Son günlerde þu tip söylemlerle karþýlaþýyorum; Türkiye’ye girebilecek para zaten girdi, zirve görüldü þimdi çýkýþ baþlayacak...
Herkesin karamsar olduðu dönemlerde, “daha yolun baþýndayýz Türk piyasalarý Aralýk sonuna kadar yeni rekorlar deneyecek” diyen biri olarak, bu rekorlarýn denenmesine raðmen þimdi diyorum ki; daha giriþ özellikle Arap ülkelerinden akýþ baþlamadý bile...
Sevgili dostlar, bu noktada daha önce yýl sonu için yaptýðým gibi “bundan sonraki dönemi de” maddeler halinde sorgulamak ve paylaþmak istiyorum;
1- Türkiye’nin “ekonomik büyüklüðü” bugün için 750 milyar dolar civarýnda. 2023 yani tam 3600 gün sonraki hedefi 2,25-2,55 trilyon dolar. Türkiye 10 yýlda tam 3’e katlanacak!
2- Önümüzdeki süreçte özellikle 2013-2023 arasýnda yeni para giriþi” artarak süreceði için “cari açýk” ve “finanse edilemez” gibi söylemlerin artýk anlamý yok.
3- Bu giriþ ile “euro-dolar dengesi” ne olursa olsun; Türk Lirasý deðerlenmeye devam edecek. Geçici “sýçramalar” olabilir ama kýsa vadeli ana hedef 1,75-1,72 noktalarýný sýrasýyla test etmek olacak. Hatýrlarsanýz önceki yazýlarýmda özellikle 1,90 üstü test edilirken ýsrarla “olamaz, 1,75 ana hedefine dönecek” tezimi paylaþtým.
4- Kýsa vadede faizde 5,85-6,00 bandýnda bir taban görmemiz ve sonrasýnda “yeni geliþmeler” ile bu tabanýn 5,66’ya kadar yeniden kaymasý mümkün.
5- ÝMKB’de 78,000-80,000 bandý kýrýldýktan sonra yeni hedef 85,000 ve 88,000-90,000 bandý. Bu noktada bir de detay vermem gerekli; fiyatlara altýn bazýnda bakarsanýz 1996 yýlýndaki seviyelerinden daha ucuz þirketler var. ÝMKB’de deðiþim hala “Büyük Türkiye” vizyonuna ayak uydurmuþ deðil. Milli gelirin büyüklüðüne eriþen bir “Sermaye Piyasasý Piyasa Deðerimiz” olmalý.
6- Emlak sektörü “þiþti-patlayacak” dense bile, ben orta ve uzun vadeli “mercek” altýnda buna katýlmýyorum. Evet, kýsa vadede “artan stok-aþýrý ön ödemeli satýþ” gibi detaylarda sorun çýkabilir (kaðýt üstünden bitmeyen ev asla almayýn) ama orta ve uzun vadeli bakýnca “Türkiye hala maðara devrini yaþýyor” ve neredeyse tamamý yeniden yapýlacak. Önümüzdeki süreçte Türkiye’ye “kentsel dönüþüm” için girecek miktar yüz milyarlarca dolarý bulacak.
7- Ortadoðu kaynaklý para “çok zor ve geç “hareket eder. Parlayan bir bölgeye-ülkeye ilk gelen hatta ikinci gelen bile olamaz. Bu açýdan bakýnca Türkiye’ye hala bakýyorlar ve henüz gelebilmiþ deðiller ama yakýnlar!
Sevgili dostlar, detaylarý bir kenara býrakalým ve þu cümleye odaklanalým; Türkiye 3600 günde ekonomik büyüklük olarak 3 katýna çýkacak! Bu gerçekten bakarsak her þeyi çok farklý algýlayabiliriz...
Fatma Þahin’e ve Ýzmir Havalimaný Emniyet birimlerine haksýzlýk etmiþim
Gazeteci her zaman “Vay ne oldu, ne yaptýnýz, bu ne rezalet” demez. Doðru yapaný övmesini veya yanlýþ-haksýz yere aðzýndan çýkaný da düzeltmesini bilir, bilmelidir...
Bu kurala uyarak, bu hafta içinde benim de medyamýzýn rüzgarýna kapýlarak “ayaða kalktýðým” iki olay hakkýnda bazý notlar düþmek istiyorum;
1- Engelli bakým evinde çekilen görüntüler: Yorumcu olarak katýldýðým TV programýnda bana sorulunca medyamýzýn geneline hakim olan tepkiyi verdim ve baþta ilgili Bakan olmak üzere herkese eleþtiriyi “eþit daðýttým”! Sonra herkesle birlikte öðrendik ki; bizi yanýltan görüntüleri servis eden haber ajansýydý ve bir süre sonra görüntülerin 3 yýl önce çekildiði ortaya çýktý.
2- Uçaktaki sarhoþlarýn görüntüleri: Medyamýza servis edilen görüntülerde iki sarhoþ uçakta uyurken sürekli cep telefonlarý çalýyor, yolcularla aralarýnda tartýþýyorlar ve sonrasýnda otobüs önünde yumruklu tekmeli bir kavga yaþanýyor. Bu kareler bizi Havalimaný Emniyet birimlerini eleþtirmeye hatta haksýzlýk etmeye sevk etti. Medya mensuplarýnýn ve olayý izleyenlerin tamamý Ýzmir Havalimaný Emniyet yetkililerini suçladýlar. Oysa durum çok farklýydý ve sorumluluk alaný daðýlýmý gereði önlem almasý gereken yetkililerin ihmali “polis iþini yapmýyor” algýlamasýna yol açmýþtý.
Sevgili dostlar, yanlýþ ve haksýz eleþtirmek zaman zaman hepimizin düþtüðü bir tuzak olabilir. Ben kendi adýma basýnýmýzýn “ters köþe olduðu” bu iki olayda, iþin doðrusunu da yazarak kendi adýma adým atýyorum. Doðruyu mutlaka doðruyu ortaya çýkarmak görevimiz, bunu unutmadýðýmýz sürece daha saðlýklý bir medyamýz olabilir.