M. Yalçın Yılmaz
M. Yalçın Yılmaz
Tüm Yazıları

Ukrayna bir arenaya dönüyor

Immanuel Wallerstein, dünya sisteminin bir kriz döneminde olduğunu vurgular. Kapitalizmin öncüleri sanayi sektörlerini ayakta tutabilmek için arayışlara girdiler. Emtia-sermaye-emek hattını en ucuz sahada gerçekleştirmek için merkezden çevreye yaydılar.

Kapitalizm kârın maksimizasyonunu ve sürekliliğini hedefler. Bunun için geleceği okumak ve yeni teknolojileri kültürel alışkanlıklara dönüştürüp bütün dünyayı tüketici hale getirmek şarttır.

Dünyada sürdürülebilir/yenilenebilir enerji adımları atılırken bu enerji türünün ihtiyacı olan madenlerin haritası da çıkarıldı. Savaşın rotası bu madenlerin olduğu haritalarda görünüyor.

Bugünlerde bir prova alanı olarak Ukrayna-Rusya savaşının gerçekleştiği Ukrayna arenasındayız. Hibrit savaşa tanık oluyoruz. Enformasyon, tarafların kamuoyu oluşturmaları için önemli bir araç ve dijital çağda insanlara doğrudan erişim imkanı sağlıyor. Tanklar ve uçaklar hareket etmeden önce bilgi savaşları başladı.

Telegram, whatsapp, facebook, twitter gibi uygulamalardan yayılan görüntüler bizi yönlendiriyor ve hüküm vermeye başlıyoruz. Siber alanda yapılan saldırılarla medya, bankacılık sistemi ve devlet kurumları hedef alınabiliyor. Bu mecralarda gerçekle kurgunun ayırt edilebilmesi bazen mümkün değildir. Taraflar bu alanda kitleleri domine etmek için var güçleriyle çalışmaktalar. Tarihin ilk "sıcak sosyal medya savaşı"na anlık bildirimlerle dahil oluyoruz.

Önümüzdeki 10 yıl boyunca ABD ve İngiltere'nin doğuda yükselen Çin'i durdurmak için adımlar attığı bir döneme tanık olacağız. Pasifik'te yaşanacak derin kavganın ön hazırlıkları buralarda yapılıyor.

Ukrayna, Rusya'yı oyalamak ve Rusya-Çin ittifakını kırmak için önemli bir noktaydı. Dünyanın kilit taşı diyebileceğimiz hassas bir kavşakta yer alan Ukrayna, kültürel bir ayrışma içindeydi. Sovyet sonrası sistemde Avrupa'ya dahil olup refah isteyen Ukraynalılar'ın rotasını çevirmek için sebepleri de olmalıydı. Ukrayna'da siyaset dış müdahalelere açıktı. Gerek Moskova gerekse Batı, istikrarsızlığa giden yolun taşlarını döşediler.

2021 yılında art arda yapılan tatbikat gösterileri ile taraflar bilendiler. 24 Şubat 2022'de Putin'in konuşması bütün dünyayı ekranlara kilitledi. Putin'in Donbas bölgesiyle yetinmeyip Odessa ve Kiev'i kuşatması bir meydan okumaydı Batı İttifakına. Bu adım belki bir tuzağa düşmekti belki de ön almaktı.

Şimdi Ukrayna, fillerin çimenleri ezdiği bir coğrafya olmaya hazırlanıyor. Yabancı savaşçıların dünyanın dört bir taraftan yola çıkmaya hazırlandığı hatta bir kısmının içeride mevzilendiği bir arena.

2014'te Kırım'ın ilhakından sonra Suriye'ye gidenlerin bugün tekrar Ukrayna'da Rusya'yla hesap göreceği bir döneme tanık oluyoruz. Ukrayna'da yaşanacak çatışmanın Ukrayna'da kalacağını sanmıyorum. Kafkasya'ya ve Hazar'ın batı kıyılarına sıçraması mümkün bu çatışma, asimetrik savaşın küresel sonuçlar doğuracağı bir zeminin ilk peşrevi.

Rusya bu raundu nasıl bitirecek merak konusu. Batı ittifakı Rusya'nın burnuna halka takarak kontrol altına almak ve Çin'in büyüme hızını kontrol altına almak istiyor. Avrupa'nın belini kıran Anglo-Sakson'lar Putin'e bu halkayı takabilecek mi merak konusu.