Ukrayna-Türkiye iliþkileri

Geçtiðimiz hafta Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn Ukrayna’ya yaptýðý ziyaret, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Ýþbirliði Konseyi’nin 4. dönem toplantýsý vesilesiyle gerçekleþti. Ukrayna “normal” bir ülke olsaydý, muhtemelen bu ziyaretin bir yazýya konu oluþturmasý gerekmezdi. Ancak Ukrayna fiilen iki dünya arasýnda bölünmüþ; Türkiye ise iki dünyaya ait bir ülke. Dolayýsýyla ziyaret oldukça kritik bir önemdeydi.

Görüþmeler sonrasýnda yapýlan basýn açýklamasýnda Türkiye, açýkça Ukrayna’yý Avrupa’da gördüðünü beyan etti. Bu, dolaylý olarak Rusya’nýn Doðu Ukrayna’daki varlýðýnýn onaylanmadýðý anlamýna geliyordu. Ayrýca Türkiye Cumhurbaþkaný’nýn “Kýrým Türkleri”ne özel bir paragraf ayýrmasý, “Kýrým Türklerini yakýndan izliyoruz” beyanýnda bulunmasý da önemliydi.

Kýrým Türklerine yönelik olarak yapýlan bu açýklama, esasen pek de Ukrayna’ya hitap etmiyordu. Bu daha çok Rusya’nýn Kýrým’ý bir biçimde ken-disine katmasýna yönelik rahatsýzlýðý ifade ediyordu.

Türkiye’nin Ukrayna ile iliþkilerini stratejik önemde olarak açýklayýp ayný zamanda Rusya’yý gayet dolaylý olarak eleþtirmesi, Ukrayna devlet baþkaný Poroþenko’yu çok mutlu etmedi.

Arada kalan Ukrayna

Poroþenko, mutsuzluðunu doðrudan dile getirmedi; o iþi basýn toplantýsýnda soru soran bir gazeteciye býraktý. Gazeteci, mealen Türkiye’nin hem Rusya’yý eleþtirdiðini hem de iliþkilerini geliþtirip durduðunu ima eden bir soru sordu.

Ukrayna’dan bakýnca iþler böyle görünüyor demek ki; ya bir devletle iþ yapýp dost olunacak ya da o devlet eleþtiriliyorsa iþ bile yapýlmayacak. Oysa modern diplomasi tam bunun tersini öngörüyor. Dost ülkelerle iþbirliðini geliþtirmek gayet önemli, ancak esas baþarý pek de dost olarak görülemeyecek ülkelerle iþbirliði saðlayýp karþýlýklý baðýmlýlýk kurmakta.

R.C. Erdoðan’ýn bu soruya verdiði yanýt, gayet açýk oldu; Rusya-Türkiye arasýndaki ticaret hacmi, yatýrýmlar ve enerji ihtiyacýna vurgu yapýldý. Yani bir anlamda ayný olanaklarý Ukrayna saðlayabilse, Rusya ile iniþli-çýkýþlý ve gayet zor olan bu baða o kadar hassasiyet atfedilmezdi demeye getirdi. 

Bu, yýllardýr Ermenistan’a da söylenen gerçekçi bir gerekçe. Ermenistan, Türkiye’nin Azerbaycan baskýsý altýnda kalarak ikili iliþkilerde adým atmaktan çekindiðini ileri sürer. Türkiye de, her seferinde “peki sizde petrol, doðal gaz, yatýrým imkanlarý, Antalya’da falan otel yapabilecek zenginler var mý?” diye sorar.

Bir çýkýþ kapýsý

Ýki liderin basýn toplantýsýnýn ana çerçevesi, stratejik iliþkiler-ekonomik iliþkiler baðý ile çizildi. Türkiye 50 milyon dolarlýk kredi ile 10 milyonluk hibe yardým taahhüdünde bulundu, ancak ayrýca ticaretin artýrýlmasýný ve Türk yatýrýmcýlarýna kolaylýk saðlanmasýný istedi. Yani kredi ve hibe yardýmlarýna þart koþuldu.

Poroþenko ise her ne kadar baþka ülkelerin de benzer yardýmlarda bulunduðunu dile getirerek “bizi kendinize baðlayamazsýnýz” türünden bir tavrý ima etse de, sonuç itibarýyla oluru vermiþ oldu.

Rusya’nýn kendi etki alaný olarak gördüðü coðrafyalarda Türkiye’nin Rusya’yý gözetmeden davranma ihtimali olmaz; bunu talep eden devletlerin niyeti sorgulanýr. Azerbaycan-Türkiye iliþkilerinde bile Rusya’nýn onayý aranýrken Ukrayna-Türkiye iliþkilerinde Türkiye’nin Rusya’yý karþýsýna alacak bir eðilime girmesi beklenemez. Beklenmesi gereken, Ukrayna’nýn, hatta belki Azerbaycan’ýn “Batý” ile iliþkilerinde Rusya’nýn hangi ülkelerin aracýlýðýna onay verdiði.

Görüldüðü kadarýyla Rusya, kendi coðrafyasýndaki ülkelerin “batý” açýlýmlarýný Türkiye üzerinden yapmalarýný istiyor. Bu durumda Ukrayna’nýn hala Almanya’ya bakmakta ýsrar etmesi çok anlamlý deðil; Rusya tercihini yapmýþ Türkiye de bu tercihe uygun adýmlarý baþlatmýþ durumda.