Bunu daha önce de söylemiþtim. Türkiye 20. yüzyýla büyük bir yýkým, ardýndan kurtuluþ mücadelesiyle baþladý. Teknolojimiz, aðýr sanayimiz yetersizdi. Üretemiyorduk. Dýþa baðýmlýydýk. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda birçok þey denenmiþ ancak hamleler sonuçsuz kalmýþtý.
Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda memleketi hava saldýrýlarýndan korumak için oluþturulan hava savunma sistemi, minareye çýkan, birinde dürbün, diðerinde mavzer bulunan iki askerden ibaretti. Büyük bir yokluk vardý.
Rahmetli Demirel, 1974 öncesinde Kýbrýs’a müdahale hazýrlýðý yapýlýrken, Türkiye’nin çýkarma gemilerinin olmadýðýný öðrenmiþ ve gemi inþa çalýþmalarýnýn derhal baþlatýlmasý talimatýný vermiþti. Baþarýyla tamamlanan Kýbrýs Barýþ Harekatý’nda bu gemilerin payýný yok saymak hata olur.
Özetle Türkiye savunma alanýnda baþat gereksinimlerden olan özellikle aðýr sanayi ve teknolojide 20. yüzyýlý ýskaladý.
Artýk 21. yüzyýldayýz ve Türkiye’nin önünde tarihi bir fýrsat var. Çünkü savunma sanayii ileri düzey teknolojinin hayatýmýza girmesiyle eþik atladý. Artýk sadece tank, top, füze, yapmak yeterli gelmiyor. Yeni yüzyýlýn silahlarý insansýz hava araçlarý ve lazer teknolojisi.
Türkiye bu iki alanda attýðý adýmlarla bu yüzyýlý ýskalamayacak gibi duruyor.
Yerli yazýlým ve teknoloji ile üretilen ve sýnýfýnda dünyanýn en iyisi olarak gösterilen SÝHA’larýn terörle mücadelede, yurtdýþýndaki TSK-MÝT ortak operasyonlarýnda nasýl kullanýldýðýný, bu silahlarýn bize nasýl bir eþik atlattýðýný vurgulamama gerek yok.
Sadece bir anekdot anlatmak istiyorum. Belki de bir yýl önceydi. Baykar Milli SÝHA Sistemleri Üretim ve Ar-Ge tesislerini bir heyetle birlikte ziyaret etme imkaný bulmuþtum. Onlarca ÝHA/SÝHA üretim bandýndaydý. Ancak herkesin dikkatini henüz sadece iskeleti tamamlanan “uçan balýk”, Akýncý çekmiþti.
Baykar Makine Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar’ýn geçtiðimiz günlerde paylaþtýðý bir fotoðraftan bir deðil, iki Akýncý’nýn kanatlandýðý, üretim aþamasýnýn nerdeyse tamamlandýðý anlaþýlýyor. Taarruz Ýnsansýz Hava Aracý (TÝHA) olarak anýlacak olan Akýncýlar mevcut ÝHA/SÝHA’larýn bir üst modeli olarak tasarlanýyor. Daha yüksekte, daha çok havada kalarak, daha çok yük taþýyabiliyor. En önemli özellikleri sadece havadan karaya deðil, havadan havaya füze sistemlerini de taþýyacak olmasý. Bu Akýncý’yý savaþ uçaklarýna karþý da etkili kýlacak.
Türkiye’nin savunma sanayiinde attýðý bu ve benzeri adýmlar -Atak helikopterleri, Altay tanký, yerli güdümlü füzeler- savunma dünyasýnýn da dikkatini çekiyor. Özellikle Ýngiltere merkezli yayýnlarda daha önce hiç rastlamadýðýmýz haberlerle karþýlaþýyoruz. Bu sýralar en çok sorgulanan konulardan birisi Türkiye’nin F-35 projesinden çýkmasý halinde yapýmý tasarlanan uçak gemisinin geleceðinin ne olduðu..
Ancak bir baþka konuya daha dikkat çekiliyor. Türkiye’nin lazer silahlarýna..
Geçtiðimiz günlerde Hafter güçlerine ait, Çin yapýmý bir SÝHA’nýn Libya’da düþürüldüðü uluslararasý basýn organlarýna yansýmýþtý. Yine savunma alanýndaki haberleriyle bilinen bir Ýngiliz yayýn kuruluþunun iddiasýna göre bu SÝHA, Türk yapýmý lazer silahý ile düþürüldü.
Analizde bir çatýþma sahasýnda lazer donanýmlý bir aracýn bir baþka muharip aracý lazer silahýyla yok etmesi için “bir ilk” deniyor. “Taktik düzeyde lazer donanýmlý kara araçlarýný ABD ya da Rusya yapmadý. Bunu Türkler yaptý” ifadesi kullanýlýyor. “Türkiye askeri teknoloji konusunda yenilikçi ülkeler arasýnda sayýlmýyor. Ancak yüzyýlýmýz insanýný þaþýrtacak gibi duruyorlar” deniyor. Not etmekte fayda var.
