‘Çalgý Çengi Ýkimiz’ filminin yönetmeni Selçuk Aydemir ile kadýn oyuncusu Nur Erkul sorularýmýzý cevapladý.
Aydemir “Günümüzdeki dramatik süreçte Türkiye’nin her zamankinden fazla komediye ihtiyacý var” dedi.
‘Çalgý Çengi’, ‘Düðün Dernek’, ‘Ýþler Güçler’ gibi komedi yapýmlarýnýn usta yönetmeni Selçuk Aydemir ve ‘Çalgý Çengi Ýkimiz’ filminin kadýn oyuncusu Nur Erkul ile günümüzde komedi yapmanýn zorluðu ve önemi üzerine konuþtuk.
Genelde komedi oyuncularý oynadýðý filmlerde kendi rollerini yazar. Mesela Cem Yýlmaz kendi rolünü yazar. Ama siz gerçekten çok ünlü oyunculara senaryo yazýyorsunuz ve onu giydiriyorsunuz. Bunun þifresi nedir?
SELÇUK AYDEMÝR: Ben ilk filmi yazdýðýmda çok ünlü deðillerdi. Film zar zor 60 salonda vizyona girdi, o da Cem Yýlmaz’ýn ricasýyla oldu. Kötü sinema salonlarýnda vizyona girdik. Ondan sonra dizi, ‘Ýþler Güçler’ derken insanlar ünlendi. Daha sonrasýnda da ben sanki ünlülere yazýyormuþ gibi oldum. Ama aslýnda arkadaþlarýma yazdýðým þeylerdi. Arkadaþlar ünlenince, ünlü insanlara oldu. Ama dediðiniz doðru, komedyenler genelde kendi rollerini yazýyorlar.
Sonuçta bu kadar tanýdýðýnýz ve senaryosunu yazabildiðiniz insanlarla film yapmak da bir güven ve baþarý garantisidir. Daha farklý yerlere nasýl açýlacaksýnýz?
SELÇUK AYDEMÝR: Aslýnda benim niyetim þöyle, bu filmde batmazsam, önümüzü görürsek ve bu yýl baþka dizi yapmazsam, senede iki tane film yapýp bir tanesinde bilmediðim sularda yüzeceðim. Çalýþmak istediðim ama kýsmet olmayan insanlarla, yeni ekiplerle yapmak. Bir tanesini de kendi ekibimle yapmak istiyorum. Hem bu ekip de büyüyecek, geliþecek hem de ben geliþeceðim ve yeni insanlar tanýyacaðým. Yeni ekip derken, kostümcüsüyle, görüntü yönetmeniyle her þeyiyle yeni bir ekip. Bu benim geliþmemi ve bilmediðim þeyleri öðrenmemi saðlayacak.
Sizin ilk sinema filminiz, daha öncesinde dizileriniz var. Her sinema oyuncusunun ilk filmi önemlidir. Sizin için bu ne ifade ediyor?
NUR ERKUL: Olaylar biraz da kendiliðinden geliþti ama benim için de güzel bir noktaya geldi. Yapmak istediðim þey zaten komediydi. Artýk o dalda devam etmek istiyordum. Artý, Selçuk Hocayla çalýþmak, onun komedi tekniði çok güzel benim için. Çok baþka bir þey onlarla çalýþmak. Öyle bir þey ki, sektörde ego iþi yapýyoruz doðal olarak. Ama Selçuk Hoca o kadar güzel kurmuþ ki o dengeyi, herkes çalýþýyor. Kimse kimsenin boyunduruðu altýna girmiyor.
Neden komedide oynamak istiyordunuz?
NUR ERKUL: Komedide kendimi daha rahat hissediyorum. Aslýnda dram da yapabildiðimi söylüyorlar. Ama komedi de daha bir nefes alýyorum. Belki de þu devirde komediyi yaþayamadýðýmýz için iþimizle yapmaya çalýþýyoruz.
Senaryodaki rolleri kimin oynadýðýný bilerek yazmak veya yazýlmýþ bir hikayeye birisini seçmek. Nasýl bir fark var bunda?
SELÇUK AYDEMÝR: Çok büyük fark var aslýnda. Mesela yazarken Ahmet (Kural) ve Murat (Cemcir) dýþýnda, bunu bu oynasýn þunu þu oynasýn demem. Çünkü Ahmet ve Murat’a arayýp soruyorum “Þöyle bir þey yapsam, yapabilir misin?” diye. Biraz da onlarýn kapasitesine göre yukarý çekiyorum senaryoyu. Onlarýn dýþýnda yazýyorum, sonra diyorum ki “Bunu x kiþisi oynar” ve anlaþýyoruz. Eðer yapamam dediði bir þey olursa draftý yeniden yazýyorum. Artýsýný þöyle görüyorum, karakteri yazdýðýn zaman, eðer bir tanýþýklýðýn da varsa oyuncuyla, ondan maksimumunu alabiliyorsun. Birkaç adamý düþünerek yazýyorum, diðer isimler her seferinde sürpriz. .
Eðitiminizi nerede aldýnýz?
NUR ERKUL: Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde aldým, iki tane de konservatuar bitirdim. O yüzden iþimin gereði neyse onu yapmak istedim senelerdir.
SELÇUK AYDEMÝR: O soruyu ben de yanýtlamak istiyorum. Kendime çok sordum onu. Yabancý yapýmlarda oyuncularýn kamera arkasýný izliyorsun. Bir yerde ufacýk Fransýzca bir þey konuþacak, gitmiþ dil öðrenmiþ. Biz de böyle bir þey yok. Senaryoyu gönderiyorsun, bir ay sonra çekim var. Bu sýkýþmýþlýk, oyuncunun kendisine zaman ayýrmamasý için bir sebep. Siz oyuncuya yeterli zamaný vermiyorsunuz. “Bak senaryo bir sene önce geldi, Fransýzca bir replik var, git Fransýzca öðren” diyemiyorsunuz. Bizim sektörümüz henüz oyunculara kendisine yatýrým yaptýracak kadar büyük bir sektör deðil.
FÝLMÝN KURGUSU ÝÇÝN BÝR SENEMÝZÝ VERDÝK
Türk sinemasýnda bir zamanlar korku filmi furyasý vardý. Þimdi korku gitti, komediye dayanýyor. Bu kadar komedi içinde sizin yaptýðýnýz iþin nasýl kaybolmamasýný bekliyorsunuz?
SELÇUK AYDEMÝR: Seyirci “Bu þey benim sinemada izlemem gereken bir þey mi”yi cevaplandýrabiliyor. Mizahýn çalýþýlmamýþýyla çalýþýlmýþý arasýnda dünya kadar fark var. Seyirci beþinci dakikada “Ben bunun devamýný izlemem” diyor. Bazýlarýna bakýyorum, çok iyi senaryo. Bazýlarýnýn oyuncusu çok iyi. Ama o ekip o iþe inanarak kenetlenememiþ, yeterli para harcanamamýþ. Siz o senaryoyu yazarsýnýz, sonrasýnda o senaryo oyuncunun aðzýna uymayabilir. Sürekli yazým halinde olmasý bile bambaþka bir þey çýkartýyor ortaya. Filmin üretimi durmadý bizde. Kurgu için bir senemizi verdik.
Komedi eleþtirel ve politik bir tür. Bu noktada, yönetmensiniz, senaristsiniz. Bu kadar apolitik olmanýzýn sebebi nedir?
SELÇUK AYDEMÝR: Ýki tane çok majör sebebim var. Birincisi, siyasetin tarihi geçer. Zaman üstü bir þey yapmak lazým ki 15 sene sonra, 15 sene öncenin siyasetiyle ilgili espriye gülmeyecek ki bu insanlar. Zamanda çürüyecek þeylerden uzak kalmanýz gerekiyor. Ýkincisi þöyle, söyleyecek sözün yoksa zaten film yapamazsýn. Komedi hiç yapamazsýn. Kendi filmlerimde özellikle bunu anlatýrým, önce insan olmayý bileceksin. Ýnsanlýðýmýzla alakalý dertlerim var. Bunu bir halledeyim ben, daha sonra siyaseti düþünürüm.
Türk toplumu kadýný farklý yere koyuyor
Türkiye’de komedinin odak noktasý erkektir. Sizse komediyi seviyorsunuz ve ilk filminizde komedi yapmayý tercih ettiniz. Bu konuda ne düþünüyorsunuz?
NUR ERKUL: Gelen rolü eðer oynamak istersem, beðenirsem tabii ki oynarým ama yönümü komedide çizmek istiyorum. Yanlýþ anlaþýlmasýn ama cývýtmak, komedide erkekte daha rahat kaldýrýlabiliyor. Türk toplumu olarak biz kadýný daha farklý bir yere koyduðumuz için kadýnýmýzýn cývýtmasýný yapay olarak algýlýyoruz. Erkeklerimizi sokaklarda þakalaþýrken görebiliyoruz ama kadýnlarýmýz kendilerini daha þuh göstermek istedikleri için þaka yapacaklarsa bile yapmazlar.
Sinemada kendi dilinizi yakalarsýnýz
Ne yazýk ki Türkiye’de genç oyuncular, oyunculuk tecrübesini dizilerde kazanýyor. Sizce bu durum, bir oyuncunun sinemasal olgunlaþmasýnda sorun oluþturuyor mu?
NUR ERKUL: Tabii, sektör olarak Türkiye’de oyunculara çok izin verilmiyor bir þeyler yapmasý için. Tabii ki yönetmen ne diyorsa o olacaktýr. Ama oyuncunun da kattýðý bir þey olmalý. Dizilerde bu mümkün deðil ama sinemada yönetmen biraz serbest býrakabiliyor kendinizi bulmanýz için. Bu yüzden kendi dilinizi yakalamak ancak sinemada olabiliyor. Bu da kendi adýnýzý duyurup baþarý yakaladýðýnýzda mümkün olabiliyor.
Ýþimi en iyi yapmamýz gereken zamandayýz
Türkiye kötü günlerden geçiyor. Böyle bir ülkede komedi yapmak kolay deðil. Bu siyaset, bu hava, bu insanlardaki moralsizlik sizi etkiliyor mu?
SELÇUK AYDEMÝR: Tabii ki de etkiliyor, etkilemez mi? Ama geçenlerde kendi kendime “Ýþimi en iyi yapmam gereken zamandayýz” dedim. Yani yaptýðým iþ komedi ve baþka bir þeyim yok. Kitap yazýyorum komedi, dergi yazýyorum komedi, film yapýyorum komedi. Artýk insanlarýn benden günlük beklentileri de komedi üzerine. Ýlk defa yeteneðim gerçekten de iþe yarayacak gibi geliyor. Benim þu anda yapabileceðim þey nedir? Bir insan olarak duyarlýlýðýmý göstermek dýþýnda ne yapabilirim? Ýþimi iyi yapabilirim. Sonuçta bu sefer iþime ihtiyaç da var.