Türkiye’nin ‘kalabalıklaşan’ yalnızlığı (!)

- DOHA-

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Paris, hemen öncesinde Başbakan Davutoğlu’nun Brüksel’de gerçekleştirdikleri temasların Ankara’ya kazandırdığı rahatlık, Türk heyetinin Katar’ın başkentine intikalinde belli oluyordu.

Düşürülen Rus uçağı sonrasında beyinlerde -haklı olarak- oluşan bazı soru işaretlerinin net bilgilerle aydınlandığı bir hafta yaşıyoruz. Paris’teki görüşmelerin içinde yer alan kaynak, özellikle Obama ile yapılan görüşmeden bir cümlenin dikkatle not alındığını söylüyordu: Obama Türkiye’ye olan desteğini, yalnız bir NATO müttefiki olarak ittifakın işleyişinden değil, doğrudan Amerika olarak yanınızda yer alıyoruz, sözleriyle ifade etti. Bunu ikili ilişkilerin oturduğu zemin açısından dikkate aldık.

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Avrupalı müttefiklerle yaptıkları görüşmelerde, muhataplarının gündeme getirdikleri görüş ise dikkat çekici: Putin, krizi bilerek tırmandırıyor ama asıl hedefi, iç kamuoyu, çünkü yara aldı ve görüntüsünü toparlamak için Türkiye’den çok kendi halkına konuşuyor. Bu nedenle Türkiye’nin krizi tırmandıracak tutum ve davranışlardan uzak durmasında yarar var...

Aynı kaynağıma göre, Türkiye bu konuda kararlı, asla, çok ağır yeni bir askeri tehditle karşılaşmadığı sürece, her zaman soğukkanlı taraf olacak. Zaten Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin yaptıkları açıklamalar da bu stratejiyi işaret ediyor...

Putin sinirlendirmeye çalışıyor...

Rusya lideri arkasına NATO ve Avrupa Birliği’ni almış, Ortadoğu’da yeni bir paradigmanın doğması yönünde dost Arap devletleriyle stratejik ortaklık adımlarını hızlandıran Türkiye’ye karşı neden bir “tırmandırma politikası” izliyor. Üst düzey bir kaynak bu soruyu şöyle yanıtladı:

Putin’in manevra ve kriz yanlısı tutumu, evet, Rus halkına karşı bir siyasi kararlılık gösterisi olarak görülebilir ama bizce asıl hedefi, kendisini iktidara taşımış oligarşik güvenlik yapılanmasınadır. Putin’i iktidara taşıyıp orada tutan istihbarat-ordu içindeki derin yapılanma ve bu tür bir yapı, aslı, yara almış bir lidere tahammül edemez. Putin için her şey 2008’deki Gürcistan Savaşı’ndan bu yana iyi gidiyordu ama bir uçağın düşüşü, her şeyi karıştırdı. Putin kriz politikasıyla, kendi devleti içindeki derin yapılanmayı kendi arkasında birleştirmeye çalışıyor... Çok zorunlu olmadıkça, bizden bu politikaya destek gelmez, Putin’i, kendi derin devleti ile yüz yüze bırakmayı tercih ederiz... 

TSK’nın Katar’a inmesi...

Türk-Katar stratejik işbirliğinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Katar topraklarında bir tugaylık bir askeri üs kurmasına kadar ulaşmış olması dikkat çekici. Katar medyasının Latin harfli Türkçe manşetlerle karşıladığı Erdoğan ile Şeyh Tamim arasında var olan stratejik yakınlaşma, belli ki, çok önemli işbirliklerine uzanacak.

TSK’nın dünya enerji yollarının ve kaynaklarının en önemli noktasındaki varlığı, küresel güçler açısından da önemli bir mesaj...

Türk dış politikasını, Rus-İran penceresinden izleyen, Avrupa’dan zaman zaman yükselen olağan sesleri ise “ağır eleştiri” kıvamında görenler açısından kuşkusuz zor bir dönem...

Türk dış politikasının kötü yönetilmesi sonucu Türkiye’nin “derin yalnızlık” yaşadığını söyleyenlerin Paris ve Brüksel’den gelen mesajları iyi değerlendirmesi gerekiyor...

İddialarla gerçekler arasındaki çelişki, Türkiye’yi giderek kalabalıklaşan ama bir takım çevreler tarafından yalnızmış gibi görünen garip bir sürece taşıyor!..

Katar ve Suriye denklemi...

Kişi başına 70 bin dolarlık geliri ile kendisi küçük ama finans dünyası diplomaside büyük bir devlet Katar... Türkiye ile Irak, Suriye, Libya ve Mısır’daki gelişmelere karşı izlenen politikaları ile tam uyumunu sürdürüyor.

Bu kadar “güvenilir kaynağı” bir arada bulmuşken, Suriye’yi konuşmamak olmaz, soruları verdikleri yanıtlar satır başlarıyla şöyle:

1- Rusya-PYD ittifakının gücü Cerablus-Azez stratejik hattının Azez kanadını zorlamaya yetmez, ama Afrin ile Halep’in güneyindeki yolları tutmaya çalışıyorlar, orada bir hesaplaşma yaşanabilir.

2- Cerablus’un PYD eline geçmesi söz konusu değil, orada Suriye muhalefeti hakim olacak.

3- ABD’nin Cerablus dışı, Haseke-Rakka hattındaki PYD ile işbirliğini stratejik değil taktik bir işbirliği olarak değerlendiriyoruz, Amerikalılar gözümüzün bu konuda üzerlerinde olduğunu çok iyi biliyorlar.

4- Rusya, Irak, Yemen, Libya’yı kaybetti, tek tutunacağı yer olarak Suriye’yi görüyor, Türk-Rus ilişkileri Suriye zemininde sorun yaşamayı sürdürecek...

Önemli bir Arap başkenti Doha’dan izlenim ve haberler böyle...