Türkiye'nin HDP ile imtihanı!

Öncelikle şunun altını kalın çizgilerle çizelim ki, HDP batı emperyalizminin silahlı maşası olan PKK terör örgütünün siyasi uzantısıdır.

Bunu ispat için delil aramaya gerek yok. HDP'liler bunu zaten itiraf ediyorlar. Şu anda AYM'deki dosyada da bu gerçeği tescil eden çok sayıda delil var.

Evet, HDP terör örgütünün uzantısıdır ama bununla birlikte TBMM'de grubu bulunan üçüncü büyük partidir!

Mecliste başkan vekili vardır, komisyonlarda üyeleri vardır ve meclisten çıkan her kanunda oyları diğer vekillerle aynı güçtedir.

Türkiye'deki asıl çelişki budur!

HDP hem terör örgütünün uzantısıdır hem de parlamentoda diğer siyasi partilerle aynı haklara sahiptir.

Bu acı gerçeği Başkan Erdoğan da , "PKK terör örgütünün uzantılarını parlamentomuzda görmek istemiyoruz. Bu teröristlerden oluşan parlamento, demokratik bir parlamento olamaz" söyleriyle teyit etmektedir.

İşin en acıtıcı tarafı ise bu sene terör örgütünün uzantısı olan partiye 500 milyon lira civarında hazine desteği yapılacak olmasıdır!

Bu sebeple defaatle tekrar ettiğimi tekrar söylüyorum AYM bir an önce karar vermeli, en azından hazine yardımının önüne geçmelidir! Aksi takdirde bu büyük meblağın terör örgütünün uzantısı partinin kasasına girmesine kimse engel olamaz.

Tıpkı şu anda mecliste komisyonlardaki HDP temsiline engel olunamadığı gibi.

Tam da bu sebepten dolayı aslında köklü bir anayasal ve yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır.

Ve ivedilikle siyasi partiler kanunu teröre verilecek en ufak desteği anında engelleyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Öyle müeyyideler olmalı ki meclise giren hiç kimse buna teşebbüs edememelidir.

Bunun dışında çıplak gerçeğe bakacak olursak, AYM en fazla HDP'yi kapatacak veya hazine yardımına engel olacaktır. Ancak siyasi partiler kanunu bu şekilde devam ettikçe değişen bir şey olmayacaktır. Çünkü adamlar zaten bu konuda şerbetliler; yedek partileri hazırda bekliyor!

İşin yasal tarafı böyle.

Bir tarafta HDP'nin terör örgütünün uzantısı olduğu gerçeği, diğer tarafta da bu partinin mecliste temsil edilmesi ve çıkan her kanunda lehte ya da aleyhte oy kullanmak suretiyle ülkenin yönetimi konusunda söz sahibi olmaları gerçeği vardır!

Bu gerçekten hareketle Cumhur İttifakı ortakları HDP'ye karşı en sert tepkiyi koymaktan çekinmiyorlar. HDP'nin uzantısı olduğu terör örgütünün elebaşlarından Duran Kalkan da bu gerçeğe , "AKP ve MHP'ye verilen her oy PKK'ya atılan bir kurşundur." diyerek parmak basmaktadır.

Ama ne AK Parti ne de MHP, meclisteki HDP varlığına müdahale edemiyor!

Hatta HDP'li meclis başkan vekilinin yönettiği oturumlarda HDP'li başkanın izni olmadan konuşamıyorlar bile!

İşte bu gerçek göz önünde bulundurularak anayasa değişikliği konusunda AK Partili bir heyetin HDP'yi ziyaret etmesi gündeme öyle sert düştü ki AK Parti içinden de tepkilere sebep oldu.

Evet, bu ziyaret meclisteki etkinliği göz önünde bulundurulduğunda gayet tabiidir.

Ama HDP'nin terör örgütü uzantısı olması sebebiyle de sıkıntılıdır!

Ben bu ziyaretin AK Parti ile HDP arasında bir yakınlaşma olduğu kanaatinde değilim.

AK Parti HDP'nin terör örgütünün uzantısı olduğu görüşünden geri adım atmayacaktır.

Ama her vekilin vekilliği mecliste düşürülünceye kadar o mecliste etkili olan oyları ülke çıkarına yönlendirmek için atılan her adım doğru bir adımdır.

Bu adım CHP'nin HDP ile gizli ortaklığına benzeyen bir adım değildir.

Tam tersine şeffaf bir şekilde yapılmış ve millet lehine olacak bir teklife destek sağlanması hedeflenmiştir.

Bir insan ya da kurum ne kadar olumsuz olursa olsun iyi bir iş yaptığında ona karşı çıkmak doğru değildir.

HDP'nin başörtüsü teklifine kabul oyu vermesi de yanlış olmaz! Bu istikamette atılan adım da yanlış olmaz!

Başörtüsü konusunda HDP'nin kabul oyu vererek kadınların yasal güvenceye kavuşmasını sağlamasıyla, CHP'nin terörle mücadele tezkeresine hayır oyu vererek teröre dolayı şekilde göz yuman tavrını aynı kefeye koymak akıl ve mantıkla izah edilemez.

Evet, HDP terör örgütünün siyasi uzantısıdır, mutlaka gereken ceza verilmelidir AYM de artık bu davayı sonlandırmalıdır.

Ama HDP'li vekiller mecliste oy kullanma yetkisine sahip oldukları müddetçe onları millet lehine oy kullanmaya teşvik etmek teröre engel olmak kadar önemlidir!

Bu bağlamda, "HDP ile girilecek her türlü ilişkinin insanlık suçu" olduğu düşüncesinin isabetli olduğu kanaatinde değilim.

HDP ile teröre destek mahiyetindeki her türlü ilişki evet insanlık suçudur ama HDP'yle insanlık lehine kurulan ilişki doğru ilişkidir.

AK Parti'nin çözüm sürecindeki ilişkisi de teröre destek ilişkisi değil terörü bitirmek, silahları gömmek ve akan kanı durdurmak gibi ülke ve millet menfaatine atılmış adımdı.

Demokrasiden insan haklarından bahseden, devletin kendilerine siyasi çözüm için fırsat sunmadığı propagandası çözüm süreciyle birlikte bitmiştir. Devlet akan kanın durması için silahların susması için bir fırsat vermiştir ama PKK/HDP bu fırsatı tepmiş ve masayı devirmiştir!

Devlet de gereken cevabı vermiştir/vermektedir!

Dolayısıyla AK Parti içinden gelen, 'HDP fırsatları bu sefer ıskalamasın' tepkisini, HDP'yi güzelliğe davet olarak, "AK Parti, HDP'ye nasıl bakıyorsa o düzlemde ilişkisini yürütmelidir" tepkisini de terör örgütünün uzantısı olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiği şeklinde değerlendirmek mümkündür.

Ancak HDP terör örgütünün uzantısı bir parti olduğu için kor ateş gibidir o eli teröre taviz için tutup işbirliği yapan kim olursa olsun zarar eder!

O eli insanlık lehine tutanlar da bunu yeterince açıklayamazlarsa onlar da zarar görür!