Bu coðrafyadaki baþarýlarýmýzýn öyküsünü en baþtan itibaren gözden geçirelim.
Baþarýsýzlýklarý da defterin bir kenarýna not düþelim. Aslýnda sadece bu irdeleme sonucunu okursak; bu kavgaya bizi suni biçimde iteklemek isteyenin de, altýnda yatan sebebin de, ne ve kimler olduðu da apaçýk görülmektedir.
Türkiye’nin yeni amacý ve hedefleri; o coðrafyadaki tüm halklarý direk ilgilendirmektedir.
Nedeni; bu hedefler baþarýya ulaþtýðýnda týpký Selçuklu’da, daha sonra Osmanlý’da olduðu gibi, bu hinterlanttaki tüm halklar için de muazzam katký saðlayacaktýr. Türkiye’nin ayakta durmasý, sadece buradaki vatandaþýn baþarýsý olmayacaktýr. Gözlerini Türkiye’den gelen her habere diken komþu, akraba ve dindaþ olan tüm coðrafyanýn kaderini deðiþtirecektir. Batý düþmaný deðilim! Ama ABD eksenli Batý kavramýnýn; Müslüman Türk coðrafyasýnda yapmak istedikleri, Müslüman ve Türk olarak beni rahatsýz etmemesi imkânsýz bir durumdur. Hele hele tek yýldýzýmýz ve umudumuz Türkiye’de; Gezi’den itibaren yapmaya gayret ettiklerini anladýkça, iþin daha derin mahiyette olduðunu görmemek mümkün deðil.
Kürtlerle Türklerin kardeþliðini yazmak bile bana tuhaf geliyor. O kadar doðal ve kendi haline býrakýlsa, kimsenin ispatýna ihtiyaç duymayan bir kardeþlik ki bu!
Bu durum bile insaný acýtmalýdýr. Selahattin Eyyubi gibi muhteþem bir komutanýn, ümmet için yaptýðý iþlerde, Kürtlük, Türklük, Araplýk ayrýmý yoktu. Anadolu da rahmetli Said-i Nursi’nin Ýslam adýna, Allah için yaptýklarýnýn altýnda da etnik kimlik kavramý yatmadý.
Birbirimize bu deðerleri anlatmanýn ne kadar saçma bir durum olduðunu da söylemeden geçemeyeceðim. Bir kaç gün önce bir þehit babasý Kürt kökenli masum insanýn söyledikleri, Müslüman Türk olarak beni o kadar acýttý ki!
“Biz Kürt’üz, ama hain deðiliz...” Evladýný, PKK’nýn þerefsizce saldýrýsýnda kaybeden bir babanýn evlat acýsý çekmesinin yanýnda, bir de “BÝZ KÜRT’üz ama hain deðiliz” demesine neden olan bu ortam, bu topraðýn insanýnýn ürünü deðildir. Bir babayý; kendini ispat ve kanýtlama derdine düþmesi de, þehit evladýnýn yasýný tutarken buna mecbur býrakanlar da, PKK kurþunu kadar kalleþçedir.
Ortada Kürtleri temsil adýna boy gösterip, yakýp yýkanlarýn Kürtlükle, onlarýn derdiyle bir alakasý olmadýðýný hep beraber görmekteyiz. Ýran’ýn, Almanya’nýn, Ýngiltere’nin ve Fransa’nýn Kürtleri bahane ederek PKK terör örgütünü sahiplenmesinin altýnda, zinhar insan haklarýnýn yattýðýna inanmamýz, bizi komik ve kaybeden duruma sokan en önemli husus olduðunu da unutmamak lazým. Demirtaþ Türkiye’nin huzurunu bozanlara yardým ediyor.
Demirtaþ’a yardým eden Doðan Medya; paralel çete, aydýnlýktan nasibini almamýþ ve aydýn olduðuna inananlar da bu senaryonun bir parçasýdýr. Ýran; Türkiye’ye yönelik alçak niyetlerini, Haçlý zihniyete yardýmda kendine rol biçme durumunu görecek kadar, gözümüzün gördüðünü de bilmelerinde yarar vardýr. Bu coðrafyada tüm baþarýlarýmýz, Allah için yapýlan davalarda, etnik kimlik demeksizin, birlikte oyunu bozmamýza baðlýdýr. Bizim bu coðrafyadaki baþarýlarýmýz iki nedenle gerçekleþmiþtir. Birincisi, Allah’ýn yoluna gitmemiz ve bu sancaðý KIZI ELMA ülkümüzün merkezine dikme gayretimizdir. Ýkincisi, bunu yaparken etnik kimlikle deðil, ümmet için, Allah için kardeþçe bunu gerçekleþtirmemiz olmuþtur. O zihniyeti devam ettiren Türk, Kürt demeksizin bu davaya sahip çýkan, halen dimdik ayakta savaþan mert Anadolu insaný varken, ne Demirtaþ, ne de onun yardýmcýlarý bu bembeyaz sayfayý karartamayacaktýr. Benim tanýdýðým onlarca Müslüman Kürt dostlarýmýn duruþu, yaptýklarý bu inancýmýn nedenidir. Sadece iki örnek göstereceðim. Birisi ÝHH Ýnsaný Yardým Vakfýnda; Filistinli, Ahýskalý, Kýrým Tatarlý, Çeçen demeksizin herkesin yardýmýna koþan avukat Gülden Sönmez, diðeri iþadamý Kafkasya’da tüm Müslüman toplumlarýn yardýmýna koþan, paralel çetenin de ezmeye gayret ettiði Hüseyin Büyükfýrat’týr. Bu insanlarýn Kürt kökenli olduklarýný çok sonralarý öðrendim. Nedeni, Ýslam için yaþadýklarý hayat tarzý. Filistinliye, Ahýskalýya, Abazalara, Karabað’dan mülteci olan Türklere, Çeçenistan’da Rusya’nýn zulmünü görmüþ Çeçenlere sahip çýkan faaliyetleri olduðu için ben onlarýn etnik kimliðinin Kürt olduðunu hiç sorgulamadým, hiç düþünmedim ve çok sonralar öðrendim. Ýþte benim için Kürtlerin temsilcisi, bu zihniyeti taþýyan insanlardýr. Benim için Türkiye’nin kaderinde rol üstlenmesi gereken isimler de, bu mefkûreyi taþýyan insanlar olmalýdýr. O þehit babasýný, “biz hain deðiliz” dedirten zihniyet, Türkiye’nin bu coðrafyada yýldýzýnýn daha da parlamasýný istemeyen alçaklardýr. Kürtleri kullanmaya kalkan ama sonuçta Kürtleri hüsrana terk edecek zihniyette, bu zihniyettir. Bu oyunu bozmak için seçimlerde tercihini Büyük Türkiye’den yana kullanan Kürt, Türk, Çerkez, Alevi, Sünni demeksizin, Büyük Türkiye hedefleyenlerdir, bu MÝLLETÝN isimsiz kahramanlarý. Türkiye Devleti’ne, onun askerine ve polisine kurþun sýkanýn karþýna da; Türk, Kürt demeksizin, büyük Türkiye mefkûresi için yola düþen davadaþlar çýkacaktýr muhakkak! Türkiye’nin, Irak’taki PKK kamplarýna yönelik operasyonlarýna itiraz eden Haçlý zihniyeti müttefiki olan Ýran dâhil, herkes bilmeli ki, bu hikâye burada bitmeyecek. Bu mefkûre; kýzýl elma ülküsü hedefine varana dek, Biz Kardeþçe ve Birlikte Varýz... Olacaðýz... Artacaðýz...