Bunun farkýnda olmayan taraf yok. Rusya kendi kazanýmlarýný garantiye baðlama çabasýnda. Hele ABD'nin yapacaklarýný önceden kestirme konusunda tedirginliði varken, Ýdlib'deki üstüne basabasa attýðý adýmlarý, Türkiye'yi kaybetmeden çýkardýðý sesleri, biraz da ABD üzerinde psikolojik zafer niteliði olarak okudu.
ABD'nin Suriye özelinde planladýðý þeyin parçalanma olduðunu, bugün artýk anlamayan kalmadý. Bu parçalanmanýn býçaðýnýn da PKK-PYD'li terörist gruplar olduðuna þüphe kalmadý.
Bu durumda Rusya, Amerika'nýn elindeki kozu yanýna çekme gayretinden daha ziyade, geldiði noktada kazanýmlarýný kesinleþtirme niyetinde. Akdeniz; Rusya açýsýndan da önemli ve oradan geri çýkmayacak.
Suriye rejimine bu kadar desteðin nedeninin "Esad" olmadýðýný da zaman zaman yazmýþtým. Ýran'dan farklý olarak, Rusya ile Esad konusunda zamaný ve yeri geldiðinde konuþulabilecek.
Þimdi esas mesele, Suriye'nin geleceðindeki tutum! Türkiye AB'nin bakýþ açýsýný iyi dengeleyebilirse yanýna yeni müttefik grubu alabilir. Rusya ve Ýran'ýn AB'ye bakýþ açýsý da "savaþsýz ve kavgasýz" yeni süreçtir. Dolayýsý ile herkesin bir ABD kuyruk acýsý varken, kimse kimseyi küstürmeden yeni döneme ayak basmakta. Lakin bunu yaparken radikal adýmlardan kaçýnmayacak bir Rusya portresi de göreceðiz.
Bazýlarýnýn söylediði gibi Rusya, Türkiye ile hareket etmekten hatta mümkünse kalýcý ittifak kurgulamaktan yana. Hatta Rusya; Türkiye'nin Amerika ile birlikte olmamasý için elinden geldiðini yapma niyetinde. Mesele þu ki Rusya, Türkiye'siz Orta Doðu denkleminde var oluþun zor olacaðýný iyi bilmekte. Sahada Türkiye varlýðýnýn ne anlam taþýdýðýný, Rusya iyi okumakta. Lakin Rusya'nýn kendine göre korkularý söz konusu ve tabii ki tarzý! Rusya, ABD ile hesaplaþma hattýnda son ataklarýný yapmakta. Bir taraftan ileride Orta Doðu denkleminde varlýðýný sürdürmesi, ekonomik açýdan Rusya'nýn kurtuluþudur. Katar doðalgaz rezervleri, Doðu Akdeniz'deki yeni rezervler, Golan tepelerindeki yeni bulunan rezervler, Rusya açýsýndan baþka bir anlam taþýmakta.
Kullanýlan dile, Türkiye-Rusya iliþkilerindeki hassas motife dikkat etmek þarttýr.
Elimizdeki bu ve yeni devreye girecek kozlar ile yeni sürecin "önemli ve karar verici aktörü" olan Türkiye'nin hamleleri doðru ve sonuç vericidir. Tahran zirvesindeki tutumu, bu anlamda baþarý olarak okumak lazým. Bazýlarýnýn "ateþkes konusunda somut cümle kulanýlmadý" diye "her þeyin suya düþtüðü" yorumlarý, gerçeði yansýtmadý. Tahran'daki zirvede bir sürecin devamý ve daha yolun sonuna kadar da buna benzer hamleler olacaktýr. Ýran son ana kadar kendinin çýkarlarý doðrultusunda olaya bakmaya devam edecek. Sürece dahil olan Rusya da, kendi çýkarlarý peþinde doðrudur. Lakin Ýran'ýn tutumu biraz farklý okunmalý. Ýran sadece içinde bulunduðumuz zaman zarfýný deðil, hem de daha sonraki dönemi kendince inþa etme peþinde. Korkularý var. Lakin bu korkular Ýran'ýn politikalarýndaki tek renkli adýmlarý pekiþtirmemeli! Türkiye ve Ýran, Suriye konusunda özellikle üniter yapý ve bütünlük konusunda en fazla birbirini anlayacak yerde olduklarýný, Ýran þimdi daha fazla görebilmekte. Ýran, coðrafyadaki geleceði için Türkiye ile beraber yürümek zorundadýr. "Zorunda" diyorum! Maalesef, esasýnda Ýslam içeriði Türkiye ile Ýran'ý zorunlu bir araya itmemeliydi. Tam tersi samimi ve kalýcý birliktelik inþasýnda Ýran Ýslami deðerlerle olaya bakamadý. Þimdiki durumda Türkiye'nin yeri ve rolü olmadan bu coðrafyadaki kalýcý istikrarýn söz konusu olmadýðýný Ýran da doðru okumak zorunda. Olaya sadece "Amerika'ya güç gösterisi" noktasýndan bakarak istikrara ve kalýcý barýþ inþasý zordur. Bu sürece Fransa ve Almanya da aktif þekilde dahil olursa, gidiþatýn resmi þekli deðiþebilir. Türkiye'nin olaya insani ve ahlaki boyuttan bakýþý ise sürecin kalýcýlýðýnýn çimentosu niteliðinde. Türkiye eninde sonunda baþaracak.