1980 öncesi gazetelere ilanlar vererek Ecevit Hükümeti'ne açýkça meydan okumuþtu TÜSÝAD.. Bu, kelimenin tam anlamýyla bir "ilanlý muhtýra"ydý.. Ecevit seneler sonra verdiði bir mülakatta, bu 'ilanlý muhtýra'nýn arkasýnda, Amerikan casus uçaklarýnýn Türkiye semalarýnda uçuþuna izin vermemesinin yattýðýný anlatmýþtý... Komprador Burjuvanýn nasýl bir tertip içinde olduðunu biliyor, görüyor, hatta meydan meydan dolaþýp anlatýyordu fakat sonuç alamýyordu.. Önce hükümet yýkýldý.. Peþinden Demirel'e azýnlýk hükümeti kurduruldu.. Ünlü 24 Ocak kararlarý çýkarýldý.. Ve o kararlarý güçlü biçimde uygulayabilmek adýna 12 Eylül'de Amerikan darbesi geldi..
Bundan sonra 90'larýn sonlarýna kadar ülkeyi, abartmadan söylüyorum adeta komprador burjuva aileler yönetti. Ýstedikleri koalisyonu kurduruyor, diledikleri yatýrýmý yaptýrýyor, iþlerine gelmeyen projeleri kaldýrtýyor, nasýl daha çok para kazanacaklarsa öyle bir oyun kuruyorlardý. Mesela onlara karayolu ve lastik tekerlekli araç satýþý lazýmsa demiryolu yatýrýmý yapýlmasýna karþý çýkýyorlardý.. Bu oyunu bozacak Refah Partisi'nin de önü iþte böyle kesildi.. 1995 Seçimlerinden sonra TÜSÝAD yine ilanlarla sahneye çýktý.. RP'nin içinde olmadýðý bir hükümet istiyorlardý. Refah Partisi birinci parti olmasýna raðmen hükümet kurdurmadýlar. ANAP-DYP Koalisyonu yýkýlýnca mecburen kurulan Erbakan hükümetini de bir süre sonra darbeyle yýktýlar.. Bu darbenin finans ayaðýnda da yine TÜSÝAD vardý.. Darbe sonrasý en büyük bankalarýn yönetim kurulu üyeliklerine en büyük þirketlerin yönetimlerine generaller getirilmiþti..
**
28 Þubat sonrasý ayný numaralarý Erdoðan'a da yapmaya kalktýlar.. Hatýrlayýn 2008'de yaþanan ünlü mortgage krizinden sonra IMF ile Türkiye'nin yeni bir stand-by yapmasý için nasýl uðraþmýþlardý.. Hatta adýna 'Ýstanbul Yaklaþýmý' dedikleri bir anlaþma yapýlmasýný, IMF'den para alýnarak kendilerine daðýtýlmasýný falan istediler. Peki Erdoðan ne yaptý?.. IMF'yi Türkiye'den kovdu, defteri kapattý... IMF'nin ülkeden kovulmasý onlarý daha da öfkelendirdi.. Gezi kalkýþmasýný, sermaye destekli bir beyaz gençlik hareketine döndürmeye çalýþtýlar.. Çok sürmedi.. Ýki ay içinde diz çöküp 'tam biat' mesajlarý verdiler Ankara'ya.. O günden beri Erdoðan da "bu ülke için bu topraklar için bir taþýn üzerine kim bir taþ daha koyarsa benim baþýmýn tacýdýr" dedi.. "Kim üretime katký saðlarsa, kim ihracatta çýtayý yukarý taþýrsa, kim istihdamda bu ülkenin insanýna sahip çýkarsa ben de ona sahip çýkarým" mantýðýyla yaklaþtý bu ülkenin lideri.. Fakat ne olduysa son zamanlarda TÜSÝAD'ýn o eski alýþkanlýklarý yine hortladý.. Yine çýkmýþlar, laiklik yaygarasý yapýyorlar.. Üstelik de ortada laikliði tehdit eden tehlikeye atan herhangi bir durum da yokken
**
Anlaþýlýyor ki birileri kulaklarýna 2023 sonrasý için bir þeyler üflemiþ.. Onlar da pozisyon güncellemeye çalýþýyorlar.. Bunlara gerek yok. 2023 sonrasý ne olursa olsun yine en çok kazanan siz olacaksýnýz.. Biz bilmiyor muyuz?.. Açýn defterleri bakýn. Erdoðan ile ve temsil ettiði zihniyetle kavgalý olan kim varsa en çok Erdoðan döneminde büyümüþ, zenginleþmiþ.. Ne gerek var böyle þeylere.. Biliyoruz; bazý iþadamlarý sessiz sedasýz kimi "lider adayý" olarak öne çýkarmak istediði kiþilere fon saðlýyormuþ. Kimi yeni kurulmuþ partilere sessiz sedasýz baðýþlar yapýlýyormuþ.. Artýk eskisi gibi deðil hiçbir þey. Her þeyi herkes görüyor. Bir anda 81 il ve ilçelerinde ýþýl ýþýl teþkilat binalarý nereden çýktý? Bir anda iþi gücü býrakýp Türkiye turuna çýkan bazý politikacýlarýn bu masraflarýný kim karþýlýyor?.. Bunlarýn hepsini bilmesi gerekenler biliyor zaten.. Lütfen artýk biraz da üretime, istihdama, ihracata falan kafa yorun, olmaz mý?..