Türkiye’yi anlatmak bir ‘strateji’ istiyor

‘Kendimizi dünyaya anlatamýyoruz!’

Bu kliþeden nefret ediyorum.

Görenler ve görmek isteyenler için her þey açýk, ortada.

Görmek istemeyenlere ise anlatmanýn yararý yok.

Ancak o kliþeden nefret etsem de, küresel bir azýnlýðýn ve azgýnlýðýn Türkiye ve Türkiye dostlarýnýn üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldýrmak için kendimizi anlatma zorunluluðu var.

Aslýnda bu bakýmdan iki baþat muhatap ABD ve AB.

Biri küresel gücünü sýnýrlarýmýzda vahþice kullanýyor, müttefikliði ve ‘stratejik ortaklýðý’ istismar ediyor; diðeri de Türkiye’nin AB tercihini...

Türkiye’nin sorunu ‘kendini anlatma’ stratejisinin olmamasý.

Bu da ‘muhataplýklarý’ birbirine karýþtýrýyor.

“IMF’li Türkiye”döneminde manþetlerden inmeyen bir ‘Carlo Cotarelli’ vardý.

IMF’nin Türkiye memuru.

Baþbakanýn, cumhurbaþkanýn muhatabý oluyordu!

Bugün de bu AB’nin geniþleme komiseri oluyor, AP’nin Türkiye raportörü oluyor, Beyaz Saray’ýn, Pentagon’un ‘sözcüsü’ oluyor!

Hepsini birer ‘Cotarelli’ haline getirmiþiz.

AP raportörü Kati Piri, Türkiye’nin Cumhurbaþkaný’ný hedef alan makale yayýnlýyor, “Objektif olmadýðýný ortaya koymuþ bir raportörü kabul etmiyoruz” demeyi baþaramýyoruz; sonra raporu kabul edilince tepki veriyoruz!

Üstelik muhatap alýnmayý hak etmediði bir düzeyden!

***

Türkiye’nin, liderlerin liderlerle, siyasetçilerin siyasetçilerle, memurlarýn memurlarla, iþ adamlarýnýn iþ adamlarýyla, üniversitelerin üniversitelerle, gazetecilerin gazetecilerle, sivil toplum aktörlerinin sivil toplum aktörleriyle muhatap olacaðý bir ‘iletiþim stratejisi ve sistemine’ ihtiyacý var.

Türkiye karþýtlarý, Türkiye’nin siyasetinden, medyasýndan, iþ dünyasýndan, bürokrasisinden, sivil toplumundan, hatta ordusundan ‘muhataplar’ üretip ülke yönetimini etkileyebilirken, Türkiye baþka ülkelerden doðru muhataplarla çalýþarak hak ettiði olumlu algýyý saðlayamadý!

Oysa bugün Türkiye, darbeye karþý demokrasiyi korumasýný ve küresel terörle mücadelesini anlatamayacaksa neyi anlatacak?

Neyse ki iyi yönde adýmlar var.

Bunlar ‘milat’ olmalý.

Hükümet, AB Bakanlýðý organizasyonuyla Türk gazetecileri, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini Avrupalý muhataplarýyla buluþturuyor.

Ekonomi Bakanlýðý Türk iþ dünyasýný küresel muhataplarýyla bir araya getiriyor.

Ve doðru muhatap doðru etkiyi yaratýyor.

***

Bireysel çabalar da önemli ve etkili.

Doðuþ Grubu Baþkaný Ferit Þahenk, önceki gün Ýspanya'nýn baþkenti Madrid'de Türk-Ýspanyol Sanayi ve Ticaret Odasý’nýn verdiði ödülü alýrken örnek bir konuþma yaptý.

Önce Ýspanyol iþ adamlarýný ‘empati’ye davet etti: “Ýspanya da yýllarca terörizm musibetiyle mücadele etti. Bombalý saldýrýlarda çok sayýda insanýn hayatýný kaybettiðini, masum çocuklarýn cenazelerin önünde nasýl hýçkýrýklarla aðladýðýný hatýrlýyoruz.”

Ardýndan da Türkiye’yi anlattý:

“Maalesef iþte biz de böyle bir süreçten geçiyoruz. Bulunduðumuz coðrafya hiç de tekin deðil. Türkiye bölge barýþý, demokrasi için büyük mücadele veriyor. Bu süreçte dostlarýndan destek bekliyor. Bu korkunç süreçten iþbirliði içerisinde, dayanýþma halinde çýkacaðýmýzý görüyor, buna inanýyorum.”

“Terörizmin tanýmýný yaparken, ‘bana göre, sana göre’ tanýmlarýný yapamayýz. Terörizmin tek tanýmý vardýr, o da öldürmek ve sindirmektir. Yaþadýklarýmýz insanlýðýn ortak trajedisi, hepimizin ortak meselesi. … Maalesef Türkiye hakkýnda inanýlmaz düzeyde yanlýþ ve gerçek dýþý algý yaratma gayreti içinde olanlar var. Bazen dýþ basýnda ülkemle ilgili haberleri okurken gözlerime inanamýyorum. Ama emin olun, Türkiye’nin gerçek yüzü biziz, bizim ürettiðimiz ve temsil ettiðimiz deðerlerdir. Türkiye her türlü olumsuzluða raðmen yolunda ilerlemektedir. Dünyada ve bölgesinde barýþ, huzur ve refahýn kaynaðý olmayý sürdürecektir.”

Bu konuþma ‘anlýk’ deðil, bir ‘strateji’nin ürünü. Þahenk bu stratejiyi, 15 Temmuz’un hemen ardýndan Ankara’ya, hükümet yetkililerine gönderdiði bir mektupta þöyle anlatmýþtý:

“Büyüyen, geliþen Türkiye’nin uluslararasý bir güç olma stratejisiyle uyumlu olarak uluslararasý alanda saygýn bir konuma gelmeyi hedefledik ve bunu önemli ölçüde gerçekleþtirdik. Türkiyemiz’in hedefleriyle ayný doðrultudaki stratejimizi kararlýlýkla devam ettireceðiz. Küresel düzeyde iþ iliþkilerimiz, dostluklarýmýz ve kiþisel iliþkilerimizden gelen bir gücümüz var. Gün bugündür. Gelinen noktada Türkiyemiz’in yurtdýþý çevrelerde çok yanlýþ algýlandýðý hepimizin malumudur. Bu noktada kiþisel iliþkiler ve dostluklar daha da önem kazanýyor. Bu düþünceyle görevimizi büyük bir heyecanla yapabileceðimize inanýyoruz.”

Mektubun ekinde, Doðuþ Grubu’nun 6’sý Avrupa’nýn önemli ülkelerinde olmak üzere küresel iþ iliþkilerini sýraladýðý tablo da yer aldý.

Bütün kurumsal ve bireysel çabalarý teþvik etmek ve farklý alanlarda yaygýnlaþmasýný saðlamak ‘milli seferberlik’in önemli bir parçasý olarak görülmeli.