, var olan temaslarýný güçlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sarsýntý kaçýnýlmaz. Unutmayalým ki her iki ülkede de birbirine karþý pekiþmiþ önyargýlar, karþýlanmasý zor beklentiler, pek çok alanda çatýþan çýkarlar var.

Ýliþkiler açýsýndan potansiyel risk teþkil eden alanlarýn gözlemlenmesi ve özenle yönetilmesi þart. Her iki taraf da birbirine maksimalist talepleri kadar temel beklentilerini de aktarmalý. Bazý konu ve bölgelerdeki vazgeçilemeyecek çýkarlarýný muhatabýna hiç bir þüpheye yer býrakmayacak þekilde anlatmalý.

Bu da ancak iliþkilerin derinleþmesi, hem devlet düzeyinde, hem de ORSAM’ýn yaptýðý gibi düþünce kuruluþlarý düzeyinde güçlendirilmesiyle mümkün. Ýki ülke arasýnda rekabet tabii ki olacak, çýkarlar doðal olarak çatýþacak ama yeter ki birbirimizi anlayalým. Kendimizi karþý tarafýn yerine koyalým. Biliyorum bu hiç kolay deðil ama imkansýz da deðil.

Ýmkansýz da olmamalý, Türkiye ve Ýran Suriye, Irak ya da Suudi Arabistan yüzünden karþý karþýya kalmamalý. Sevindirici olan her iki tarafta da böyle bir iradenin var olmasý. Türkiye Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuþ’un aðzýndan bunu açýkladý. Tahran’daki temaslarýmýz bize Ýran’ýn da ayný kanýda olduðunu gösterdi...