Son olaylarla Ukrayna, fiilen iki sosyo kültürel yapýsýnýn karþý karþýya gelmesi durumuyla yüzleþti. Ukrayna toplumu, Batý ve Doðu Ukraynalýlarýn karýþýmýndan oluþmaktadýr. Doðu Ukrayna Rusya’nýn, Batý Uktayna ise daima Avrupa’nýn etkisi altýnda olmuþtur. Sovyet döneminde bile bu durum iyi bilinmekteydi. Ayrýca Kýrým, Sovyetler Birliði’nin Ukraynalý Baþkaný Sergeyeviç Kruþçev dönemine kadar Sovyet Rusya’nýn eyaletiydi. Kruþçev’in iktidara geliþiyle Kýrým, Ukrayna’ya baðlandý ama Sovyet döneminde Kýrým’a Ruslar yerleþtirildi. Bu topraklarda Müslüman ve Türk olan Kýrým Tatarlarýnýn yaný sýra Rus nüfus da yaþamaktadýr.
Kýrým’ýn kaderi, son geliþmelerle Tatarlarýn kaderi nedeniyle baþka bir anlam taþýmaktadýr. Bilindiði gibi Tatarlar, Ruslarýn tahakkümünü istememektedir. Çarlýk Rusyasý döneminde iþgale uðramalarýný hala acýyla anan Kýrým Tatarlarý, Rusya’ya baðlý yaþamaktansa Ukrayna’ya baðlý olmayý tercih etmektedir. Elbette Kýrým Tatarlarýnýn baðýmsýzlýk isteði daima vardý. Bugün de bu istek Tatarlarýn gerçek genetik kodlarýnda yaþamaktadýr.
Öte yandan Ruslarýn Kýrým’la ilgili planlarýnýn daima canlý olduðu herkes tarafýndan bilinmektedir. Kýrým, Rusya için oldukça stratejik anlam taþýmaktadýr. Bu nedenle, Rusya’nýn Kýrým’dan vazgeçmesi mümkün deðildir. Zaten Ukrayna ile bu dolaylý çatýþmasýnýn arka planýnda daha çok Kýrým’ýn olduðu görülmektedir. Rus filosu bu coðrafyada Moskova için büyük anlam taþýyor.
Yaþanan geliþmelerde ise Ukrayna’nýn bölünme tehlikesi tehdidinden daha ziyade Rusya’dan gelen uyarýlar dikkat çekmektedir.
Zaten Ukrayna meselesinde taraflar bellidir ve zýtlaþan taraf Doðu ve Batý Ukrayna olsa da kavganýn gerçek senaristleri Rusya ve Batý’dýr.
Bu aþamada Ukrayna Devlet Baþkaný Viktor Yanukoviç’in belirsiz tutumu Rusya’yý da hayal kýrýklýðýna uðrattý. Siyasette pek baþarýlý olamayan Yanukoviç, krizin baþýndan itibaren dengesiz tutum izledi. Nitekim ülkesinin doðusuna gitmesi gerektiðini düþünen Cumhurbaþkaný’nýn baþkentten uzakta saatler sonra ortaya çýkmasý politik profilini de ortaya koymaktadýr.
Eski Baþbakan Yulia Timoþenko’nun serbest býrakýlmasý ve hapishaneden çýkar çýkmaz muhaliflerin bulunduðu meydana gitmesi oldukça anlamlýydý.
Timoþenko’nun Rusya ile doðalgaz anlaþmaþýnda “görevini kötüye kullandýðý” tutuklanma gerekçelerinden biri olarak gösterilmiþti. Rusya ile yakýnlaþma motifleri Timoþenko’nun kendi toplumunda da eleþtiri konusu olmuþtu. Yanukoviç’in siyasi iradesi ile tutuklanan eski Baþbakan Timoþenko’nun yine Yanukoviç’in kararýyla serbest býrakýlmasý çok anlamlýdýr. Bakalým Rusya, bu figüre rezerv kozunu oynayacak mý?
Gerçi Timoþenko, “Turuncu Devrimle” Ukrayna’nýn Batý’ya entegrasyon yolunu tercih eden zihniyeti destekleyerek siyaset meydanýna gelmektedir.
Maydanda bulunan profillere baktýðýmýzda Rusya karþýtlýðýnýn en uç noktalara kadar ulaþtýðýný görmekteyiz. Meydanda Rusya’yý ve Ukrayna’daki Ruslarý en fazla aþaðýlayanlarýn daha çok gündem olmasý dikkatlerden kaçmýyordu.
Öte yandan, Ukrayna muhalefetinin silahlý oluþu, bir baþka vehametin göstergesidir. Ukrayna’da hükumetle muhalifler birbirlerine karþý silahlý güç gösterisinde bulundu. Yanukoviç’in daha fazla ileri gitmek istemesi de baþlý baþýna sosyolojik olarak toplumun dokusunu göstermektedir.
Batý, Ukrayna’yý Rusya’nýn güdümünden tamamen almakta ýsrarlý. Ancak Rusya da Ukrayna’dan vazgeçmemekte... Bu durum, daha farklý yaralarýn açýlmasýna gebe olunduðu izlenimi vermektedir.
Elbette burada toplumun hepsi ayný söylemi ifade etmiyor. Ülkede birbirine düþmanca bakan iki Ukraynalý yapýsý söz konusudur. Bu durumu kullanma konusunda Rusya daha avantajlý görünmektedir. Gürcistan meselesinde bile gücün hakimiyetini ortaya koyan Rusya, hakimiyetin gücüne inanmadýðýný göstermiþti. Gürcistan topraklarýna fiilen ordusunu sokan Rusya’ya sonuçta hiç kimsenin ciddi tepki göstermediði görülmüþtü.
Þimdi bölünme tehditlerinin de daha çok Rusya’dan gelmesi, kesinlikle tesadüf olarak deðerlendirilmemelidir. Malesef eðer bölünme olursa, böyle bir durumun Kýrým’daki Müslüman Türkler açýsýndan vahim olacaðý göz önünde bulundurulmalýdýr. Bu durum sadece Kýrým Türkleri için deðil, Türkiye için de dezavantajdýr.
Her þeye raðmen Ukrayna’nýn toprak bütünlüðü temin edilmelidir. Aksi halde bölünme, bölge için kötü örnek olacaktýr. Taraflar ellerindeki baltalarý yere býrakmakta ne kadar hevesli deðilse, Ukrayna için o kadar bölünme tehlikesi söz konusudur. Görüntüde “demokrasi kazandý” algýsý oluþturulsa da “tehlikede olan ve kaybeden Ukrayna” devletidir. Umarým bu durum aðýr iltihap yapmadan yaralar sarýlýr. Eðer Batý ve Rusya izin verse...