Türkiye’nin bir uçak gemisine sahip olmasý lazým mý yoksa bu gereksiz bir masraf mý olur konusu, yýllardýr kapalý kapýlar arkasýnda tartýþýlýr. Anlaþýldýðýna göre, tartýþmalar bitmiþ, kararlar alýnmýþ ve altý yýl sonra Türkiye’nin de bir uçak gemisi olmasý uygun bulunmuþ.
Basýndan öðrendiðimiz kadarýyla, TSK ihtiyaçlarý doðrultusunda bu projenin hayata geçmesini uygun bulmuþ. TSK’nýn Türkiye ihtiyaçlarýndan ayrý bir ihtiyaç envanteri olamayacaðýna göre, bu karardan Türkiye’nin yeni güvenlik stratejilerinde köklü bir deðiþim öngörüldüðü sonucu çýkýyor. TSK uzun yýllar sýnýr güvenliði ve iç iþleriyle uðraþan bir kurumdu. Yurt dýþý deneyimi fazla olmayan TSK, Balkanlar ve Afganistan’da epey tecrübe biriktirdi. Karadeniz havzasýndan Þili’ye kadar birçok yerde faaliyet sürdürür hale geldi, ancak belirtelim bu faaliyetlerin büyük çoðunluðu ülkelerin askeri modernizasyonu ve eðitimine katkýlar þeklindeydi.
Kamuoyu, ordunun en fazla terörle mücadele konusunda uzmanlaþtýðýný ya da uzmanlaþmasý gerektiðini düþündü, zira Türkiye için en büyük tehdit yýllarca terör oldu. Son olarak Irak iþgali ve Suriye iç savaþý vesilesiyle kitle imha silahlarýnýn kapsama alanýna girildi, o zaman da müttefik güçler meseleyi üstlendi.
‘O gemide ben de olsaydým’
Uçak gemisi için düþünülen model, Ýspanyollarýn Juan Carlos L61’ine benziyor. 28 bin tonluk, 220 metre boyunda, yaklaþýk 40 metre eninde olan bu yüzer karargâhta 1 200 kiþi görev alabilecek. Gemi 12 uçak, 8 helikopter, 27 adet amfibi zýrhlý hücum aracý, 4 adet çýkarma aracý, 2 adet araç ve personel çýkarma aracý, 1 adet RHIB bot taþýyabilecek. Ayrýca gemi, Aselsan yapýmý 40 mm top atýþ kontrol sistemi, 2 adet 20 mm Phalanx yakýn savunma sistemi ve 3 adet Aselsan üretimi STAMP ile donatýlacak. Saatte yaklaþýk 40 km hýzla gidebilecek bu gemi, yakýt almaksýzýn bir ay boyunca denizde kalabilecek. Hangar ve asansör sistemleri de dikey kalkýþ yapan uçaklara göre inþa edilecek.
Henüz Türkiye’de dikey kalkýþ yapabilen JSF uçaklarýndan olmadýðýna göre, bunlarýn da herhalde satýn alýnmasý gerekecek..
Geminin yapým maliyeti yaklaþýk 1.7 milyar dolar olacak gibi, donanýmlarýyla birlikte yaklaþýk 3 milyar dolarý bulacaðý düþünülüyor. Bu ebattaki bir uçak gemisinin barýþ zamaný seferde bulunmasý halinde yýllýk yaklaþýk 250 milyon, limanda dursa yýllýk 15 milyon dolarlýk bir gideri olduðunu da hatýrlatmak gerekiyor. Kýsacasý, uçak gemisi pahalý bir araç.
‘Açýk denizlere yol alsaydým’
Bugün beþ büyüklerin dýþýnda Ýspanya, Hindistan, Brezilya ve Tayvan’da uçak gemileri bulunuyor. Bu ülkelerin neden uçak gemilerine ihtiyaç duyduklarýný anlamak çok zor deðil. Kimi küresel güç olduðu için kimisi de bu büyük güçlerden korunmak için bu araçlarý edinmiþler. Bir de Okyanuslara kýyýlarý olmalarý gibi bir ayrýntý var tabi. Anlaþýldýðý kadarýyla Türkiye de bundan böyle uçak gemisiyle adý geçen bu ülkelerden birisi olacak. Gayet tabi Türkiye Tayvan olmayý hedeflememiþtir, ama en azýndan bir Fransa olmak mümkün diye düþünülmüþ olabilir. Uçak gemisi yapýp faaliyete geçirince ne yaptýðýna baðlý olarak Deniz Kuvvetleri’nin küresel güce dönüþmesi saðlanabilir de bu Türkiye’yi küresel güç yapmaya yeter mi, orasý açýk deðil.
Bu arada belirtelim; ortada küçücük bir sorun var, o da bu gemiye neden ihtiyaç olduðunun kamuoyunda anlaþýlamamýþ olmasý. Türkiye’yi Okyanuslara açýlmaya teþvik eden yeni durum merak konusu. Türkiye için yeni bir tehdit mi var, yoksa Ýran’ýn bu yolda hýzla ilerlemesi mi endiþe konusu?