Türklerin ve kürtlerin özgürlüklere bakışı

Türkler Kürtlerden daha mı az özgürlükçü? Bu sorunun cevabını ben de çok net bilmiyorum; bu saptama da yüzde yüz doğru mu bunu da çok net bilemiyorum doğrusu.Türkler kürtlerden daha az özgürlükçü ise bu da muhtemelen hakim etnik unsur, vatandaş sıfatı olarak etnik sıfatı dayatabilmiş olmaktan kaynaklanıyor.

Bu sonuca da gözlemlerimden değil, Varyans Araştırma Şirketi’nin “Türkiye vatandaşlarının anayasa yapım sürecine bakışı” isimli bir araştırmanın sonuçlarına bakarak ulaşıyorum.

Araştırmada, anayasa yapım sürecine ilişkin çeşitli sorunlara farklı kesimlerin bakışları incelenmiş, bu arada da anadilleri türkçe, kürtçe, arapça, zazaca olanların da aynı konulara bakışları yansıtılmış.

Etnik kimlik oluşumunda anadilin temel belirleyici olduğuna inananlardanım; anneniz size türkçe ninni söyledi ise türksünüz, kürtçe ninni söyledi ise de kürtsünüz, bendeniz türkü, kürdü, arabı böyle tanımlıyorum, bu nedenden de bu tanımların hukuki metinlerde boy göstermesine şiddetle karşıyım.

Gelelim Varyans Araştırma Şirketinin araştırmasının sonuçlarına, bu sonuçlardan siz de benim çıkardığım sonucu çıkaracak mısınız, bilemiyorum; bu arada, aklımın erdiği bir konu pek değil, araştırma yönteminin, örneklemelerin doğru olduğunu varsayıyorum.

1- Tablo 56, Önerme: Yeni anayasada toplumsal çeşitliliğin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 77.0, kürtçe olanlardan % 92.1.

2- Tablo 57, Önerme: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesi anayasada tam olarak yerini almalıdır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 86.4, kürtçe olanlardan % 89.5.

3- Tablo 62, Önerme: Yeni bir anayasada herhangi bir ideolojiye yer verilmemelidir.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 74.7, kürtçe olanlardan katılanlar yüzde 83.5.

4- Tablo 66, Önerme: Yeni anayasa herhangi bir etnik unsura atıf yapılmamalıdır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 73.4, kürtçe olanlardan % 86.3.

5- Tablo 69, Önerme: Tüm anayasal organlar meşruiyetlerini halktan almalıdırlar.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 80.9, kürtçe olanlardan % 91.4.

6- Tablo 72, Önerme: Yeni anayasa bireye daha çok önem vermelidir.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 81.7, kürtçe olanlardan % 90.0.

7- Tablo 81, Önerme: Yeni anayasada vatandaşlık tanımı etnik gönderme yapılmadan düzenlenmelidir.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 52.7, kürtçe olanlardan % 65.1.

8- Tablo 84, Önerme: Devletin resmi dili türkçedir, resmi iş ve işlemlerde türkçe dışında başka bir dil kullanılmamalıdır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 71.6, kürtçe olanlardan % 8.1.

9- Tablo 89, Önerme: Eğitim dili türkçe olmalı, anadiller seçmeli olarak okutulmaladır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 78.2, kürtçe olanlardan % 25.3.

10- Tablo 100, Önerme: Yerel yönetimler şimdiki gibi devam etmelidirler.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 66.1, kürtçe olanlardan % 32.5.

11- Tablo 106, Önerme: Yerel özerklik Avrupa Konseyi yerel yönetimler özerklik şartına uygun olmalıdır.

Anadili türkçe olanlardan katılanlar % 38.2, kürtçe olanlardan % 80.5.

Tabloların sayısını arttırabilim ama galiba yerimin sonuna geldim; görüldüğü gibi, “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ifadesinde bile kürtler türklerin önüne geçmiş durumdadır.

Biliyorum, bu sonuçların farklı yorumları yapılabilir ama bendenizin yorumu türk kökenli vatandaşlarımızın, içinde bulunduğumuz konjonktürde, zamanın ruhuna daha uygun ilkelerde patinaj yapıyor olduklarıdır.

Türk kökenli vatandaşlarımız kanımca biraz daha cesur ve atılgan olmalılar.

Biliyorum, mesela, türk kökenli vatandaş ifadesi bile birilerini rahatsız edecektir; kürt kökenli, ermeni kökenli vatandaş deniyor ise türk kökenli neden denmesin?