Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazıları

Uçuşa yasak bölge zamanı

Suriye konusunda ABD’nin aylardır hareketsiz kaldığını herkes biliyor. Soranlara -Seçim nedeniyle...- diyorduk. -Seçim kampanyası var, Obama yönetimi seçim şansını gölgeleyecek sorun istemiyor- ... Gerçi yönetimden kimse kalkıp -Seçim var, birşey yapamayız- dememişti, ama bazen denmeyen şeyleri anlayıp anlatmak gerekiyor.

Ve seçimden neredeyse iki hafta geçtikten sonra New York Times yazdı: Meğer onlara -Üst düzey bir Amerikan dışişleri yetkilisi/diplomat, hem de geçen yaz ‘Seçim bitene dek Suriye’de tek lanet şey yapmayacağız’ demiş. Onlar da yazın duydukları bilginin üzerine oturmuşlar, şimdi ifşa ediyorlar. ‘Lanet’ de kararlılık ifadesi oluyor.

Şimdi seçim bitti... Suriye aynı Suriye. Hatta bir de Gazze meselesi başladı. Beşar Esad herhalde dikkatlerin Gazze’ye kaymasına çok sevinmiştir... Şimdi ne olacak?

Kanada Halifax’ta hafta sonunda uluslararası güvenlik konferansı yapıldı. Konferansa katılan iki Amerikalı Senatör Washington’a, Beyaz Saray’a çağrı yaptılar ve seçim sonrası ortamla ilgili yeni şeyler söylediler.

Cumhuriyetçi John McCain ve Demokrat Mark Udall. Bu iki senatör ‘Suriye’de uçuşa yasak bölge’ için zamanın geldiğini söylediler. Bunlar, ağırlıklı senatörler.

Udall, kendi partisini fazla sıkıştırmayacak şekilde “Seçim sürecimiz bitmiştir. Yönetime, Suriye’de bütün seçenekleri değerlendirme çağrısı yapıyorum. Statüko kabul edilemez. Uçuşa Yasak Bölge önerisinin üzerinde durmaya değer” dedi.

McCain ise ABD’nin hareketsizliğinden ‘utanç duyduğunu’ söyledi ve bir adım ileri gitti: Türkiye sınırına Patriot hava savunma bataryaları koyarsak, uçuşa yasak bölge ilan edilmiş olur...

Bu açıklamaya, geçen perşembe, ABD Savunma Bakanı Panetta’nın Amerika’nın Sesi’nde yayınlanan demecini de eklersek, biraz bütünlük doğuyor: Panetta, Suriye sınırına füze savunma sistemi konması konusunda Türkiye’nin ABD ile birlikte çalışma isteğinde bulunduğunu ve ABD’nin bu konuda Türkiye’ye yardım etmeyi umduğunu- söylemişti. Panetta dolaylı konuştu. O sözleri -Türkiye’nin NATO kapsamında bir çalışma için ABD desteği istediği- biçiminde yorumladık. O gün itibariyle Türkiye’nin NATO’dan resmi bir isteği yoktu, ancak zemin yoklama ve ihtimaliyat hesabı yapıldığı anlaşılıyor.

NATO’da Almanya, Hollanda ve ABD’de Patriot füzesi var. Bu füzelerin etki alanı 70 km. izleme radarının menzili 100 km. Yani Türkiye sınırına batarya konunca, Lazkiye - İdlib - Halep çizgisiyle Kuzey Suriye’de 100 km derinlikte bir uçuşa yasak bölge kurulması mümkün. Ancak füzelerin kullanımı konusunda NATO içinde görüş birliği henüz yok.

Almanya’nın en az 4 NATO ülkesine -Füzeleri emanet veririz, ama Suriye çatışmasına karışmamak kaydıyla, yalnızca Türkiye’yi korumak için veririz- dediği biliniyor. Senatör McCain, Şam’ın giderek artan oranda uçak ve helikopter kullanarak direnişçilere saldıracağını ve bu saldırıların füze menzili içinde durdurulmasını öneriyor. Yani füzeler, menzile - yasak bölgeye girecek Suriye uçak ve helikopterlerini vuracak... McCain ‘Yönetim’ demek değil, ama seçim boşluğunun bittiğini Demokratlar da söylüyor.

İngiltere’de Başbakan Cameron da geçen hafta -uçuşa yasak bölge- dedi... Almanya ise başka havada. Bu durumda Almanya ve diğer kokmayalım-bulaşmayalım diyen ülkelerin iknası gerekiyor. Ancak NATO yüzde 60 oranında ABD olduğundan, belirleyici yine Washington olacak.