Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Ukrayna, Suriye ve 28 Þubat

Ukrayna'daki savaþ görüntülerinde, namlusunu sivil halka yöneltmiþ tanklar zihnimizde bambaþka çaðrýþýmlar yapýyor. Bizim yirmi beþ yýl önce yaþadýðýmýz manzaralarý bugün Ukrayna halký yaþýyor! 15 Temmuz benzerliðini de yadsýyamayýz ancak müþahede ettiklerimiz tarihsel zamanlama açýsýndan ister istemez bu çaðrýþýmý yapýyor.

Yirmi beþ yýl önce 28 Þubat sürecine giden köþe taþlarýný bir hatýrlayalým...

Ýnancýnýn gereðini yaþamaya çalýþan insanlara karþý tehdit ve hakaret savurmalar, onlarý kamuya açýk alanlardan uzak tutmaya çalýþmalar, yönetimde yer alan insanlarý baský altýna almalar... Ve en nihayetinde Sincan caddelerinde namlusunu halka çevirerek yürüyen tanklar! Hiçbir þeyden haberi olmayan ve gündelik hayatýný devam ettirmeye çalýþan sivil halka tank namlusuyla gözdaðý vermeler...

Ve hemen ardýndan gelen yasaklar, yasaklar, yasaklar... "Etkisi bin yýl sürecek." diye savrulan tehditler...

Ýnsanýn en temel ve doðal hakký olan eðitim hakkýný gençlerin elinden almalar... Kamusal alanda baþta baþörtüsü olmak üzere dini simgeleri yasaklamalar... Dindar kimliði ve giyimiyle dolaþanlarý en temel hak ve özgürlüklerinden menetmeler...

Ukrayna'da þu anda yaþanmakta olan ve sivil halký en temel ihtiyaçlarýndan mahrum eden savaþý biz kendi içimizde yirmi beþ yýl önce yaþadýk.

Evet, yirmi beþ yýl önce adýna "28 Þubat" dediðimiz süreç bir savaþtý aslýnda. Müslümanlara karþý baþlatýlan bir savaþ!

Onlarýn yaþam alanlarýný, inançlarýný, deðerlerini yok etmeye yönelmiþ bir savaþ.

Eðitim yuvalarýndan, kültür sahalarýndan, kamusal alandan onlarý ihraç etmeye yönelmiþ bir savaþ.

O gün gücü elinde bulunduran laik muktedirler acýmasýz bir savaþ sahnelediler. Savunmasýz insanlarýn baþlarýndaki örtüleri hunharca ve kindarca çýkarmaya çalýþtýlar. Kamu gücünü korumakla yükümlü olduklarý insanlarýn üzerine pervasýzca tanklar sürdüler. Dökülen gözyaþlarýndan, kararan umutlardan beslendiler. Keyiflendiler!

Bugün Ukrayna'da yaþananlar nasýl bir "savaþ" ise yirmi beþ yýl önce jakoben laiklerin dindarlara karþý yürüttükleri acýmasýzlýðýn adý da "savaþ" idi. Allah, savaþýn acýmasýzlýðýndan bütün insanlarý korusun!

Savaþýn acýmasýzlýðý derken... Evet, savaþ acýmasýz... Hem de olabildiðince...

Ukrayna'da savaþýn bu acýmasýzlýðýyla karþýlaþan Batý medyasýnýn sarf ettiði þu cümle bu baðlamda tam ibretlik: "Mavi gözlü ve sarý saçlý insanlar ölüyor!"

Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Kudüs'te, Bosna'da ve daha birçok dünya ülkesinde ölenler insan deðil miydi? Ýnsan olmak için illaki mavi gözlü ve sarý saçlý mý olmak gerekiyor?

Batý'nýn ikiyüzlülüðü iþte...

Batý'nýn bu ikiyüzlülüðü bir baþka olayda daha kendisini gösterdi. Ukrayna'daki savaþtan kaçanlar Avrupa ülkeleri tarafýndan neredeyse sorgusuz sualsiz kabul ediliyor. Ukraynalý sýðýnmacýlara kucak açan Batý; Suriyeli, Iraklý, Afgan mültecilere karþý duvarlar örüyor. Duvar örmek yetmiyor çelme de takýyor.

Batý'ya bu baðlamda söylenecek çok þey var elbet ama son söyleyeceklerimiz þaþkýnlýkla izlediðimiz, "Hadi caným sen de...!" hayretini savurmak durumunda kaldýðýmýz kiþilere olsun: Eþiyle, kýzýyla, ailesiyle 28 Þubat'ýn maðdurlarýndan olduðunu iddia eden kiþilerin bugün 28 Þubat'ýn piyonlarýyla, ayný tarihte ayný masa etrafýnda bir araya gelmeleri de tam ibretlik!

28 Þubat'ta mücadelemizin önüne düþenler, bizi kesse doymayacak adamlarla ne yapýyorlar?! Abdestimizden, niyetimizden, tavrýmýzdan þüphemiz yok. O halde bu kadar bariz uçlara nasýl düþtük? Hangi kafeste birbirimizi enseleyeceðiz; oyunu kuran kim?

Söylenmeyen söz kalmamýþ gibi görünse de mesele anlaþýlamamýþ olduðundan, her söz yeni sayýlýr düþüncesiyle; Ukrayna savaþýndan mülhem 28 Þubat'ý hatýrladýk.

Birkaç cam parçasýna elmas deðiþtirildiði anlaþýldýðýnda sanýrým geç olacak!