Uygurca otacý ya da þifacý olarak anýlan ilk ruh hekimleri tedavide ilaçlarýn yanýnda musikiyi de aktif olarak kullanýyorlardý. Selçuklu ve Osmanlý darüþþifalarý da bu hakimlerin tedavisi üzerine inþa edildi. Hekimlerin musikiþinaslýðý çok kadim bir gelenektir. Bu geleneðin ilk temsilcileri Þamanlardýr. Uygurca’da ‘hastalýklarý gideren, acýlarý dindiren, çýlgýnlýklarý, saralarý yatýþtýran, hastalara ilaç yapan kimse’ anlamýnda, ‘Otacý’ ya da ‘Þifacý’ olarak anýlmýþ olan Þamanlar bilinen ilk hekimleri, hatta ilk ruh hekimleridir. Otlardan yaptýklarý ilaçlarýn yanýnda musikiyi de aktif bir þekilde tedavide kullanmýþlardýr. O devirlerde Þamanlardan baþka hiç kimse ilaç yazamýyor ve tedavide de musikiyi kullanamýyordu.
Müzik doktorluðun ilk þartý
Türklerin özellikle Ýslamiyeti kabulden sonra hekimlikle musikiyi mecz eden bir geleneðe sahip olduklarýný biliyoruz. 9. y.y.ýn ünlü hekimlerinden Yakub El-kýndî ilk Türk musikisi nazariyatýný yazan kiþidir. Hekimliðinin yanýnda müzikolog kimliðine de sahip olan Farabî kanun sazýnýn mucididir. Müzikle tedaviyi bilimsel platformda ilk ele alan ve sistematize eden kiþidir Farabî. Ýbn-i Sîna’nýn hekimlik ve musikideki yeri tartýþýlmazdýr. Mûsikînin özellikle insan bedenine etkilerini incelemiþtir. Selçuklu ve Osmanlý darüþþifalarý bu hekimlerin ortaya koyduklarý bilimsel zemin üzerine inþa edilmiþtir. Bu þifahanelerde ilaç tedavisinin yaný sýra musiki ve su sesiyle tedavi uygulamalarý da yapýlmýþtýr. Neden hekimlerden bu kadar musikiþinas çýkýyor sorusunun cevabýný ünlü Osmanlý Hekimbaþýlarýndan Þuurî Hasan Efendi þöyle veriyor: “Musikiyi bilmeyen hekim taný ve tedavide baþarýlý olamaz.” Yani Osmanlýda musikiyi bilmek hekimliðin ön þartlarýndan. Çünkü musiki bir hekimde var olmasý gereken sezgi yetisini geliþtiren en önemli sanattýr. Bu kadîm geleneði günümüze taþýyan ve devam ettiren önemli þahsiyetler vardýr. Bunlarýn baþýnda hepimizin hocasý Prof. Dr. Alaeddin Yavaþça geliyor. Yavaþca Hoca, bir Kadýn Doðum mütehassýsý, yýllarca Haseki Hastanesi’nin Baþhekimliðini yapmýþ büyük bir hekim. Ancak ayný zamanda Meþk Zincirinin son halkasý ve musiki tarihimizin en önemli icracýlarýndandýr. Unutulmaz bestelere imza atmýþ bir bestekâr ve birçok talebe yetiþtirmiþ bir üstattýr.
Gelenek devam ediyor
Yine bugünkü adýyla Cumhurbaþkanlýðý Klasik Türk Müziði Korosu’nun kuruculuðunu yapmýþ olan Prof. Dr. Nevzat Atlýð, gerek idareci, gerek þef ve gerekse hoca olarak musikimize çok büyük hizmetlerde bulunmuþ bir musikiþinas hekimdir. Yakýn yýllarda kaybettiðimiz ve orijinal besteleriyle musikimize son dönemde önemli bir soluk getirmiþ olan Prof. Dr. Selahattin Ýçli son yüzyýla damgasýný vuran musikiþinas hekimlerdendi. Ruhu þâd olsun. Ali Rýza Kural, Ahmet Rasim Küçükusta ve birçok musikiþinas hekim dostumla bu geleneði bugün de devam ettirmeye çalýþýyoruz. Bu dostlarýmýz Türkiye’nin birçok köþesinde gerek icracý gerek þef ve gerekse hoca olarak hizmet vermeye devam etmektedirler.
KONSERE DAVET: Bugün seçim atmosferinin verdiði gerginlikten bir nebze olsun çýkmak ve musikimizin güzelliklerine dalýp gitmek istiyorsanýz Pera Müzesi Oditoryumu’nda saat 16:00’da vereceðimiz Hekim Musikiþinaslar Konserine gelmenizi tavsiye ederim. Konuk solistimiz Türkiye’nin önemli Üroloji profesörlerinden Dr. Ali Rýza Kural. Eserler de hekim bestekar ve güftekarlardan seçili. Bekliyoruz.