‘Türkiye’ye kimse bir þey yapmýyor, abartmayýn’ diyenlere...

Vizeler de kendi kendine “durdu” zaten deðil mi?

“Mandacýlýk kafasýnda” olanlar için sorun yok…

“Türkiye ile kimse uðraþmýyor” diye düþünenler, son 37 yýla iyi baksýnlar ve aþaðýdaki notlarý okusunlar…

Sevgili dostlar, AÞAÐIDAKÝ olaylarýn 12 aylýk bir süreç içinde hatta daha da kýsa bir dönemde olduðuna dikkat ettiniz mi; Baþbaðlar ve Madýmak katliamlarý, Özal‘ýn ölümü, Eþref Bitlis‘in uçaðýnýn aniden buzlanýp düþmesi, Uður Mumcu‘nun katledilmesi, Adnan Kahveci‘nin yanlýþ yola girip hayatýný kaybetmesi... Bunlarýn hepsi aylar içinde oldu ve Türkiye’de ÝKTÝDAR deðiþti! “Türkiye Ortadoðu’da lider olacak” diyen Özal‘ýn aramýzdan ayrýlýþý ile Türkiye’nin yolu deðiþtirildi! Acaba çok mu “komplocu” olduk yoksa tesadüf katsayýsý fazla mý yüksekti!

Sevgili dostlar, devam edelim... Aselsan’da “milli yazýlým” bölümünde görevli 3 mühendis arka arkaya intihar etti. Dosyalardan biri yeni açýldý ve savcý, boðazdaki kesiðin “zabýt tutulduðu gibi” 3 cm deðil, 20 cm olduðunu ortaya çýkardý! Ayný dönemde devletin gizli tuttuðu bir projede görevli Türkiye’nin en deðerli fizikçisi Prof. Dr. Engin Arýk ve ekibi bindikleri yolcu uçaðýnýn düþmesi sonucu aramýzdan ayrýldýlar. Aklýmýza birçok soru geldi, sorguladýk durduk... Bu noktada yeniden not düþelim: Çok mu “komplocu” olduk!

Sevgili dostlar, size yukarýdaki gibi birçok örnek verebilirim... Bu noktadan sonra sizi detaya boðmadan sadece “1993-2001 dönemini” açmaya çalýþacaðým... Yukarýda da yazdýðým gibi 1993-2003 arasýnda “Türkiye adýna çok ama çok önemli detaylar” yaþandý... 1993 yýlýnda üç önemli isim aramýzdan ayrýldý. Uður Mumcu öldürülürken, Adnan Kahveci ve Jandarma Genel Komutaný Eþref Bitlis soru iþaretleri býrakan kazalara kurban gittiler. Yine ayný dönemde Cumhurbaþkaný Turgut Özal, Çankaya Köþkü bahçesinde kalp krizi geçirerek hayatýný kaybetti. Bu dönem sonunda Süleyman Demirel, Köþk’e çýkarken, Tansu Çiller‘e baþbakanlýk yolu açýldý. Çiller, SHP-DYP koalisyonunun baþbakaný oldu...

Sevgili dostlar, 1993-2001 arasýnda “çok ilginç tesadüfler ve asla beklenmeyen sonuçlar” ortaya çýktý! Bu geliþmelerle birlikte Türkiye, 1994 krizine geldi... 94 krizi, DEVLETÝN 90 günde verdiði faizle birilerinin Endüstri ve Medya þirketlerini “para vermeden” aldýðý yýl!

1994 krizinde Sabancý ve Koç, Cumhurbaþkaný Demirel‘e “Anayasa”yý “destek alarak” olaðanüstü hal ilan etmesini teklif ettiler…1995 erken genel seçimlerinde Refah Partisi en fazla oyu alarak Meclis’e girdi. Hükümet kurma çalýþmalarý devam ederken TÜSÝAD, gazetelere “ANAYOL” yani Doðru Yol ile ANAP arasýnda bir koalisyon kurulmasýný talep eden ilanlar verdi. Mesut Yýlmaz baþbakanlýðýndaki 55. Hükümet, yani “ANAP-DSP-DTP” koalisyonu gensoruyla düþürüldü... Burada yine duralým ve çok önemli bir tespit yapalým: 1997 yýlýnda Beyaz Saray “yeni bir yüzyýl için strateji belgesini” açýkladý ve “Ortadoðu, Orta Asya ve gerekirse Türkiye’nin Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerini” yerleþme zorunluluðu olan bölgeler olarak açýkladý!

Kasým 1998’de, büyük dostumuz, en güçlü AB destekçimiz görünen Ýtalya, Türk mahkemelerinin tutuklama kararýna raðmen teröristbaþý Öcalan‘ý serbest býraktý. 1999 yýlý içinde Hazine’den Sorumlu Devlet Bakaný Hikmet Uluðbay intihar etti, kurtarýldý. Bakana baský yapýldýðýna dair söylentiler çýktý... 1997-2000 arasý “28 Þubat Süreci ile Türkiye yeniden saldýrý altýna alýnmaya baþlandý” ve Küresel Güçler, “terörist baþý FETÖ’yü” Amerika’daki “terörü yönetme yuvasýna” transfer ettiler! Hem de 11 Eylül 2001 saldýrýsý olmadan önce!

Sevgili dostlar, 2000 yýlýnda koalisyon ortaklarý, Cumhurbaþkaný Demirel‘in görev süresini uzatmak için 5+5 formülünü ortaya attýlar ama TBMM’den geçiremediler... VE en önemlisi bütün bu yaþananlar eþliðinde geldik “esir alýnma denemesi” yaþayacaðýmýz 2001 krizine!

Sonuç:KÜRESEL SALDIRGANLAR VE TAÞERONLARININ,  2016 Temmuz’unda yeni bir DARBE-ÝÞGAL denemesinin BASTIRILMASI ile YENÝLDÝKLERÝ, adeta BAÞLARINA GEÇÝRDÝÐÝMÝZ 35 yýllýk SÜREÇ!

Son söz:KÜRESEL GÜÇLERÝN KURDUÐU UZUN SÜRELÝ BÜTÜN PLANLARI BOZDUK, TAÞERONLARINI EZDÝK… HALA UYUMAKTA ISRAR EDENLER, LÜTFEN BÝRAZ AÇIN GÖZÜNÜZÜ VE NASIL BÝR EMPERYALÝST SALDIRI ALTINDA OLDUÐUMUZU GÖRÜN!