Bizim Ukrayna ile oynadýðýmýz maçtan önce sonuçlanan mücadelede Finlandiya’nýn süpriz yapýp gurubumuzun iddialý takýmý Ýzlanda’yý yenmesi bu zorlu deplasman karþýlmaþmasýnda alabileceðimiz bir puaný bile cazip hale getirmiþti.
Fatih Terim’in yaþanan tatsýz olaylarýn ardýndan milli takýmýn baþýndan gönderilmesinden sonra göreve gelen Romen teknik adam Mircea Lucescu’nun, rakibimiz Ukrayna takýmýný iyi tanýmasý bizim açýmýzdan ne kadar olumlu ise kendi çalýþtýrdýðý Türk Milli takýmýný tanýmamasý ise o kadar olumsuzdu! Nitekim bu dün geceki maçta açýkça ortaya da çýktý.
Milli takýmýmýzýn sahaya çýkan ilk onbirine baktýðýmýz zaman kendi takýmlarýnda oynama þansý bulamayan ya da bazen oynayan Þener Özbayraklý, Ýsmail Köybaþý, Cengiz Ünder, Ozan Tufan gibi oyuncularý sahada görüp Nuri Þahin, Oðuzhan Özyakup ve Caner Erkin gibi formda isimleri yedek kulübesinde gördüðümüz zaman Lucescu’nun kendi takýmýný gerçekten tanýmadýðýný herkes de açýkça gördü.
Lucescu’nun tek düþüncesi olan sadece gol yememe planý ise daha ilk yarýda çöktü ve özellikle Konoplyanka ve Yarmelonko ile oyunun kontrolünü eline alan Ukrayna takýmý güzel oyununu iki gol ile süsledi. Milli Takýmýmýz ise rakibini seyretmekle yetinirken, gol pozisyonuna dahi giremedi.
Oyunun ikinci yarýsýný da istediði gibi elinde tutan taraf yine ev sahibi Ukrayna takýmý üç puaný çok rahat bir þekilde aldý.
Fazla riske girmediler, yine hata yapmamýzý beklediler ve bu hatalý pozisyonlarý da rakibe çok sayýda yine verdik. Bu pozisyonlarda þans bizim yanýmýzda olmasaydý, dün gece skor tabelasýnda çok daha farklý bir yenilgi ile karþý karþýya kalabilirdik.
Bu yenilgi sonrasý milli takýmýmýzýn grupta ikinci olabilme þansý matematik olarak mümkün ancak Ukrayna karþýsýndaki oyuna baktýðýmýzda bu futbolcular ve bu anlayýþ içindeki Lucescu ile bu iþ çok zor görünüyor.
Dün akþamki oyuna baktýðýmýzda, böyle dört maçlýk bir periyot için ülke futbolunu tanýmayan yabancý bir hoca tercihinin ne kadar yanlýþ olduðunu yaþayarak görmüþ olduk.