Türkiye'nin kalbi bu kongrede atıyor

Dünkü sadece AK Parti'nin değil, Türkiye'nin geleceği anlamında bugünkü kongre. 

Aslına bakarsanız kurulduğu günden bu yana "gelecekten" bahseden tek parti. Gelecek ütopist bir uzaklık, nihai bir hedef değil, her an yapısal dinamik olarak somut işlerlikle giden bir şey 11 yıllık süreçte. Bu manada geleceği bugünde yaşayan bir misyonla, sadece partizan dar kalıplarla değil, ülke çapında ve toplumsal katılımla ilerleyen bir Türkiye siyasetine tanığız. Geleceğe dair vizyonu aynı zamanda misyonu AK Parti'nin...

Geleceğini güven ve huzur içinde devam ettirmek isteyen her medeniyetin, imkan ve riskler çerçevesinde bugününü iyi değerlendirmesi, hayati anlam taşıyor kuşkusuz.

Bugünün küresel ve yerel beklentilerinden bakınca, aslında ciddi ve sürdürülebilir bir varoluş mücadelesinde olduğumuz da bir başka gerçek.

AK Parti'nin 4. Olağan Büyük Kongresi, hangi zorlu sınavlar ve çetin koşullarda ikame ediliyor ve şimdiye kadar neler yapıldı, beklentiler neler kısaca hatırlarsak:

1- Global sosyo-ekonomik krizlerle sarsılmış bir dünya, ekonomisi batık ülkelerin yükünü çekmekte zorlanan ihtiyar Avrupa ve tüm bu zorlu türbülansa rağmen ekonomisi büyüyen bir Türkiye...

2- Bölgesel siyasal çalkantılarla iç savaştan rejim değişikliğine kadar her türlü altüst oluşu yaşayan hareketli bir coğrafya içinde, arabuluculuktan hakemliğe hemen her türlü diplomatik imkanı pozitif manada kullanan, demokratik düzeni ve insani yardım nosyonuyla tüm dünyaya örnek olan tavrıyla yeni bir Türkiye...

3- Vesayet ve terör sorunlarına karşı demokratik kararlılığını sürdüren, toplumsal barış ve huzuru sosyal politikalarıyla destekleyen, geçmişteki inkar ve red politikalarının yerine kanuni vatandaşlık ve hukuk önünde eşitlik tavrını tercih eden bir Türkiye...

4- Hukuk devleti ve hürriyetler ekseninde yeni ve sivil bir anayasaya dair tüm gerilim ve umutlarıyla geleceğe ilişkin olumlu sinerjisini arttıran bir Türkiye...

5- Ekonomik büyüme, refah paylaşımı, hizmete erişebilirlik, demokratik anlamda yapısal dönüşüm gibi hedeflerini, istikrarlı ve sürdürülebilir hale getirmiş bir Türkiye...

6- Küresel ve yerel tüm zorlukları fırsata dönüştürmeyi hedefleyen; irade, özgüven, çalışkanlık, umut ve inançla kurulacak yarınları omuzlayacak genç nüfus... Ve bu genç nüfusun eğitimden istihdama, sağlıktan bilim-sanata kadar ferdi ve toplumsal ihtiaçlarına cevap verebilecek sosyal politikalarını örgütlemiş bir Türkiye...

7- Farklı kültürel zenginliklerini toplumsal barış ve uzlaşma kültürü içinde, ayrışma ve yabancılaşmanın değil, çoğalma, diyalog ve bir arada yaşamanın güzel bir örneği olarak sergileyen bir Türkiye...

8- Aile, kadın, çocuk, yaşlı, engelli, dul ve yetim gibi pozitif öncelikli sosyal kesimlerin hukuksal ve ekonomik güvenliğini sağlayacak kurumsallaşmayı tamamlamış bir Türkiye...

AK Parti, işte tüm bu hedefleşmiş zorlu sınavların içinden, dayatmayla değil halk desteğiyle çıkmayı şiar edinmiş bir parti...

AK Parti "Hedef 2023" Kongresi bugün Ankara'da yapılırken, Kongreden asıl beklenti, Türkiye'nin demokratikleşmedeki kararlılığını sürdürebilmesi için gerekli olan sivil anayasa ve yapısal dönüşümle ilgili... Önümüzde üç büyük seçim var; 2013'teki yerel seçimler, 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015'teki genel seçimler.

Başbakanın bugünkü konuşmasını kesit haline getirense onun Başbakan olarak yapacağı son konuşma olmasından ziyade... Bu konuşmadan; "Başkan" mı, yoksa "Partili Cumhurbaşkanı" olarak mı çıkacağı sinyaliyle ilgili...

***

Bunu anneme de sordum "sence ne olacak" dedim... Durdu, kısaca düşündükten sonra; "Tayyip, Tayyip'tir" dedi... Annelerin kongresi yoktur ama kalpleri hiç uyumaz... Annelerin duası Başbakanımızı da ülkemizi de korusun. Kuşkusuz bu, büyük bir sorumluluk aynı zamanda. Allah utandırmasın!