Dünyadan tecrit edilmek istenen, ciddi yaptýrýmlara muhatap bir ülke Ýran; etrafýna baktýðýnda ‘dost’ sayabileceði Türkiye var sadece... BM Güvenlik Konseyi’nde geçici üye koltuðunda otururken en hayati kararlardan birini Ýran’a destek çýkmak üzere kullandý Türkiye; hem de ABD’yle ters düþme pahasýna...
Ýran’dan Türkiye’ye yakýþýksýz açýklamalar duyuluyor son zamanlarda; bir askeri yetkili “Sýra Türkiye’ye gelecek” bile dedi.
Benzer bir durum Irak’la da yaþanýyor. ABD’nin askerlerini çekmesi sonrasýnda en yakýn dostlarý Türkiye olabilecekken Baðdat yönetimi farklý telden çalmaya baþladý. ‘Düþman’ bir ülkeden gelmeyecek aðýrlýkta ithamlar Iraklý yetkililerin aðzýnda. Kerkük’e gitti diye Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nun tutuklanacaðý yolunda açýklamalar bile geldi Baðdat yönetimi’nden...
Hayýr, bazýlarýnýn yaptýðý gibi “Sýfýr sorun diyordunuz, ne hale getirdiniz?” anlamsýzlýðýný tekrarlamak için yazýlmýyor bu yazý. Ýdealler ile gerçeklerin, temel ilkeler ile reel-politiðin zaman zaman çatýþtýðýný biliyorum elbette ve bugünkü durumun öngörülemez ve tamir edilmesi imkânsýz olmadýðýna da inanýyorum. Ucuz suçlamalar kervanýna katýlmak gibi bir niyetim yok.
Önceki gün atv/aHaber ortak programýnda, Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn, son zamanlarda karþýlaþýlan bazý olumsuzluklardan hareketle, “Türkiye’nin yükseliþini durdurmak için yapýlýyor bunlar” dediðini duymasam konunun kapaðýný aralamazdým da...
Fazla uzatmadan kayda geçireyim: Türkiye’nin yükseliþini durdurmak için özel bir çabanýn varlýðýna ben de inanýyorum. Ýçeride ve dýþarýda meydana gelen çoðu sürpriz görüntülü geliþmelerin büyük bölümü sýrf bu amaçla çýkartýlmýþ yapay sorunlar. Sahici geliþmeler de, bir yolu bulunup, Türkiye’ye zarar verecek biçime sokuluyor.
Sanki görünmeyen bir orkestra þefi var, batonunu indiriyor ve bakýyorsunuz yaylýlardan akort dýþý sesler çýkýyor; bir sonraki baton indiriþinde akortsuz nefesli çalgýlar devreye giriyor... Dýþ politikada yaþanan týkanýklýklar, içeride terörün topyekün saldýrýya geçmesi, Avrupa’da düne kadar övgülerini esirgemeyenlerin Bremen Mýzýkacýlarý’na dönmesi, dýþ basýnýn belaltý vuruþlarý...
Ekonomi yönetimi bereket iyi gidiyor da boðulma noktasýna gelmiyoruz. Aman nazar deðmesin. Yoksa birbiri ardýna meydana gelen olumsuzluklar, hepsi birarada, nefes almayý güçleþtiren bir etkiye sahip...
Aslýnda benim sorunum bu noktada baþlýyor. Baþbakan Erdoðan’ýn sözlerinin iþaret ettiði gibi, Ak Parti, iktidardaki varlýðýný tehdit eden bir kumpasýn hedefi olduðunun farkýnda; ancak davranýþlarý ciddi bir tehdide muhatap olduðu bilincini yansýtmýyor. Bir çok cephede çarpýþýyor iktidar, fakat arkasýný güvenli kýlmak için hiç çaba sarfetmiyor. Çatýþmada kullanmak üzere malzeme tedariðinden eski dostluklarý tazeleyip yeni ittifaklar oluþturma gayretine kadar bir dizi tedbir almasý gerekirken tam tersini yaptýðý bile oluyor.
Varlýðýný tehdit eden husumetlere muhatap iktidar için ittifak tazeleme ve yeni dostlar edinme zamanýdýr þimdi; boþ yere husumet yaratma, kendisine yakýn insanlarý ve toplum kesitlerini darýltýp gücendirme, zaten uzak duranlarý kanlý birer düþmana dönüþtürme zamaný deðil...
Madem tuzaðýn farkýndalar, tuzaða düþmeme becerisini de göstermeliler.