AK Parti’nin Atatürk’ü keþfetmesinden tutun bu sayede2019 seçimlerini kaybedebileceðine dair lehte aleyhte çok sayýda yorum okuyoruz dinliyoruz.
AK Parti’nin10 Kasým münasebetiyle verdiði mesajlar öncekilerden farklý bunda kuþku yok. Ancak bu mesajlar AK Parti’nin Atatürkçü olarak temayüz etmesini saðlar mý saðlamaz mý iþte orasý tartýþma konusu.
***
Öncelikle kabul etmek gerekir ki, Gazi 1924 yýlýna kadar sadece Türklerin deðil bütün Ýslam ümmetinin kahramaný dýr.
Ýþgale karþý verilen mücadeleye önderlik ettiði dönemde dünya müslümanlarý da bütünüyle manen ve maddeten Gazi’nin destekçisidir.
Ýþte o dönemin en meþhur Ýslam þairi Ahmed Þevki, Gazi hakkýnda yazdýðý methiyede onu Hz. Peygamberin Ýslam’ýn kýlýcý olarak nitelediði Halid b. Velid’e benzetmiþ ve ‘Allahu ekber Ya Halide’t-Türk’ diye baþlayan meþhur methiyesini yazmýþtýr. (Hilafetin ilgasýndan sonra da Mersiye yazarak tepki göstermiþtir!)
***
Hilafet ve saltanatý kurtarmak için yola çýkan, iþgalcilere karþý direnen ve ilk iki anayasadaki Ýslam ahkamýný uygulama maddesini kabul eden Gazi, bütün Müslümanlarýn gönlünde taht kurmuþtur.
Saltanatýn ilgasýna tepki zayýftýr. Cumhuriyetin kurucu ilkeleri Ýslam ahkamýný uygulama esasýna dayalý olduðu için Müslümanlarýn sevgisi devam etmiþtir.
Fakat hilafetin ilgasýyla baþlayýp laiklikle biten süreç Müslümanlarýn Gazi’ye olan muhabbetini muhalefete çevirmiþtir.
Çünkü gerçekleþtirilen köklü deðiþikliklerin hiçbiri halka sorulmamýþ tamamý devlet eliyle yukardan aþaðýya yapýlmýþtýr.
Deniz Baykal’ýn bu konuda, “Tabii ki halka sormadý sorsaydý kabul edilmezdi” mealindeki sözü önemli bir tespittir!
***
Zamanla Halk Partisi’nin ilkeleri cumhuriyetin ilkeleri olarak yasalara ve anayasaya girince özellikle siyasetçiler için zorunlu Atatürkçülük dönemi baþlamýþtýr. Seven de sevmeyen de mecburen kimi ritüellerin icra edildiði resmi törenlere katýlmýþtýr/katýlmaktadýr.
Fakat millet asýl tepkisini sessizce vermektedir.
Millet tepkisini Gazi döneminde kurulan partilere teveccühü ile göstermiþ, o yüzden de o dönemde kurulan partiler kýsa sürede kapatýlmýþtýr!
1950 seçimlerinden bu yana Atatürk’ün partisi olduðunu iddia eden CHP’ye gösterilen kýrmýzý kart da o tepkinin sonucudur.
***
CHP’den milletvekili seçilen ilahiyatçý Yaþar Nuri Öztürk, Kuran nefreti iliklerine iþlemiþ bir yönetime sahip olduðu gerekçesiyle CHP’den istifa etmiþtir.
Gürsel Tekin gibi yeni nesil CHP’li siyasetçiler bu imajý deðiþtirmek için bayaðý radikal adýmlar atmýþ olsalar da maya tutmamýþtýr.
Tutacaða da benzemiyor. Söylem ile eylem çeliþiyor. En son müftülere nikah meselesindeki tavýrlarý da bu mayanýn tutmayacaðýný gösteriyor.
***
Anýtkabir törenlerine dindarlarýn ilgi göstermemesi de normaldir. Çünkü Ýslam’da böyle bir anma þekli yoktur. Hele de Ýslam’a bakýþý tartýþýlan bir þahsiyet hakkýnda dindar Müslümanlarýn sessizliði anlayýþla karþýlanmalýdýr.
Rahmetli Erbakan hoca baþbakan oluncaya kadar Anýtkabir törenlerine mesafeliydi.
Baþbakanken gitmesi ise bir mecburiyet idi.
Bu mecburiyetin sýkýntýsýný alnýndan damlayan ter tanecikleri çok açýk gösteriyordu.
Bütün partiler gibi AK Parti de kurulduðu günden beri bu zorunluluðu yerine getirmektedir.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, darbeler dâhil her türlü menfi fikir, söylem ve eylemlerini Atatürkçülükle kamufle edenleri açýða düþüren mesajý da anlaþýlabilir bir boyuttadýr.
Hülasa, muhafazakârlýk CHP’liler üzerinde nasýl durmuyorsa ve inandýrýcý olmuyorsa, kendisini muhafazakâr demokrat olarak tanýmlayan AK Partililer üzerinde de Atatürkçülük durmaz diye düþünüyorum.