Türkiye-Rusya yarar-zarar!

Aklımdayken hemen düzelteyim ki sonra güme gitmesin: 2 Mart târihli yazımda “Rusya’nın Akdeniz’deki Tartus Deniz Üssü” yerine “Taurus DenizÜssü”yazmışım ve iyi halt etmişim. Zîrâ Taurus Batı dillerinde Toros (Sıradağları) anlamına gelir. Doğrusu TARTUS olacak.

Bu hatâmdan ötürü sicilime bir uyarı cezâsı işliyor ve maaşımdan 50 lira kesinti yaparak bunun muhtaç birine, meselâ kendime, bağışlanmasını hükme bağlıyorum. Daha etkili olması içinse uyarı cezâlarını bundan böyle “erken uyarı” cezâsına çeviriyorum. Yılanın başı küçükken ezilmeli!                                                                                        

***

Günlerdir Kırım’la yatıp Kırım’la kalkıyoruz.

Çok da iyi ediyoruz, çünki Kırım biz Türkler için hayâtî ehemmiyeti hâiz bir yarımadadır. Sebeblerini yine 2 Mart târihli yazımda uzun uzadıya îzâh etmeye çalışmışdım.

Özetin özeti:

SSCB dağılıp da Batum Gürcistan’a, Sıvastopol da Ukrayna’ya geçince Rusya’nın Karadeniz’de büyük limanı kalmadı. Bu en çok Karadeniz Filosu’ndaki büyük askerî gemiler bakımından önem taşıyor.

Bu büyük gemiler bizim Boğazlarımızdan geçerek Baltık Filosu’na katılınca da Türkiye’nin kuzeyden gelebilecek taarruzlara karşı eli ferahlıyor.

Kaldı ki Kırım kökenli Tatar Türkleri de, üzerlerinden Rus baskısı kalkınca biraz rahat yüzü görecekler beklentisi vardı.

Şimdi biliyorsunuz ki 150 küsur senedir süren tehcirler ve katliâmlar sonucu kendi öz yurdlarında azınlık durumuna düşen Tatar Türkleri, tekrar aynı problemle yüzyüze. Kırım Yerel Parlamentosu dün tekrar Rusya’ya bağlanma karârı aldı. 100 kişilik bu meclisde Türkler yüzde 12 oranında bile değil, ancak yüzde üç oranında temsîl ediliyorlar.

Benim zâten başka ülkelerden de hep dikkatimi çekmişdir. Türkler sözkonusu oldu mu aritmetik kuralları nedense geçerliğini kaybeder ve farz-ı muhâl iki kere iki mütemâdiyen üç eder. Allah rızâsı için beş etmesi bir yana, daha dört etdiğini bile gören işiten olmamışdır. (Bkz.: Irak, İran, Sûriye, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Rusya, Ermenistan...)

Bâzı yorumcuların, eğer Kırım tekrar Rusya’ya bağlanırsa Tatar Türkleri daha rahat eder görüşü bence bir hüsn-ü kuruntudur.

Niye daha rahat etsinler ki?

Bir kere burada “rahat” kavramı dahî yersiz. Doğrusu “nisbeten daha az rahatsız” olmalıdır. Zîrâ bir Doğu yâhut Güneydoğu Avrupa ülkesinde Türk soyundan gelen insanların rahat yüzü görmeleri muhâldir! Gerçek şudur ki o ülkenin aslî gücü düşük olduğu oranda oradaki Türklerin rahatsızlık oranı da düşer. Yâni Türkleri ezmeğe güçleri ancak o kadar yetebildiği için!

Kimse bana kalkıp da demokrasi, adâlet, kardeşlik, barış filan palavraları anlatmasın!

Neredeyse 100 yaşına geldim ve çok ülke gezdim. Burada işkembe-i kübrâdan atmıyoruz; tecrübe konuşuyor!

Onun için lütfen herkes idrâkini, mevcûdiyeti nisbetinde, başına toplasın ve Lenin’in o çok isâbetli teşhîsi ile, “faydalı ahmak” yâhut “kullanışlı budala” pozisyonuna düşmesin!

Bu durum daha ne kadar sürer bilemem, fakat...

Nota bene, notate bene!

Rusya’nın yararına olan herşey Türkiye’nin zararınadır!