Uğursuz yıldönümlerinin sorumlularını ilân ediyorum

Birbiri ardına kaybettiğimiz kendi değerlerimize bakıp Mart’ın ‘en zalim ay’ olduğuna hükmediyoruz; öyle, ama gözden kaçırdığımız nice önemli gelişmelere uluslararası alanda da sahne oldu Mart... Birini gecikmiş bir itizar vesilesiyle hatırladık: ABD’nin Irak’ı işgalinin simgelerinden olan Saddam heykelini elinde balta yıkan Kadom al-Jabouri, şimdilerde, “Elim kırılsaydı da bunu yapmasaydım” diyormuş...

Irak işgalinin üzerinden on yıl geçti. Saddam’ı hayırla yâd edecek halim yok; ama on yıl önce öfkeyle heykelini un ufak eden Iraklı’nın geldiği nokta bu.

Üzerinden uçurduğu bombalarla ABD’nin Irak’a ‘demokrasi’ eşliğinde bolluk ve bereket getireceğine inananlar düşünsün... Emri veren George W. Bush, uygulayan yakın mesai arkadaşları kendilerini unutturmaya çabalıyor, Tony Blair günah çıkartıyor, Colin Powell “Ben yapmadım, onlar yaptı” modunda...

İşgalin yıldönümü vesilesiyle gördük: Bizde bazıları hâlâ “Irak işgali doğruydu” diyebiliyor...

ABD’nin Irak’ı işgalinden cesaret alan İsrail de aynı günlerde Filistin üzerindeki baskılarını yoğunlaştırmıştı. Amerikalı bir Musevi ailenin Filistin davasına gönül vermiş kızı Rachel Corrie’nin İsrail Silâhlı Kuvvetleri’ne (İSK) ait bir buldozerle ezilmesinin de 10. yıldönümü 16 Mart… Anne Craig Corrie, Amerikan gazetelerinde yayımlanan yıldönümü mesajında Amerikalıları ve şu günlerde yolunu Kudüs’e düşürecek Başkan Barack Obama’yı uyarmaya çalışmış…

Dediği şu: “16 Mart 2003 tarihinde, kızım Rachel Corrie, İSK’nin bir askeri tarafından buldozerle ezilerek öldürüldü. Buldozer ABD’de Caterpillar firması tarafından imal edilmiş ve askeri yardım çerçevesinde parası ABD tarafından ödenmişti. Benim vergilerimle alınan makinayla öldürüldü benim kızım...”

Öyle. İsrail genç bir kızın hayatını feci şekilde sonlandıran olay yüzünden Corrie Ailesi’nden bir özrü bile esirgedi.

Mavi Marmara’da hayatını kaybeden dokuz Türk için de özür dilemediği gibi...

Verdirdiği kayıplar yüzünden özür dilemeyen İsrail, Barack Obama ziyareti öncesinde, CIA’de çalışırken İsrail adına ‘casusluk’ yapmış ve yargılanıp müebbet hapse mahkum olmuş Jonathan Jay Pollard’ın serbest bırakılmasını sağlamak için geniş bir kampanyayürütebildi.

Bakalım, Obama, Rachel Corrie ve biri kendi ülkesi vatandaşı olan Mavi Marmara şehitleri için özür diletmeyi başarabilecek mi?

Netanyahuda, konuğuna, Rachel’den 35 yıl önce aynı tarihte, Güney Vietnam’da, sizin 100 kadar askeriniz de, dört saat boyunca, 500’den fazla Vietnamlı sivili öldürmemiş, kadın ve kızlara tecavüz etmemiş miydi?” sorusunu yöneltirse şaşırmam...

Evet, 16 Mart Vietnam’daki ‘My Lai katliâmı’nın da (45.) yıldönümü...

Obamaile Netanyahu’nun İsrail’de buluşmasının bölgemizde yeni savaşlar başlatacağı öngörüsünde bulunanlar ve bunu arzu edilir bir gelişme olarak görenler var. Afganistan’da Washington’un kendi elleriyle Başkanlık Sarayı’na yerleştirdiği Hamid Karzai’nin Amerika’ya yönelttiği ağır eleştirilerini duymuyor bu tipler, Saddam’ın heykelini yıkan Iraklı’nın “Keşke elim kırılsaydı” demesini önemsemiyor, Rachel Corrie adlı masum Amerikalı’nın ailesinin feryatları da kulaklarına ulaşmıyor...

Yeni uğursuz yıldönümleri istemiyorum.