Ýstanbul’da toplanan Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý zirvesi Türkiye-Suudi Arabistan öncülüðünde yeni bir dönemin iþaretini veriyor.
Suudi Arabistan, baþta Körfez ülkeleri olmak üzere Afrika’yý da kapsayan geniþ Ýslam Dünyasý içinde yeni bir ‘rol’ arýyor. Daha önce ‘ekonomik’ olan bu rolün artýk siyasi ve askeri yönü de var.
Suudi Arabistan, Türkiye ile iliþkileri yeni bir stratejik iþbirliðine taþýmak istiyor. Bu da bir baþka deyiþle, üstlenmeye çalýþtýðý bu rolün getireceði güce Türkiye’yi de ortak etmek; aktörlüðünü Türkiye’nin desteðiyle küresel düzeye taþýmak istiyor.
Bu deðiþim Kral Salman’ýn geliþiyle oldu.
Salman, Suudi Arabistan’ýn kurucusu Kral Abdülaziz’in çocuklarýndan biri. Ancak hem geliþi sürpriz oldu, hem de geldiðinde sürpriz kararlara imza attý.
Geliþi sürprizdi, çünkü üvey aðabeyi Kral Abdullah ‘öz kardeþi’ Prens Nayif’i veliaht atamýþtý; Nayif’ten sonra krallýða Salman’ýn yaþý elvermeyebilirdi. Ancak 2012’de Veliaht Prens Nayif’in ölümü üzerine önce veliaht, 23 Ocak 2015'te aðabeyi Kral Abdullah'ýn vefatýyla da Kral oldu.
Ýlk icraatý da ‘sürpriz’di.
Göreve geldiðinde önce üvey kardeþi Prens Mukrin’i veliaht yaptý, ancak üç ay sonra geniþ bir yönetim deðiþikliðine gitti ve vefatýyla krallýk yolunu açan üvey aðabeyi Prens Nayif’in oðlu 55 yaþýndaki Muhammed’i ‘veliaht prens’ ve Ýçiþleri Bakaný ilan etti; kendi oðlu 30'lu yaþlardaki Prens Muhammed'i de Savunma Bakaný ve ‘ikinci veliaht’ olarak atadý.
Böylece Kral Salman, hem ülkenin en güçlü koltuklarýna yeni nesli oturttu, hem de kendisinden sonra Suudi Arabistan’da üçüncü kuþaðýn krallýk yolunu açtý.
Ve Suudi Arabistan’da ‘yeni bir dönem’ baþladý.
***
Yeni dönemin þifreleri Suudi Arabistan’ýn ülke olarak özellikleri ile Kral Salman’ýn kiþisel özelliklerinde gizli:
- Suudi Arabistan, günde 9 milyon varil petrol üretimiyle dünyanýn en büyük ham petrol üreticisi;
- Bölgesindeki en zengin ekonomi;
- Körfez ülkelerinin ‘aðabeyi’;
- Mýsýr dahil Afrika ve ekonomisi zayýf Ýslam ülkelerinin en önemli destekçisi;
- ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki;
- ABD ve Avrupa’nýn en büyük yatýrým, ticaret ve özellikle de ‘savunma sanayi’ müþterisi.
- Kral Salman, yönetimde halka karþý ýlýmlý ve reformlara sýcak bir isim.
- Uluslararasý iliþkilerde uzlaþmacý ve Batý’ya sýcak.
- Ancak Ýran’ýn bölgede etkinliðini arttýrmasýna karþý sert ve kararlý.
- Ayný þekilde terörle mücadelede de sert ve kararlý.
- Ýç yönetim ve dýþ iþlerinde temel politikalarý belirleme ve yürütmede tek karar verici.
Salman’ýn gündemindeki en önemli konu, El Kaide ve DAEÞ terörü ile Suriye ve Yemen’deki karýþýklýklardan yararlanan Ýran’ýn artan etkinliðine karþý koymak.
Bunun için önce ‘tavrýný’ ortaya koydu ve Ýran’a açýkça rest çekti; Yemen’de Ýran’ýn etkisiyle yönetimi ele geçirmeye çalýþan Husilere karþý askeri operasyon baþlattý. Ardýndan ‘ittifaklarýný’ tazelemeye ve güçlendirmeye baþladý. Önce Körfez ülkeleriyle, ardýndan ülkesinin Mýsýr’daki darbeyi desteklemesi nedeniyle Türkiye ile bozulan iliþkileri güçlendirme adýmlarý attý. Mýsýr üzerindeki etkisini de, Mýsýr’la Türkiye’nin arasýný bulmak için kullanýyor.
Türkiye’den de Ýran konusunda destek istiyor. Ankara’nýn yaklaþýmýndan, Türkiye’nin Ýran’ýn frenlenmesi için Suudi Arabistan’la birlikte hareket edeceði anlaþýlýyor. Ancak Türkiye, Ýran’ýn hem ‘kapý komþusu’, hem de enerji kaynaðý olduðunu unutuyor deðil. Suudi Arabistan’ýn da bu durumu anladýðý ve Türkiye’den Ýran’a karþý radikal adýmlar adýmlar atmasýný beklemediði belirtiliyor.
Suudi Arabistan’ýn Ankara’yla yakýnlaþmasý Ýran rekabetiyle yakýn iliþkili, ancak sadece bundan ibaret deðil. Çok ciddi ekonomik ve küresel dengede önemli yeri olacak siyasi, ‘askeri’ hedefleri de var.
Günün ihtiyaçlarý, dünün iliþkilerini yeniden ve daha güçlü þekilde tesis etmeyi gerektiriyor.
Geleneksel olarak Rusya’ya yakýn bilinen Orta Asya ülkeleri ile Endonezya’dan Fas’a kadar Ýslam ülkelerinin Ýstanbul’daki ÝÝT zirvesinde buluþmasý bunlardan baðýmsýz deðil.
Etki alanlarý, ekonomik güçleri ve uluslararasý iliþkileri ile Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bu yeni iþbirliði dönemi önemli sonuçlar doðurabilir.